2007'de sermaye piyasalarında sıçrama yaşandı
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 28, 2008 10:50
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol, 2007 yılında Türk sermaye piyasalarında sıçrama yaşandığını vurgularken, İMKB hisse senetleri piyasasında borsa kapitalizasyonunun (İMKB'de işlem gören şirketlerin değeri) 2007 yılında, önceki yıla kıyasla yüzde 77 artışla 290 milyar dolara ulaştığını açıkladı.
SPK Başkanı Turan Erol, sermaye piyasaları açısından 2007 yılını değerlendirdi ve 2008 yılına ilişkin çalışmalar, beklentiler konusunda açıklamalarda bulundu.
2007'de Sermaye Piyasası Kurulunun 25. kuruluş yıl dönümünü kutladıklarını hatırlatan Erol, 2007'de sermaye piyasaları ve Türk ekonomisine katkı anlamında oldukça başarılı bir yıl geçirildiğini, sektör katılımcıları ile birlikte uluslararası standartları yakalamış olmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.
İMKB Hisse Senetleri Piyasasında borsa kapitalizasyonunun, 2007 yılında 290 milyar dolara ulaşarak, 2006 yılındaki 164 milyar dolara göre yaklaşık yüzde 77 oranında arttığını ifade eden Erol, şunları kaydetti:
İMKB VASITASIYLA 3,3 MİLYAR DOLARLIK FİNANSMAN
“2007 yılı içerisinde, toplam 9 adet halk arz gerçekleştirildi ve reel sektör şirketleri, İMKB vasıtasıyla toplam 3,3 milyar dolar finansman sağladı. İMKB işlem hacmi de benzeri bir gelişim göstererek, 2006 yılına göre yaklaşık yüzde 31 oranında artarak 301 milyar dolara ulaştı.
2007 yılı içerisinde yaklaşık toplam 410 milyon YTL tutarında, altı adet özel sektör borçlanma aracı ihraç edildi. Uzun süre sonra özel sektör borçlanma aracı ihraç edilmiş olması da sermaye piyasasında yaşanan olumlu gelişmelerin bir göstergesi.”
“BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ CİDDİ ANLAMDA BENİMSENDİ”
İMKB'de yaşanan gelişmelerin yanı sıra gayrimenkul yatırım ortaklıkları portföy değerinin de 2007 yılında 2006 yılına göre yüzde 50 oranında artarak 3,8 milyar YTL ulaştığını ifade eden Erol, ilk uygulamasından bu yana ciddi anlamda ilgi uyandıran “Bireysel Emeklilik Sistemi”nde de gelişmeler yaşandığını kaydetti.
Erol, “2007 yılındaki katılımcı sayısı 2006 yılına göre tam 4 kat artarak 4 milyon 364 bin 983'e ulaştı. Portföy değeri ise ikiye katlanarak 4 milyar 580 milyon YTL oldu. Gerek katılımcı sayısı gerekse portföy değerlerinde görülen bu ciddi artışlar bireysel emeklilik sisteminin ülkemiz insanı tarafından ciddi anlamda benimsendiği anlamına geliyor” diye konuştu.
Öte yandan 2007 yılında Türk halkının mortgage (tutsat) sistemi ile tanıştığını belirten Erol, Türkiye'de uygulamaya konulan mortgage sisteminin herhangi bir devlet garantisi içermeyen ve piyasanın kendi dinamikleri ile işleyen bir sistem konumunda bulunduğunu da vurguladı.
Birçok gelişmiş piyasada uygulamaları görülen “kaydileştirme” çalışmalarında da ciddi aşamalar kaydedildiğini belirten Erol, şöyle devam etti:
“2007 yılı sonu itibariyle İMKB'de işlem gören şirketlerin hisse senetleri, çok küçük bir oran dışında tamamen kaydileştirilmiştir. Ayrıca 2006 yılında halka arz edilmeksizin ihraç edilecek finansman bonoları ile özel sektör tahvillerinin de, ihraççının talebi üzerine ihtiyari olarak kaydileştirme uygulanmasına imkan sağlanmıştır. Söz konusu çalışma halihazırda devam eden devlet iç borçlanma senetlerinin kaydileştirilmesine de hazırlık niteliği taşımaktadır.”
