Güncelleme Tarihi:
28 Ocak 2013 tarihinde İzmir 2. Tüketici Mahkemesi’nden Yargıtay'a gelen iki dosya, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından aynı gün karara bağlandı. Avukat Fatih Karamercan, “Bu hukuk tarihinde görülmemiş bir olaydır. Tüketicinin aleyhine olan kararlar, aynı gün onanırken; lehinde olan üç karar aylardır bekletiliyor” diyerek tepkisini dile getirdi.
Türkiye’de 1998 krizinden sonra yaşanan kur yükselişi, dövizle konut kredi alan vatandaşları mağdur etmiş, binlerce kişi aldıkları evleri satmalarına rağmen, borçlarını bitirememiş hatta intiharlar yaşanmıştı. Eski Borçlar Kanunu, kurlardaki aşırı yükselişte ‘vatandaşın ekonomik krizi gerekçe göstererek yaptığı ‘borç uyarlama taleplerine’ yanıt vermezken; 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununda bu eksiklik giderilerek, 138. madde ihdas edilmişti. Öyle ki bu maddede “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır” denilmektedir.
BU MADDE GÖZARDI EDİLİYOR…
6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun bu hükmüne karşın Tüketici Mahkemeleri başta olmak üzere diğer yerel mahkemeler tüketici vatandaşın yaptığı ‘borç uyarlama’ taleplerini reddediyor. Bu kararlara yapılan itiraz sonucu dosyalar Yargıtay’a intikal ederken, Yargıtay’ın mahkemelerin ‘red’ kararlarını 7 ila 15 güne varan sürelerde, hızlı bir şekilde onaması dikkat çekiyor. Öyle ki son olarak 28 Ocak 2013 tarihinde İzmir 2. Tüketici Mahkemesi’nden gelen uyarlama talebinin reddini içeren iki dosyanın, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından aynı gün ‘onanması’, ‘bu kadarına da pes’ dedirtti.
KİRACI TALEBİ KABUL, TÜKETİCİ TALEBİ RED!
İzmir Barosu Avukatlarından Fatih Karamercan, “Tüketici mahkemeleri ve diğer yerel mahkemeler ile birlikte Yargıtay, konut veya işyeri kira sözleşmeleri söz konusu olduğunda ödeme güçlüğü gerekçesiyle gelen ‘uyarlama’ taleplerini kabul ediyor. Ancak bankayla sözleşme yapan tüketicinin talebini reddediyor. Örneğin 2008 yılında yaşanan küresel kriz, 1929 Buhranından buyana görülen en büyük krizdi. Kurlarda anormal bir artış yaşandı. Özellikle de Japon Yen’inde olağanüstü artış oldu. Kriz öncesi bankalar, tüketiciyi Yen endeksli kredi almaları konusunda ikna ederken; kriz patladıktan sonra yaşanan Yen yükselişinde tüketiciye sırtlarını döndüler. Vatandaş, yeni Borçlar Kanunu’nu ‘kurtarıcı’ olarak görürken, hem yerel mahkemeler hem de Yargıtay kararlarıyla şaşkına döndüler. Çünkü söz konusu banka ile tüketici vatandaş arasındaki sözleşme olduğu zaman mahkemelerce reddediliyor ve Yargıtay da hızla red kararlarını onuyor” dedi.
UŞAK KARARI 9 AYDIR BEKLİYOR
Yargıtay, tüketicilerin reddedildiği kararları 1 ila 15 günde ‘onarken’; tüketici lehine verilen 3 kararı ise bekletiyor. Avukat Karamercan, Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin üç ayrı ‘uyarlama’ talebini kabul ettiğini belirterek, bankaların itirazı sonucu bu dosyaların da Yargıtay’a intikal ettiğini söyledi. Ancak Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin dosyalardan birisini 9 aydır ön inceleme aşamasında beklettiğini, diğer ikisinin ise ön incelemeye bile alınmadan hala arşivde tutulduğunu vurguladı. Karamercan, “Red kararları Yargıtay’ca ışık hızıyla kabul edilirken; uyarlama talebi kabul edilen dosyaların bekletilmesini anlayamıyoruz” diye konuştu.
Yargıtay’ın uyarlama talebi kabul edilen bu dosyaları, ‘bozması’ durumunda Yerel Mahkemenin kararında direnme hakkı bulunuyor. Prosedür gereği, bu durumda dosya, son yargılama mercii olan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gidiyor.