Güncelleme Tarihi:
Konferansın ana başlıklarından biri Avrupa Birliği’nde şeker üretimine uygulanan kotaların 2017’de tamamen kaldırılması konusuydu. Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği Başkanı Rint Akyüz, “AB Komisyonu kotaların kalkmasına yönelik süreci çok iyi yönetiyor. AB’de oluşan genel kanı 2017’den sonra serbest piyasada AB şeker üreticilerinin rekabet edebileceği ve sektörün ayakta kalabileceği zemin oluşacak” dedi.
TÜRKİYE’DE KALACAK
Akyüz, AB’de şeker üretimine yönelik kota uygulamasının kalkıyor olmasının Türkiye gıda sanayi açısından değerlendirirken de şunları söyledi:
“Kota sisteminin uygulaması 2017’den sonra sadece bir tek Türkiye’de devam edecek. Kota kalktıktan sonra AB iç piyasa fiyatları dünya fiyatları ile eşitlenecek. Yani şeker, AB gıda sanayicileri tarafından rekabetçi fiyatlarla kullanılırken, Türk gıda sanayinin dünya pazarlarındaki rekabetçi gücü giderek düşecek. Türk gıda sanayinin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde en büyük sektör olacağını öngörüyoruz. Ancak Türkiye’de kota uygulaması devam ettiği sürece gıda sanayinin aynı ivme ile büyümesi mümkün olamayacaktır.”
DÜNYA İLE REKABET İÇİN
Konferansa katılan Türkiye Şeker Kurumu Başkanı Hüsnü Tekin de; AB’nin kota uygulamasının kaldırılması yönünde başlatmış oldukları reform sürecini takip ettiklerini belirterek, Türkiye şeker sektörünün dünya ile paralel geliştiğini söyledi. Türkiye şeker sektörünün dünya ile rekabet edebilmesi açısından önünde hiçbir engel olmaması gerektiğini ifade eden Tekin, “AB’de kotaların kaldırılmasından sonra Türk şeker sanayine yansımalarını değerlendireceğiz. Türkiye’deki şeker fabrikalarının özelleştirilme sürecini Özelleştirme İdaresi yürütmektedir. Biz kurum olarak sadece takipçiyiz” dedi.
HAREKET ET, OBEZ OLMA
ISO konferansında geçen yıllardan farklı olarak “Şeker ve sağlık” konulu oturum da düzenlendi, Dr. Alison Boyd, son yıllarda şeker tüketimine yönelik olumsuz eleştirileri değerlendirirken şunları söyledi: “Dünya genelinde yaptığımız çalışmalarda şeker üretiminde genelde bir azalma olmasına rağmen obezite oranında artış saptadık. Yani obezite konusunu sadece şeker tüketimine bağlamak son derece yanlıştır. Obezitenin en temel nedeni hareketsiz yaşam şeklidir.”