Yeni sermaye piyasası araçları konusunda da 2007 yılında ciddi çalışmalar yapıldığını anlatan Erol, hükümetin 2007 yılı 3 aylık Eylem Planı'nda da yer alan yeni bir sermaye piyasası aracını, “DİBS Borsa Yatırım Fonu”nu kayda alarak İMKB'de işlem görmeye hazır hale getirdiklerini hatırlattı.
YATIRIM ALTERNATİFLERİNİN ARTIRILMASI
SPK Başkanı, sermaye piyasalarında yatırım alternatiflerinin artırılmasına yönelik çalışmalar kapsamında bir başka önemli adımın, düşük risk profiline sahip tasarruf sahipleri için cazip bir yatırım alternatifi oluşturan ve yatırımcının başlangıç yatırımının belirli bir bölümü, tamamı ya da başlangıç yatırımının üzerinde belirli bir getirinin yatırımcıya geri ödenmesini taahhüt eden 'garantili ve korumalı' fonlara ilişkin düzenlemelerin de 2007 yılı ortalarında tamamlandığını söyledi.
Hükümetin Eylem Planının öncelikleri arasında yer alan, 'hisse senetlerine dayalı varantlara' ilişkin yasal düzenlemenin de hazırlandığını ifade eden Erol, hazırlanan taslak metnin Kurulun web sitesine konularak kamuoyunun görüşlerine açıldığını belirtti.
SPK Başkanı, sermaye piyasasının mevcut yapısının iyileştirilmesini teminen, özellikle bireysel emeklilik fonlarının yatırım serbestisi getirilmesi amacıyla, söz konusu fonlarda devlet iç borçlanma senetlerine yapılacak asgari yatırım tutarı ile yabancı menkul kıymetlere yapılacak azami yatırım sınırlamasının kaldırılmasına yönelik düzenlemelerin yürürlüğe alındığını da ifade etti.
Özellikle yurt dışında, ABD ve AB'de, yaşanan gelişmeler paralelinde serbest (hedge) fonların türev araç yatırım stratejisine, kullanılan türev araçların karmaşıklık ve risk düzeyine uygun bir risk yönetim sistemi oluşturulmasına ilişkin düzenlemelerin de yürürlüğe alındığını belirten Erol, sektörden gelen taleplerin karşılanması ve aracılık sektörünün geliştirilmesine yönelik tebliğ değişiklikleri yapıldığını anlattı.
2007'de İzmir Vadeli İşlem Borsasında işlem gerçekleştirecek vadeli işlem aracılık şirketlerine ilişkin yasal mevzuatın tamamlanarak yürürlüğe sokulduğunu hatırlatan Erol, daha sonra bir vadeli işlem aracılık şirketinin kuruluşuna izin verildiğini, ikinci kuruluş izni için ise inceleme sürecinin devam ettiğini söyledi.
Erol, 2007 yılında Eşleştirme Projesinin tamamlandığını ve AB'ye Tam Uyum konusunda çalışmalar yürütüldüğünü belirtirken, “12 konuda Türk finansal piyasalarında tam anlamıyla AB düzenlemeleri ile uyumlu ilk yasal mevzuat hazırlandı” dedi.
Erol, diğer ülkelerin otoriteleri ile sıkı işbirliği yapıldığını, birçok ortak projeye imza atıldığını ifade etti.
“2008 YILI; YENİ KANUN, YENİ VİZYON”
2008 yılı çalışmalarında en önemli başlığın ise yeni Sermaye Piyasası Kanunu olduğunu belirten Erol, AB düzenlemeleri ile uyumlu, uluslararası standartlara uygun, gelişen piyasaların ihtiyaçlarına cevap veren ve gelişmelere açık bir kanun olarak nitelendirdiği yeni kanun tasarısının, bu yılın başlarında Başbakanlığa sevk edilmesinin planlandığını söyledi.
Erol, sermaye piyasasında her anlamda ciddi vizyon değişikliklerini içeren yeni kanunun yasalaşmasının ardından, Türk sermaye piyasalarının yapısal anlamda büyük değişime uğrayacağını, gerek fon arz edenler gerekse fon talep edenlerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik düzenlemeler ile gelişmiş ülkelerin sermaye piyasalarını yakalama konusunda ciddi bir adım atılmış olacağını anlattı.
