Güncelleme Tarihi:
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Büyük Anadolu Otel'de düzenlenen 'Memur-Sen Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Hep saygıyla andığımız Mehmet Akif İnan, bir gün onu Memur-Sen'in genel başkanı olarak gördük. O zaman bu birçok kesimde belki de şaşkınlık yarattı. Bir şairin sendikal hareketin başına geçmesi. Aslında bu o şairi ve şairin ortak kültür havzasından yetişen insanların öncülerinin ruh dünyasını da yansıtan bir gelişmeydi. Şair duyarlıdır, İnan onurunu ilgilendiren her şeye karşı duyarlıdır. Her şeye karşı bir şekilde insani özünden gelen tepkiyi vermek durumundadır.
Sendikal hareketin çatışma ve gerilim alanı olarak görüldüğü, bu çatışma ve gerilim alanlarının toplumda büyük yaralar açtığı bir dönemde o derinlikli şair hissiyatını yansıtan ses, bütün sendikal hareket içinde geçmişte yanlış tavır sergileyenlere karşı durun kalabalıklar diyerek öne çıktı ve yepyeni bir anlayışın öncüsü oldu" dedi. Üç duyarlılığın önemli olduğunu anlatan Davutoğlu, bunun sendikal hareketin emeği, demokrasi duyarlılığı ve ulusal ve uluslararası alanda adalet duyarlılığı olduğunu ifade etti. Yeni Türkiye Sözleşmesi'nde insan onurunun altını çizdiklerini belirten Davutoğlu, insan onuru kavramının önemli unsurlarından birinin de emek, özgürlükler, adalet arayışı olduğunu söyledi.
Emeğin insanın kendisinden kaynaklanan bütün insanlık tarihi boyunca insan onurunun parçası olmuş en önemli unsurlardan olduğunu anlatan Davutoğlu, "Biz AK Parti iktidarları olarak insan emeğini, insan onurunun parçası olarak telakki ettik. Memurlarımız söz konusu olduğunda devrim mahiyetindeki adımları attık. Kimse AK Parti iktidarlarının sendikal hareketler konusunda attığı adımları gözardı etmemelidir. Bundan sonra da sendikalarımızla birlikte insan onurunu koruyacak her türlü adımı atmaya kararlıyız. Yeter ki insan emeği, insan onurunun parçası olarak sendikal hareketlerle birlikte olalım" şeklinde konuştu.
DEMOKRASİ ALANINDA MÜCADELE VERİYOR
Son birkaç yıl içinde atılan adımlara değinen Davutoğlu, 2010 referandumuyla kamu çalışanları için toplu görüşmeden toplu sözleşmeye geçişin sağlandığını ifade etti. Davutoğlu, öğretmenlerin, akademisyenlerin devlet ile millet arasındaki bağı kuran önemli bir köprü olduğunu belirterek, önümüzdeki dönemde de toplu sözleşme seçimlerden sonra geldiğinde karşılıklı anlayışla bütün sorunların çözülmesinde kararlı olduklarını ifade etti. Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sizin özel bir talebiniz olan ve uzun dönemdir gündeme getirilmekte olan ek derece talebi konusunda da 15 Ocak 2005 yılından sonra memuriyete başlamış olanlara da bir derece, ek derece verilmesi konusunda da prensip kararı aldık. Seçimden sonra atacağımız ilk adımlardan biri de bu olacak." Fazla çalışma konusunda da herhangi bir adaletsizliğe mahal vermeyecek şekilde gereken adımların atılacağını söyleyen Davutoğlu, Memur-Sen'i farklı kılan önemli özelliklerinden birisinin de demokrasi alanında verdiği mücadele olduğunu ifade etti.