2014'te kişi başına gelir 11.9 bin dolar

Güncelleme Tarihi:

2014te kişi başına gelir 11.9 bin dolar
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2005 14:04

Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakereleri sürecinde en iyimser varsayımlarla 2014 yılında 11 bin 908 dolarla, AB ortalamasının ancak yüzde 30’una ulaşabileceği hesaplandı.

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) yayımladığı "Türkiye’de Sermaye Birikimi, Verimlilik ve Büyüme: Uluslararası Karşılaştırma ve AB’ye Yakınsama Süreci" raporunda, alternatif varsayımlar üzerinden, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakere sürecindeki büyüme performansına yönelik projeksiyon denemeleri yapıldı.

Türkiye ekonomisinin geçmiş dönem performansını gelecek yıllarda da koruyacağı esas alınarak yapılan en olumsuz senaryoda, yıllık ortalama sermaye birikimi hızının yüzde 5.4, istihdam artışının yüzde 1.8, toplam faktör verimliliği artışının yüzde 0.6 ve buna bağlı olarak ortalama büyüme oranının yüzde 4.1 olacağı öngörüldü. Bu büyümeye sermaye birikiminin yüzde 60, istihdam artışının yüzde 25 ve toplam faktör verimliliğinin yüzde 15 katkı sağlayabsileceği belirlendi. Öngörüler çerçevesinde 2004 yılında 4 bin 282 dolar olan kişi başına gelir 2014 yılı itibariyle 7 bin 893 dolara ulaşacak. Buna göre, 2004 yılında yüzde 15 civarında olan Türkiye’nin kişi başına gelirinin AB-25 ortalamasına oranı, 2014 yılında yüzde 20’ye çıkacak.

Baz senaryodaki yüzde 20.3 olan yurtiçi tasarruf oranının yüzde 22’ye çıkacağı varsayılarak oluşturulan ikinci senaryoda ise sermaye stoku artış hızının yüzde 7, istihdam artışının yüzde 2.6 olacağı sonucuna varlıdı. Baz senaryodaki toplam faktör verimliliği artış hızının korunması durumunda yüzde 5.2 olan büyüme hızı, verimlilik artışının yüzde 1.5 oranına çıkması durumunda yüzde 6.1 olacak. Büyümenin yüzde 51’i sermaye birikiminden, yüzde 24’ü istihdam artışından, yüzde 25’i ise toplam faktör verimliliği artışından kaynaklanacak. Bu öngörüler çerçevesinde kişi başına gelir 2014 yılı itibariyle 9 bin 609 dolara ulacak ve AB ülkeleri ortalamasının yüzde 24’ü yakalanacak.

İYİMSER SENARYO

Yurtiçi tasarruf oranının yüzde 24 olarak varsayıldığı üçüncü, iyimser senaryoda sermaye birikimi hızı yüzde 7.6, istiham artışı yüzde 2.9 olarak öngörüldü. Mevcut toplam faktör verimlilği artışının korunması durumunda ekonomik büyümenin yüzde 5.8 olacağı bu senaryoda, kamu ve özel kesim politikalarının verimlilik artışına odaklanması ve toplam faktör verimliliği artışının yüzde 3.2 düzeyine ulaşması durumunda büyüme oranı da yüzde 8.4’e çıkacak. Bu durmunda ekonomik büyümenin kaynaklarının oldukça dengeli bir yapıya kavuşacağı ve büyümenin yüzde 41’inin sermaye birikiminden, yüzde 20’sinin istihdam artışından ve yüzde 40’ının da toplam faktör verimliliğinden geleceği tahmin edildi. Bunun sonucu olarak kişi başına gelir 2014 yılında AB-25 ortalamasının yüzde 30’una denk gelen 11 bin 908 dolar seviyesine yükselecek. Ancak, satınalma gücü paritesi dikkate alındığında, bu önceki senaryo analizleri sonucu tahmin edilen kişi başına gelirin daha yüksek bir düzeye ulaşacağı da kaydedildi.

"YAKINSAMA SÜRECİ HIZLANDIRILMALI"

Raporda, Türkiye ekonomisinin, üç senaryoda da kişi başına milli gelir açısından bir yakınsama sağlayabilmekteyse de bu senaryolardan hiçbirinde AB-15 ülkelerinin 2004 yılı kişi başına milli gelir düzeyine ulaşamadığı kaydedildi. Raporda, "Bu açıdan bakıldığında, Türkiye’nin yakınsama açısından oldukça uzun bir döneme ihtiyaç duyduğu ve yakınsama sürecinin mümkün olduğunca hızlandırılması gerektiği görülmektedir" denildi.

Öncelikli amacın tam üyelik olduğu dikkate alındığında, üç senaryoda da önemli sayılabilecek bir yakınsamanın sağlanabildiği sonucuna varıldığı kaydedilen raporda, ilk senaryoda 4, ikinci senaryoda 5 ve üçüncü senaryoda da 7 yeni AB üyesi ülkenin tam üyelik yılı olan 2004’deki kişi başına milli gelirinin üzerine çıktığı ifade edildi. Raporda, "2014 yılı kişi başına gelirinin sadece Malta ve Güney Kıbrıs gibi nüfusu az ülkelere göre düşük kalıyor olması bir noktada normal karşılanacak bir durum olarak görülmektedir" denildi.

"VERİMLİLİK ARTIŞINA ODAKLANILMALI"

Söz konusu senaryo bulgularının, Türkiye ekonomisinin hızlı büyüme sürecine erişmesinde verimlilik artışına odaklanılmasının büyük önem taşıdığına işaret edilen raporda, "Zira senaryo sonuçları sermaye birikimi hızı ve istihdam artışının geçmiş dönemin yüzde 50’si kadar üzerine çıkması durumunda bile, ekonomide verimlilik artırıcı önlemlerin gerektiği şekilde uygulamaya konulmaması durumunda büyüme oranının yüzde 5.8 gibi oldukça düşük bir düzeyde olacağına işaret etmektedir" denildi. Bu kapsamda verimlilik artışı ile sermaye birikimi arasındaki güçlü ilişkiyi de dikkate alarak, eğitimden Ar-Ge’ye, kurumsal yönetimden bilişim ve iletişim teknolojileri altyapısının geliştirilmesine kadar uzanan geniş bir sosyo ekonomik alanda yapısal değişimi ortaya koyacak politikalara gereksinim duyulduğu kaydedildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!