Erol, Sermaye Piyasası Kanunu'nda değişikliklerle sermaye piyasalarının uzun süredir arzuladığı vizyon değişikliğini gerçekleştireceklerini belirtti.
Yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nun planlandığı şekliyle yürürlüğe girmesi halinde, bu yıl içerisinde kanunun uygulamasına paralel 'ikincil düzenlemeler' anlamında ciddi bir çalışmanın yürütüleceğini belirten Erol, halka açık anonim ortaklıklar, ortakların hakları, aracılık sektörü, borsalar ve kurumsal yatırımcılara ilişkin ciddi mevzuat değişiklikleri gerçekleştireceklerini ifade etti.
SPK Başkanı, sermaye piyasalarının vizyonunun yenilenmesi açısından SPK'nın hazırlamakta olduğu sermaye piyasasına ilişkin stratejik metnin büyük önem taşıdığını da vurguladı.
2008 yılı çalışmalarında ikinci en önemli ayağın kamu altyapı yatırımlarının finansmanı olduğunu söyleyen Erol, kamu altyapı yatırımlarının büyüklüğü göz önüne alındığında mevcut sistemde yaşanan finansman problemlerinin ancak ve ancak sermaye piyasaları ile aşılabileceğini vurguladı.
Erol, kurul uzmanları tarafından kamu-özel işbirliklerine yatırım yapan fon veya ortaklık türünde yapılanmalar oluşturup, bunları temsilen ihraç edilecek menkul kıymetlerin halka arz edilebilmesine, ve/veya projenin hayata geçirilmesi amacıyla kullanılacak kredilerden kaynaklanan alacaklar ya da projenin tamamlanması ile elde edilecek gelirlerin menkul kıymetleştirilebilmesine yönelik farklı modeller üzerinde çalışıldığını ifade etti.
GELİŞEN İŞLETMELER PİYASASI
KOBİ'lerin sermaye piyasası araçlarının işlem göreceği piyasanın oluşturulması amacıyla Gelişen İşletmeler Piyasası A.Ş'nin (GİP) faaliyete geçirilmesine de değinen Erol, “2007 yılı içerisinde gerçekleştirilen yönetmelik değişikliği ile Eylem Planı'nda Eylül 2008 olarak öngörülen süreden daha önce Gelişen İşletmeler Piyasası'nın faaliyete geçirilmesini planlıyoruz” dedi.
Erol, GİP'in ayrı bir bünyede mi yoksa İMKB'nin altında mı yapılandırılacağının halen değerlendirildiğini, faaliyete geçiş tarihinin de buna bağlı olarak belirleneceğini söyledi.
Erol, KOBİ'lerin GİP sayesinde yabancılar tarafından yatırım yapılabilir bir yapıya dönüştürüleceğini belirtti.
YENİ SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI
Sermaye Piyasası Kurulu olarak yatırım alternatiflerinin artırılmasını her zaman önemli bir görev olarak algıladıklarını belirten Erol, şöyle konuştu:
“Tek hisse senedine dayalı vadeli işlem sözleşmeleri ve opsiyon sözleşmeleri, varantlar ve diğer yapılandırılmış ürünler, gayrimenkul yatırım fonları ve girişim sermayesi yatırım fonlarının işlem görmeye başlaması ile yatırım alternatifi çeşitliliğinin artacağını ve yatırımcıların risk ve getiri tercihlerine göre kendilerine en uygun yatırım aracını kullanmalarının mümkün hale geleceğini düşünüyoruz.
Çeşitliliğin artması aynı zamanda sermaye piyasaları yoluyla finansmanı da teşvik edecek, tasarrufların ekonomiye aktarılmasında sermaye piyasalarının rolünü artıracaktır.”
KURUMSAL YATIRIMCILAR
Kurumsal yatırımcılar konusunda ise Erol, yatırım fonu kuruculuğundaki mevcut sistemin değiştirileceğini, AB düzenlemelerine portföy saklama kuruluşlarına önemli görevlerin aktarılacağını söyledi.
