2011 bütçesi komisyonda

Güncelleme Tarihi:

2011 bütçesi komisyonda
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 2010 19:08

TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Başkanvekili, AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, “Bir yıldan erken çıkması durumunda Türkiye'ye gelen paradan vergi alınması” önerisinde bulundu.

Haberin Devamı

Milletvekilleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA), Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının 2011 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.

AK Parti'li Berber, “bir yıldan erken çıkması durumunda Türkiye'ye gelen paradan vergi alınması” gerektiğini vurguladı.

Berber, Türkiye'de “tobin vergisinin” uygulanmadığını belirterek, “Sanayicimiz, işadamlarımız yurtdışından kredi bulduğunda, 1 yıldan az olduğu takdirde kaynak kullanımı ödüyor. O zaman, bu gelen paraya, 'bir yılın üzerinde kalırsa birşey almayalım' diyorum ben; ama bir yıldan erken çıkacaksa çıkış vergisi alalım. Para istediği kadar gelsin ama canı istediği zaman çıkmasın, çıkamasın; çıkarsa bedelini ödesin” dedi.

Vergi konulması durumunda bir yıldan önce çıkışı caydırmış olacakları düşüncesini dile getiren Berber, bu verginin şu anda hiçbir ülkede uygulanmadığına dikkati çekti. Berber, ayrıca, Eximbank ile Kalkınma Bankasının birleştirilmesi önerisinde de bulundu.

CHP İzmir Milletvekili Bülent Baratalı, bugün, cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 72. yılı olduğunu belirterek, “Atatürk, iki kişi makamına gelince ayağa kalkarmış, Birisi Diyanet İşleri Başkanı, diğeri de Genelkurmay Başkanı” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığının tüm mezheplere eşit mesafede durmasını isteyen Baratalı, İslam'ın, hiçbir kişinin ya da cemaatin tekelinde olmaması gerektiğini vurguladı.

CHP'li Baratalı, Cumhuriyetle yaşıt kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığının görevinin günümüzde daha da arttığını ifade ederek, “Diyanet, ayrıştırıcı değil birleştirici olmalıdır” dedi.

“SANKİ ŞEHİT UĞURLANMAMAKTA, BAKKAL DÜKKANI AÇILMAKTA”

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, konuşmasına “Hükümete ne diyelim, bilmiyorum. Hükümetin sözü domatese bile geçmiyor, Züğürt ağa filmindeki gibi tomates...” diyerek başladı.

“Misyonerler ülkede cirit atarken, Diyanet İşleri Başkanlığının daha duyarlı olması gerektiğini” vurgulayan Akçay, “Diyanet siyasetin hizmetinde olmamalıdır. Diyanet, siyasetin etkisinde kalmadan vatandaşları kucaklayıcı bir hizmet vermelidir. Hiçbir siyasetin de arka bahçesi olmamalıdır. AKP, devleti partizanca ve ötekileştirerek yönetme yöntemini Diyanete de bulaştırmıştır. Ancak günümüzde Diyanet, hiç olmadığı kadar siyasallaşmıştır. Diyanet, AKP kadrolarının baskısı altında hizmetini sürdürmektedir. Sayın Başbakan, açılım sürecinde Diyanetin aktif rol almasını istemişti. Başbakan böyle derse kamu görevlileri ne yapar?” diye konuştu.

Akçay, büyük bir ile bağlı bir ilçe müftüsünün, maiyetindeki bütün din görevlilerine müftülük imkanlarıyla mesaj çekip, “AKP belediye başkanının etkinliklerine katılmalarını istediğini ve böylece AK Parti'nin propagandasını yaptığını” iddia etti. Erkan Akçay, belediye başkanının da din görevlilerine sık sık yemek verip, gömlek ve kravat hediye ettiğini savunarak, AK Parti ilçe başkanının, din görevlilerine verilen bir kahvaltıda, “Vaazlarınızda (AKP'ye oy verin) diye söyleyin” şeklinde telkinde bulunduğunu öne sürdü.

MHP'li Akçay, bazı imamların, şehit cenazelerinde nasıl dua edileceğini bile bilmediğini iddia ederek, “Duanın sonunda 'bol kazançlar yarabbi' demektedir. Sanki şehit uğurlanmamakta, bakkal dükkanı açılmakta” dedi.

