Güncelleme Tarihi:
UZUN süredir devam eden ikinci nükleer santral yarışının galibi Japonlar oldu. Hükümetlerarası anlaşma, bugün Japon Başbakanı Şinzo Abe ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı toplantıda imzalanacak. 2017’de yapımına başlanacak santralin, 2023 yılına kadar üretime geçmesi, tamamlandığında da Türkiye elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu tek başına karşılaması bekleniyor. 22 milyar dolarlık projede, Japon Mitsubishi’nin ortağı Fransız Areva şirketi olacak.
Mersin’de inşa edilecek ilk nükleer santral için Ruslarla anlşan Türkiye, Sinop’ta yapılması planlanan ikinci nükleer santral için Japon-Fransız ortaklığı ile el sıkışacak. Sinop santrali için uzun süredir devam eden yarışta, Japonya’nın yanısıra, Güney Kore, Kanada ve Çin ile müzakere ediliyordu. Geçtiğimiz haftalarda Fransa ile ortak hareket etmeye başlayan Japonlar müzakere sürecinin kazananı oldu.
KAMU ORTAKLIĞI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ikinci nükleerde kamu payı olacağını da açıkladı. Bakanlık yetkililerinin verdiği bilgilere göre, Japon-Fransız ortaklığına, bir de EÜAŞ ortaklığı eklenecek. Ancak bunun detayları zaman içinde netleşecek. Hükümetlerarası anlaşmanın daha sembolik ve niyet beyanı manası taşıyan bir anlaşma olduğuna işaret eden yetkililer, şöyle konuştu: “Bu anlaşmanın ardından, yoğun şekilde teknik müzakereler başlayacak. Ev sahibi ülke anlaşması (Host government agreement) imzalanacak. Teknik tüm detaylar da o anlaşmada olacak.”
YERLİLİK KADEMESİ
Türkiye’nin kamu payı istediğini anlatarak devam eden Bakanlık yetkilileri, şöyle konuştu: “İlk nükleer santrali tamamen Ruslar yapıyor ve işletiyor, her şeyiyle Rusların. İkincisinde küçük de olsa bir kamu payı olmasını istiyoruz. Amacımız bir yandan teknolojiyi öğrenmek, bir yandan da üçüncü nükleer santralde daha çok yerli ortaklığı. Üçüncü nükleer santral belki de büyük oranda Türkiye’nin ortak olacağı bir süreç olacak. Teknik müzakerelerde EÜAŞ’ın payı ortaya çıkar.”
İki nükleerden üretimin 5’te 1’i
AKKUYU’DAKİ santralin 2019 yılında test üretimine başlayacağını kaydeden Bakanlık yetkilileri, şöyle konuştu: “Sinop Santrali’nin en azından ilk ünitesinin 2023 yılına kadar üretime geçmesi planlanıyor. Üçüncü nesil teknoloji ile inşa edilecek santralin dört ünitede yaklaşık 4 bin 500 megavat (MW) kurulu gücünde olması planlanıyor. Yani tamamlandığında Türkiye elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unu tek başına karşılayabilriz. Sinop ve Mersin’de kurulacak iki nükleer santral Türkiye elektrik üretiminin yüzde 20’sini karşılayacak.”
Fukuşima’dan sonra ilk defa
JAPONLAR için bugün atılacak imza büyük önem taşıyor. Nedeni ise Fukuşima felaketinin ardından, Japonların imzaladığı ilk nükleer anlaşma olması. Japon yönetimi, bu imzayla kendi kamuoyuna da Japon reaktörlerini yeniden devreye sokmanın güvenli olduğu mesajını vermek istiyor. Japon yetkililer, dış basına verdiği mülakatlarda şunu söylüyor: “Japon nükleer sanayisi, kendi teknolojilerinin yabancı hükümetler tarafından kabul edilecek kadar güvenli olduğunu kanıtlamak istiyor. Bu, Japon halkının da ‘Bizim teknolojimiz iyi’ demesini sağlayacak.”