SPK Başkanı, ayrıca gerek sabit sermayeli gerekse değişken sermayeli yatırım ortaklıklarının portföylerindeki varlıkların da portföy saklama kuruluşu bünyesinde saklanmasının sağlanacağını, fonların yatırım alternatiflerinin genişletileceğini ve değişken sermayeli yatırım ortaklarının faaliyet gösterebilmelerine imkan sağlanacağını kaydetti.
2007'de Sermaye Piyasası Kurulunun 25. kuruluş yıl dönümünü kutladıklarını hatırlatan Erol, 2007'de sermaye piyasaları ve Türk ekonomisine katkı anlamında oldukça başarılı bir yıl geçirildiğini, sektör katılımcıları ile birlikte uluslararası standartları yakalamış olmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.
İMKB Hisse Senetleri Piyasasında borsa kapitalizasyonunun, 2007 yılında 290 milyar dolara ulaşarak, 2006 yılındaki 164 milyar dolara göre yaklaşık yüzde 77 oranında arttığını ifade eden Erol, şunları kaydetti:
İMKB VASITASIYLA 3,3 MİLYAR DOLARLIK FİNANSMAN
“2007 yılı içerisinde, toplam 9 adet halk arz gerçekleştirildi ve reel sektör şirketleri, İMKB vasıtasıyla toplam 3,3 milyar dolar finansman sağladı. İMKB işlem hacmi de benzeri bir gelişim göstererek, 2006 yılına göre yaklaşık yüzde 31 oranında artarak 301 milyar dolara ulaştı.
2007 yılı içerisinde yaklaşık toplam 410 milyon YTL tutarında, altı adet özel sektör borçlanma aracı ihraç edildi. Uzun süre sonra özel sektör borçlanma aracı ihraç edilmiş olması da sermaye piyasasında yaşanan olumlu gelişmelerin bir göstergesi.”
“BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ CİDDİ ANLAMDA BENİMSENDİ”
İMKB'de yaşanan gelişmelerin yanı sıra gayrimenkul yatırım ortaklıkları portföy değerinin de 2007 yılında 2006 yılına göre yüzde 50 oranında artarak 3,8 milyar YTL ulaştığını ifade eden Erol, ilk uygulamasından bu yana ciddi anlamda ilgi uyandıran “Bireysel Emeklilik Sistemi”nde de gelişmeler yaşandığını kaydetti.
Erol, “2007 yılındaki katılımcı sayısı 2006 yılına göre tam 4 kat artarak 4 milyon 364 bin 983'e ulaştı. Portföy değeri ise ikiye katlanarak 4 milyar 580 milyon YTL oldu. Gerek katılımcı sayısı gerekse portföy değerlerinde görülen bu ciddi artışlar bireysel emeklilik sisteminin ülkemiz insanı tarafından ciddi anlamda benimsendiği anlamına geliyor” diye konuştu.
Öte yandan 2007 yılında Türk halkının mortgage (tutsat) sistemi ile tanıştığını belirten Erol, Türkiye'de uygulamaya konulan mortgage sisteminin herhangi bir devlet garantisi içermeyen ve piyasanın kendi dinamikleri ile işleyen bir sistem konumunda bulunduğunu da vurguladı.
Birçok gelişmiş piyasada uygulamaları görülen “kaydileştirme” çalışmalarında da ciddi aşamalar kaydedildiğini belirten Erol, şöyle devam etti:
“2007 yılı sonu itibariyle İMKB'de işlem gören şirketlerin hisse senetleri, çok küçük bir oran dışında tamamen kaydileştirilmiştir. Ayrıca 2006 yılında halka arz edilmeksizin ihraç edilecek finansman bonoları ile özel sektör tahvillerinin de, ihraççının talebi üzerine ihtiyari olarak kaydileştirme uygulanmasına imkan sağlanmıştır. Söz konusu çalışma halihazırda devam eden devlet iç borçlanma senetlerinin kaydileştirilmesine de hazırlık niteliği taşımaktadır.”
Yeni sermaye piyasası araçları konusunda da 2007 yılında ciddi çalışmalar yapıldığını anlatan Erol, hükümetin 2007 yılı 3 aylık Eylem Planı'nda da yer alan yeni bir sermaye piyasası aracını, “DİBS Borsa Yatırım Fonu”nu kayda alarak İMKB'de işlem görmeye hazır hale getirdiklerini hatırlattı.