Haberin Devamı

“DİYANET İŞLERİ KONUSUNDA SİZE GÜVENMİYORUM”

CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu ise “Diyanet İşleri Başkanı, siyaset üstü başkanlık yaptığını söylüyor ama dilindeki tarafsızlık, sadece Diyanet binasında kalıyor” dedi.

Referandum öncesinde gittiği bir köyde, konuşma yaparken köy imamının, “Siz neler yaptınız neler? Gidin bunu başka yerlerde anlatın” dediğini ifade eden Aslanoğlu, “Müsaade ederseniz konuşayım” dediği imamın kendisine, “Siz mahkemeleri ne hale getirdiniz? O Seyfi Oktay var ya o Seyfi Oktay...” dediğini kaydetti. Aslanoğlu, bu sözlerin imama önceden öğretilmiş laflar olduğunu kaydetti.

Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Diyanet İşleri Başkanının, Sünnilerin başkanı olduğu kadar Alevilerin de başkanı olduğunu belirterek, Devlet Bakanı Faruk Çelik'e yönelik, “Size inancımı kaybetmedim ve kişiliğinize güveniyorum ancak Diyanet işleri konusunda size güvenmiyorum. Keşke siz Diyanet Bakanı olmasaydınız” sözlerini sarfetti.

8 yıldır cemevleri konusunu gündeme getirdiğini kaydeden Aslanoğlu, “Ben sünniyim. Annem ve babam beni sünni olarak dünyaya getirdi, peki anne ve babalarının onları Alevi olarak dünyaya getirmesi onların suçu mu?” diye konuştu.

Türkiye'de Alevi-Bektaşi kültürü olduğunun kabul edilmesi gerektiğine işaret eden Aslanoğlu, “Diyanet İşleri Başkanı cemevine gittiği zaman, onların da başkanı olduğuna inanırım” dedi.

Aslanoğlu'nun, Hükümetin, “Aleviler ile ilgili düzenleme ve çalışma yapmadıklarını” söylemesine, AK Parti'li milletvekilleri tepki göstererek, çalıştay düzenlediklerini söyledi.

CHP'li Aslanoğlu'nun, “İçi boş çalıştayı ne yapayım ben?” demesine, AK Parti Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu'nun, “Çalışıyoruz işte” karşılığı vermesini salonda bulunanlar gülerek karşıladı.

“MALİ KURALI ENGELLEYEN BAŞBAKANDIR”

CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak da Mali Kural Tasarısının yasalaşmamasını eleştirerek, “(Mali kural çıkacak) dediniz, biz de 'tamam' dedik. Fakat Çıkmadı. Komisyondan geçti ama Genel Kurulda engellediniz. Mali kuralı engelleyen sizin Bakanlarınız ve Başbakandır” diye konuştu.

“Ekonomi iyi gitmiyor ama siz iyi gittiğini söylüyorsunuz” diyen Öztrak, “Göreve geldiğinizde dış borç 129 milyar dolardı ama siz 266 milyar dolara çıkarttınız” dedi.

AK Parti'li milletvekilleri, Öztrak'ın bu sözlerine tepki göstererek, “İç borçların nereden nereye geldiğini de söyle” karşılığını verdi.

CHP'li Öztrak, büyüme stratejisiyle devam edilmesi durumunda, Türkiye'deki sıkıntılarının önümüzdeki dönemde büyüyeceğini kaydetti ve derhal tedbir alınması gerektiğini söyledi.

Türkiye'de şu anda kurun aşırı değerli olduğunu ifade eden Öztrak, kurun aşırı değerli olmasının sanayinin rekabet gücünü yıprattığını kaydetti.

“Bu kur işinden kim kazanıyor?” diye soran Faik Öztrak, kur değerlendikçe ihracatçının eline geçen paranın düştüğünü ve ithalatın ucuzladığını belirtti. Öztrak, “Bu işten çok iyi para kazanan birileri var. Referans borçlanma kağıdına 1 milyon dolar yatıran bir yabancı yatırımcı, bir ay sonunda 69 bin dolarlık karı cebine koymuştur. Sadece 2 ayda yüzde 6,9 kazandıran dünyada başka bir yer yoktur” dedi.

CHP'li Öztrak, ekonominin istihdam yarattığının söylendiğini ifade ederek, “Nasıl yaratıyor? Üçte biri tarımda. İşler göründüğü kadar iyi değil. Borcumuz hızla yükseliyor, içeri giren para sıkıntı yaratıyor, rezervlerimiz yeterli değil, derhal tedbir alınması gerekiyor” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!