Güncelleme Tarihi:
2009 yılında sigorta sektörüne ekonomik kriz damgasını vururken, reel bazda ciddi anlamda küçülen sigortacılar, 2010 yılına umutla bakmaya çalışıyor.2009 yılında global kriz nedeniyle hemen hemen tüm sektörlerde yaşanan durgunluktan en çok sigortacılık nasibini aldı. Özellikle sigorta sektörünün lokomotifi sayılan kasko ve trafikten oluşan otomobil sigortaları, otomobil satışlarının durma noktasına gelmesiyle ciddi darbe aldı. İnşaat sektörünün yavaşlamasıyla da konut poliçeleri satılamadı. Sanayi üretimindeki duraklama da nakliye ve mühendislik sigortalarını vurdu. Sonuçta sigorta sektörü 2009 yılında reel olarak yüzde 5’ler seviyesinde küçülme yaşadı.
Sektörün kârlılığı düştü
2008 yılında sektörün karlılığı 361 milyon TL’iken, bu yıl 189 milyon TL’ye geriledi. Bu yıl kriz nedeniyle daralan piyasalarla birlikte sigorta sektörü ikinci darbeyi de faizlerin düşüyle yaşadı. Geçtiğimiz seneler, mali karlarla genel giderlerini karşılayan sigorta şirketleri, 2009 yılında faizlerdeki düşüş nedeniyle mali kar elde edemedikle-rinden, genel giderlerini de karşılamakta zorlandılar. Yılın ikinci yarısında yaşanan ve 1999 depreminden sonra en büyük doğal afet olarak nitelendirilen sel felaketi ise, global krizden etkilenen sigorta sektörünün belini büktü. Selin sigorta şirketlerine maliyeti, 750 milyon TL oldu. Sigorta sektörünün temsilcileri, Türkiye’de sigorta sektörünün krizlere en duyarlı sektörlerin başında geldiğini belirterek, ekonomi büyürken sektörün iki kat reel büyüdüğünü, ancak daralma dönemlerinde ise iki kat fazla küçüldüğünü söylüyor. Sigortacılar, 2010 için beklentilerini söylerken temkinli hareket ediyor ve 2010’un zor bir yıl olacağını savunuyorlar.
Zorlanacağız
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “2010 yılında sektörün önünde keskin bir virajın olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki yıl sektör büyümede zorlanacak. Fiyat odaklı rekabet devam edecek. Hasar maliyetlerine bağlı olarak hasar prim oranı yükselecek. 2010’un, konsolide olmamış 33 oyunculu zor bir pazar olacağını düşünüyorum. Sigorta sektörü, yüksek faiz ve enflasyonist dönemlerde elde edilen mali gelirler ile teknik zararlarını karşılıyordu. Reel ekonomide yaşanan daralma ile gevşeyen para politikaları sonucu azalan faizler, şirketlerin teknik kara odaklanmalarını sağlayacak” dedi.
Krizin etkisi azalacak
Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su şöyle konuştu: “2010 yılında krizin etkilerinin daha da azalması ile sektörün reel olarak büyümeye başlayacağını tahmin ediyoruz. Finansal anlamda, 2009 yılında faiz oranlarında kademeli düşüş yaşanmış olmasına rağmen, ortalama faiz getirisi halen iyi sayılabilecek seviyelerdedir. 2010 yılında ortalama faiz gelirlerinin önceki yılın gerisinde kalması, dolayısıyla finansal gelirlerin daha düşük gerçekleşmesi beklenebilir. 2009 yılında sigorta sektörünün performansında krize rağmen bir artış da gözlemlendi. Reel olarak büyümenin 2010 yılı itibariyle yaşanacağını düşünmekle birlikte, önümüzdeki dönemde sektörde, risk seçimi ve fiyatlama konularında daha fazla çaba harcanacak.”
2011’de kâra geçeriz
LİBERTY Sigorta Genel Müdürü Ragıp Yergin, “Özellikle teknik karlılığın düştüğünü ve yılın son çeyreğinde yaşanan sel felaketinin etkilerinin 2010’a da yansıyacağını düşündüğümde, sektörün karlılıktan bahsetmek için 2011’i bekleyeceğini söyleyebilirim. Sigorta sektörü bir değişim süreci içinde. 2005 yılına kadar sektörde karlar, fiyatlar, tarifeler iyiydi. Nakit akışından yaratmış olduğunuz fonların yüksek faizlerle katkısı da gayet iyiydi. Ancak 2008’de başlayan ve 2009’da etkisini global krizle birlikte artıran, nakit bazlı bir dönemden bir anda rekabetin yoğunlaştığı, müşteri odaklı olma ihtiyacının arttığı, faizlerin düştüğü ve teknik sigortacılık ihtiyacının arttığı bir döneme girdik. Bu duruma; şirketler, zaman içinde adapte olacak” dedi.
En kötüsünü atlattık
EUREKO Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, “Mali piyasalara baktığımızda krizden çıkışın 2010 yılıyla birlikte başlayacağı yönündeki görüşlerin ağırlıkta olduğu görülüyor. Piyasalardaki dalgalanmaların hayat dışı sigorta branşlarına daha geç yansıdığı düşünüldüğünde; hayat dışı sigorta sektörü için pozitif gelişmelerin, 2010 ile başlayacağını ve ikinci çeyrekte ise, reel büyüme bekleyebileceğimizi söylemek doğru olacaktır. Öte yandan, krizle birlikte alevlenen fiyat rekabeti yüzünden düşen ortalama primler, özellikle hayat dışı sektör için son çeyrekte büyümenin nominal düzeyde kalacağı yönünde ipuçları vermektedir. Reel büyüme biraz zaman alabilir ama ülke olarak, sektör olarak en kötüsünü atlattığımızı düşünüyoruz” dedi.