YATIRIM ALTERNATİFLERİNİN ARTIRILMASI
SPK Başkanı, sermaye piyasalarında yatırım alternatiflerinin artırılmasına yönelik çalışmalar kapsamında bir başka önemli adımın, düşük risk profiline sahip tasarruf sahipleri için cazip bir yatırım alternatifi oluşturan ve yatırımcının başlangıç yatırımının belirli bir bölümü, tamamı ya da başlangıç yatırımının üzerinde belirli bir getirinin yatırımcıya geri ödenmesini taahhüt eden 'garantili ve korumalı' fonlara ilişkin düzenlemelerin de 2007 yılı ortalarında tamamlandığını söyledi.
Hükümetin Eylem Planının öncelikleri arasında yer alan, 'hisse senetlerine dayalı varantlara' ilişkin yasal düzenlemenin de hazırlandığını ifade eden Erol, hazırlanan taslak metnin Kurulun web sitesine konularak kamuoyunun görüşlerine açıldığını belirtti.
SPK Başkanı, sermaye piyasasının mevcut yapısının iyileştirilmesini teminen, özellikle bireysel emeklilik fonlarının yatırım serbestisi getirilmesi amacıyla, söz konusu fonlarda devlet iç borçlanma senetlerine yapılacak asgari yatırım tutarı ile yabancı menkul kıymetlere yapılacak azami yatırım sınırlamasının kaldırılmasına yönelik düzenlemelerin yürürlüğe alındığını da ifade etti.
Özellikle yurt dışında, ABD ve AB'de, yaşanan gelişmeler paralelinde serbest (hedge) fonların türev araç yatırım stratejisine, kullanılan türev araçların karmaşıklık ve risk düzeyine uygun bir risk yönetim sistemi oluşturulmasına ilişkin düzenlemelerin de yürürlüğe alındığını belirten Erol, sektörden gelen taleplerin karşılanması ve aracılık sektörünün geliştirilmesine yönelik tebliğ değişiklikleri yapıldığını anlattı.
2007'de İzmir Vadeli İşlem Borsasında işlem gerçekleştirecek vadeli işlem aracılık şirketlerine ilişkin yasal mevzuatın tamamlanarak yürürlüğe sokulduğunu hatırlatan Erol, daha sonra bir vadeli işlem aracılık şirketinin kuruluşuna izin verildiğini, ikinci kuruluş izni için ise inceleme sürecinin devam ettiğini söyledi.
Erol, 2007 yılında Eşleştirme Projesinin tamamlandığını ve AB'ye Tam Uyum konusunda çalışmalar yürütüldüğünü belirtirken, “12 konuda Türk finansal piyasalarında tam anlamıyla AB düzenlemeleri ile uyumlu ilk yasal mevzuat hazırlandı” dedi.
Erol, diğer ülkelerin otoriteleri ile sıkı işbirliği yapıldığını, birçok ortak projeye imza atıldığını ifade etti.
“2008 YILI; YENİ KANUN, YENİ VİZYON”
2008 yılı çalışmalarında en önemli başlığın ise yeni Sermaye Piyasası Kanunu olduğunu belirten Erol, AB düzenlemeleri ile uyumlu, uluslararası standartlara uygun, gelişen piyasaların ihtiyaçlarına cevap veren ve gelişmelere açık bir kanun olarak nitelendirdiği yeni kanun tasarısının, bu yılın başlarında Başbakanlığa sevk edilmesinin planlandığını söyledi.
Erol, sermaye piyasasında her anlamda ciddi vizyon değişikliklerini içeren yeni kanunun yasalaşmasının ardından, Türk sermaye piyasalarının yapısal anlamda büyük değişime uğrayacağını, gerek fon arz edenler gerekse fon talep edenlerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik düzenlemeler ile gelişmiş ülkelerin sermaye piyasalarını yakalama konusunda ciddi bir adım atılmış olacağını anlattı.
Erol, Sermaye Piyasası Kanunu'nda değişikliklerle sermaye piyasalarının uzun süredir arzuladığı vizyon değişikliğini gerçekleştireceklerini belirtti.