En az yüzde 15 hedefi
BAŞBAKAN Erdoğan, Japon Nikkei gazetesine verdiği röportajda şöyle konuştu: “Sinop’ta nükleer santrali Japonya ile yapacağız. Japonya depreme karşı tecrübe ve know-how sahibi. Çevreye olan duyarlılık konusunda da ileride. Fransız Areva’nın da teknolojik gücü yüksek. 3. santral için yer belirleme çalışmalarımız devam ediyor. Japonya ile çalışmaya açığız. Nükleer santral inşasında planlamadan inşaatın tamamlanmasına kadar geçen süreyi yedi yıldan aza indirmemiz gerektiğini düşünüyorum. 2030 yılında toplam elektrik üretimimizin en az yüzde 15’ini nükleer enerjiden elde etmeyi planlıyoruz.”
Enerjik tur
JAPON Başbakan Abe’nin bölgeye yaptığı diplomatik ziyaretlerin merceğinde “enerji” var. Abe’nin ziyaret ettiği ülkelere (Rusya, Türkiye, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri) bakarak bile bunu tahmin etmek zor olmaz. Özellikle ülkenin elektrik üretiminde önemli pay sahibi olan nükleer santrallerin hemen hemen hepsinin devre dışı kalması sonucu, enerjide dışa bağımlılığı artan Japonaya için ucuz enerji anlaşmaları büyük önem taşıyor. Öte yandan Japon enerji yetkilileri, Japonya’nın nükleer santral teknolojisine yönelik uluslararası talebi yeniden canlandırmaya çalışıyor. Türkiye ile yapılacak anlaşma, Mart 2011’den bu yana Japonların kaznadığı ilk ihale olacak.
Sarkozy gitti, Fransızlar geldi
TÜRKİYE karşıtı söylemleriyle Fransız firmaların nükleer yarışta şansını sıfıra indiren eski Başkan Sarkozy’nin ardından, ilişkilerin yeniden rayına oturması ile birlikte Fransızların yeniden sürece dahil olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı tutumunu son dönemde yumuşatan Fransa’nın bu sayede nükleer işbirliğinin kapısını açtığı kaydedilirken, bazı analistler ise bu söyleme karşı çıkıyor. Bir analist bu konuda, “Japon-Fransız konsorsiyumunun seçilmesindeki en büyük etken Türkiye’den finansal teminat istememiş olmaları” görüşünü savundu.
İthal gaza karşı nükleer
ELEKTRİK tüketimi büyümesi bakımından dünyada başı çeken ülkeler arasında olan Türkiye’nin, on yıl içinde Avrupa’nın en büyük üçüncü elektrik tüketicisi olması bekleniyor. Ancak bu büyüme ihtiyacını sadece ithal petrol ve doğalgazla karşılamak istemeyen hükümet, nükleer santraller inşa ederek, dışa bağımlılığını da azaltmaya çalışıyor. Türkiye, anlaşma kapsamında Japon-Fransız ortaklığına belli bir süre elektrik alım garantisi verecek, ancak daha sonra nükleerde üretilen elektrik piyasaya satılacak.
Üçüncü santralin yer çalışmaları
TÜRKİYE, hem Rusya, hem Japonya ile yaptığı müzakerelerde Hazine garantisi olmaması konusunda kırmızı çizgi çizdi. Türkiye’nin nükleer modelinde, yabancı yatırımcının santral inşasının maliyetini üstlenmesi ve daha sonra uzun vadeli elektrik alım garantisiyle giderlerini telafi etmesi öngörülüyor. Japonlar, anlaşma gereği üçüncü nükleer santralin yer fizibilite çalışmalarını da üstlenecek. Yıldız, “Türkiye’nin üçüncü nükleer santrali için 4-5 aday yeri var, buralardan biri seçilecek” dedi.