Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2011 17:36
Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, 2012'de Türk Lirası'nın yüzde 4 daha değer kazanacağını belirtti.
Özen, Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda ve Feryapı etkinlik sponsorluğunda “Ekonomi 2012” başlığıyla düzenlenen CEO Club toplantısındaki konuşmasına, AB'nin ve avronun dağılmasıyla ilgili kötü senaryoya inanmadığını, bunun olmayacağını, piyasaların da bunun olmayacağına inandığını ifade etti.
Özen, bunun göstergesi olan
dolar-avro paritesinine baktıklarında, ilk avro tanıtıldığı zaman 1,12 iken, şimdi 1,35'te olduğuna dikkati çekerek, dolayısıyla kötü senaryoyu piyasaların satın almadığını, bunun çok iyi bir
haber olduğunu belirtti. Özen, “Eğer avro bitecekse herkes avrodan kurtulmak için satardı. Bunu görmüyoruz, bu iyi bir şey” dedi.
Baz senaryonun kendileri için daha anlamlı olacağını söyleyen Özen, “Amerika'nın tasarruf oranı çok düşüktür. Yüzde 3-4'lerden bu yüzde 8'lere doğru geldi. Yüzde 10'a geldiği zaman Amerikan ekonomisi çok ciddi büyümeye başlıyor. Bu tarihsel olarak istatistiklere baktığımız zaman bunu çok net olarak görüyoruz. Burada iyi bir trend var. Amerika'dan iyi datalar gelmeye başladı. Amerika 2 civarında bir büyümeyi 2012 itibariyle yakalayabilir. Amerika potansiyel büyümesine doğru yaklaşıyor” diye konuştu.
“Avrupa resesyona giriyor gibi duruyor”Ergun Özen, Avrupa'ya döndüklerinde ise işlerin çok çok kötü olduğunu, Kuzey-Güney ikilemi arasında artan sürtüşmenin, işi biraz çözümsüz gibi kıldığını, ancak Kuzeyin (Almanya), Güneyin (Yunanistan, İtalya, İspanya) “zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyinin kalmadığını” görmeye başladığını, dolayısıyla uzlaşmaya doğru geleceklerini kaydetti.
Avrupa'nın 4. çeyrekte ve 2012'nin birinci çeyreğinde eksi büyüyecek gibi gözüktüğünü, resesyona giriyor gibi durduğunu söyleyen Özen, şunları kaydetti:
“İşi çözmeleri lazım. Çözüm için somut sanırım 'ortak tahvil' dedikleri şey kalıyor. Bunu zorla yapacaklar. Almanya istediği kadar ayak sürüsün... Almanya birkaç mevzi kazanmak için sağlam duruyor ama eninde sonunda yapmak zorundalar. Avrupa'da faizlerin aşağı gelmesi lazım. Faizleri aşağı getiremedikleri takdirde bu işin sonu felakettir. Zaten borç GSYİH oranlarını hepimiz biliyoruz, sürdürülemez bir durum. Olacak şey değil... İtalya yüzde 7'den borçlanıyor, İspanya yüzde 5-6'da borçlanıyor, Almanya tehdit altında. Elbette Almanya'ya sirayet eder bu iş, dışında kalamaz. Faiz oranları aşağı gelmiyor, büyüme yok. Geriye ne kalıyor; Türk insanın çok çok acı çektiği ve çok da başarılı şekilde çıktığı faiz dışı fazla... Harcamaları keseceksin, mali tedbirleri artıracaksın... Onu da çok zor yapıyorlar. Bu üçünün birlikte olması lazım. Tabii ki Almanya bastırıyor, 'mali politikaları alacaksınız' diyor. Bu ülkeler para egemenliklerini kaybetmişlerdir, mali egemenliklerini de kaybetmedikleri sürece biz bu işten çıkamayacağız. Mali konsolidasyon dediğimiz şeyin olması lazım. Avrupa'ya bunun için bastırıyor. Bu kolay bir şey değil ama bürokrasiyi bir kenara atıp bu işi çözmemiz lazım, yoksa bu faizler ödenemez, iflasa doğru resmen gidiyorlar. Burada yapılacak iş ortak tahvile bir an evvel geçmek. ortak tahvil piyasalara güven verecektir, faiz oranlarını indirecektir.”
Avrupa'da bankaların
kredi verecek hali olmadığını söyleyen Özen, 9 Aralık'ı çok çok önemsediğini, mali protokollerle bu işleri halledebileceklerini söyledi.
“Sigaradaki vergi şeyleri, bunlar kafamızı karıştırıyor”Gelecek yıl kur tahminlerine ilişkin bir soruya karşılık da Özen, “2012 ortalamasının 2011 ortalamasından yüzde 4 daha Türk Lirası'nın değerli olacağını düşünüyorum. TL yüzde 4 değer kazanır gibime geliyor. Enflasyonun da yüzde 6-6,5 civarında olabileceğini düşünüyorum ama 7'ye daha yakınım ben de. Yok gıda endeksinin değişimi, yok bazı sigaradaki vergi şeyleri falan, sanki biraz kafamızı karıştırıyor. Bunlar serbest mekanizmada olması gereken şeyler” dedi.
Türkiye'de çok net bir şekilde sıkılaştırıcı politikalar uygulandığını ifade eden Özen, “Bankacılık sektöründe de çok ciddi şekilde sıkılaştırma var. Bu da likidite sıkılaştırması. Böyle olduğu zaman dayanamaz Türkiye ekonomisi, daralacak. Çok ciddi şekilde daralacak. O daralma ile cari işlemler açığı 60 milyar filan gelir diye düşünüyoruz. Finansmanı çok çok önemli. Biraz uzun vadeye yaydık. Ortalık kötü. Bütün bunlara baktığımız zaman ben Türkiye'de düşük büyüme, enflasyonun 2011'den daha düşük, yüzde 4 de daha değerli bir TL tahmin ediyorum” diye konuştu. Ergun Özen, “Bir de şu bankalar hakkında iyi bir şey söyleyin, onu da rica ediyorum” diye espri yaptı.
“Ara malı ithalatını durdurmamız lazım”
Yerel dinamiklerle ilgili başka bir soruya karşılık ise Özen, şunları kaydetti:
“Türkiye'de yastık altında çok altının olduğuna inanıyorum ki çıkmaya başladığını da düşünüyorum. Meğerse fiyatların yükselmesini bekliyormuş o yastık altındaki altınlar da. Buna güvenmememiz gerektiğini düşünüyorum. Ben hala Türkiye'nin birtakım reformları yapması gerektiğini düşünüyorum. Eğitim reformundan, işgücü reformlarından tutun, ara malı üretmeye başlamamız lazım. Ara malı ithalatını hakikaten artık durdurmamız lazım. Yani 'yastık altında para var, onu çıkaralım, böylece uçalım gidelim', bunlardan ziyade bizim eksik kalmış reformlarımız var, cari işlemler açığını kökünden kazıyacak veya çok azaltacak yönetilebilir seviyeye getirecek reformlara ihtiyacımız var. Bunlara konsantre olmak daha doğru gibi geliyor bana.”
Başka bir soruya karşılık da Özen, “Tavsiyem likit kalın. Likit kalmakta fayda var diye düşünüyorum” dedi. 2012'nin ikinci yarısında faizlerde biraz gerileme olabileceğini kaydeden Özen, “TL uzun vadeli borçlanmayı şu anda tavsiye eder misin derseniz; onu da çok etmem” diye konuştu.