Yeni Sermaye Piyasası Kanunu'nun planlandığı şekliyle yürürlüğe girmesi halinde, bu yıl içerisinde kanunun uygulamasına paralel 'ikincil düzenlemeler' anlamında ciddi bir çalışmanın yürütüleceğini belirten Erol, halka açık anonim ortaklıklar, ortakların hakları, aracılık sektörü, borsalar ve kurumsal yatırımcılara ilişkin ciddi mevzuat değişiklikleri gerçekleştireceklerini ifade etti.
SPK Başkanı, sermaye piyasalarının vizyonunun yenilenmesi açısından SPK'nın hazırlamakta olduğu sermaye piyasasına ilişkin stratejik metnin büyük önem taşıdığını da vurguladı.
2008 yılı çalışmalarında ikinci en önemli ayağın kamu altyapı yatırımlarının finansmanı olduğunu söyleyen Erol, kamu altyapı yatırımlarının büyüklüğü göz önüne alındığında mevcut sistemde yaşanan finansman problemlerinin ancak ve ancak sermaye piyasaları ile aşılabileceğini vurguladı.
Erol, kurul uzmanları tarafından kamu-özel işbirliklerine yatırım yapan fon veya ortaklık türünde yapılanmalar oluşturup, bunları temsilen ihraç edilecek menkul kıymetlerin halka arz edilebilmesine, ve/veya projenin hayata geçirilmesi amacıyla kullanılacak kredilerden kaynaklanan alacaklar ya da projenin tamamlanması ile elde edilecek gelirlerin menkul kıymetleştirilebilmesine yönelik farklı modeller üzerinde çalışıldığını ifade etti.
GELİŞEN İŞLETMELER PİYASASI
KOBİ'lerin sermaye piyasası araçlarının işlem göreceği piyasanın oluşturulması amacıyla Gelişen İşletmeler Piyasası A.Ş'nin (GİP) faaliyete geçirilmesine de değinen Erol, “2007 yılı içerisinde gerçekleştirilen yönetmelik değişikliği ile Eylem Planı'nda Eylül 2008 olarak öngörülen süreden daha önce Gelişen İşletmeler Piyasası'nın faaliyete geçirilmesini planlıyoruz” dedi.
Erol, GİP'in ayrı bir bünyede mi yoksa İMKB'nin altında mı yapılandırılacağının halen değerlendirildiğini, faaliyete geçiş tarihinin de buna bağlı olarak belirleneceğini söyledi.
Erol, KOBİ'lerin GİP sayesinde yabancılar tarafından yatırım yapılabilir bir yapıya dönüştürüleceğini belirtti.
YENİ SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI
Sermaye Piyasası Kurulu olarak yatırım alternatiflerinin artırılmasını her zaman önemli bir görev olarak algıladıklarını belirten Erol, şöyle konuştu:
“Tek hisse senedine dayalı vadeli işlem sözleşmeleri ve opsiyon sözleşmeleri, varantlar ve diğer yapılandırılmış ürünler, gayrimenkul yatırım fonları ve girişim sermayesi yatırım fonlarının işlem görmeye başlaması ile yatırım alternatifi çeşitliliğinin artacağını ve yatırımcıların risk ve getiri tercihlerine göre kendilerine en uygun yatırım aracını kullanmalarının mümkün hale geleceğini düşünüyoruz.
Çeşitliliğin artması aynı zamanda sermaye piyasaları yoluyla finansmanı da teşvik edecek, tasarrufların ekonomiye aktarılmasında sermaye piyasalarının rolünü artıracaktır.”
KURUMSAL YATIRIMCILAR
Kurumsal yatırımcılar konusunda ise Erol, yatırım fonu kuruculuğundaki mevcut sistemin değiştirileceğini, AB düzenlemelerine portföy saklama kuruluşlarına önemli görevlerin aktarılacağını söyledi.
SPK Başkanı, ayrıca gerek sabit sermayeli gerekse değişken sermayeli yatırım ortaklıklarının portföylerindeki varlıkların da portföy saklama kuruluşu bünyesinde saklanmasının sağlanacağını, fonların yatırım alternatiflerinin genişletileceğini ve değişken sermayeli yatırım ortaklarının faaliyet gösterebilmelerine imkan sağlanacağını kaydetti.