2002'nin en kritik haftası

Güncelleme Tarihi:

2002nin en kritik haftası
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2002 00:00

Ve kritik hafta nihayet başladı. Seçim kararının alınması ile neredeyse eş zamanlı olarak seçimin ertelenmesi tartışmaları da piyasaları baskı altında tutmaya başlamıştı. Bu baskı ile geçen iki aylık sürece baktığımızda İMKB 100 Endeksi'nin 11 bin puan seviyesinden 8 bin 500 puana kadar gerilediğini gördük. Bugün ise piyasanın iki aydır yaşanılan gerginlik sürecinin son noktasına geldiği net olarak görüldü. Birinci seans içinde 200 puanan varan bir değer kaybı ve sadece 47 trilyon liralık işlem hacmi... Sözkonusu rakam trilyon olunca bugün gerçekleşen işlem hacmine düşük demek komik gibi görünebilir ama İMKB'de 1 milyar doların üzerinde işlem hacmi rakamları gördüğümüzü hatırlarsak resim biraz daha net biçimde ortaya çıkacak. Şimdiden sonrası ise borsanın kendi iç kurallarına göre işleyeek. Uzun süren sıkışma dönemlerinin ardından borsada sert tepki hareketleri görmek alışılmış bir durumdur. Bu kez de benzer bir hareket görmememiz için hiç bir neden yok. Endeks uzun vadeli destek noktasına, dolar bazında 0.50 cent, TL bazında ise 8 bin 500 puan, yaklaşmış durumda. İşlem hacmi dip seviyede.Bu yıl içinde görülen en düşük seans başına işlem hacmi rakamlarından biri. Üstelik piyasa için en kritik beklenti de, seçimin ertelenmesi tartışmaları, 1 Ekim'de Meclis'in yeniden açılması ile birlikte olumlu ya da olumsuz biçimde realize olma sınırında. Tüm şartlar olgunlaştı. Uzun zamandır 3 Kasım seçimlerinin ertelenmesinin mümkün olmayacağı görüşünü savunuyorum. Gerçi siyasette hele de Türkiye'de tahmin yapmak samanlıkta iğne aramaya benziyor, üstelik de ışıklar sönükken. Ama yine de MGK ve Cumhurbaşkanlığı makamlarının bu konudaki tavrının yeterli olacağı kanaatindeyim. Bu arada borsadaki durumun ne kadar vahim olduğunu anlatmak için ocak-temmuz dönemindeki işlem hacmi rakamlarına bakmak yeterli olacak. FEAS verilerine göre ocak-temmuz dönemi İMKB işlem hacmi sadece 37.5 milyar dolar seviyesinde. Üstelik İMKB gelişmekte olan piyasalar arazsında bu işlem hacmi rakamı ile geçen yılki dördüncülük basamağından altıncılığa gerilemiş. Birinci sıradaki Tayvan Borsası'ndaki toplam işlem hacmi aynı dönemde 416.4, ikinci sıradaki Güney Kore'de 394.5 ve üçüncü sıradaki Hong Kong Borsası'nda ise 127.8 milyar dolar olmuş.  Eurobond'dan kaçışBu arada Eurobond piyasasıın iki büyük isimi olan Türkiye ve Brezilya'da seçimler öncesinde pek olumlu rüzgarlar esmiyor. Dünyanın öde gelen yatırım bankalarından JP Morgan'ın 184 yatırımcı ile yaptığı bir ankete göre eurobond piyasası yatırımcıları bu yıl içinde görüyen en büyük nakit pozisyonuna ulaşmış durumdalar. Yani ellerindeki gelişmekte olan üke eurobond'larını en düşük seviyeye indirmişler. Unutmadan şunu da ekleyelim bu yatırımcıların toplam portföyleri 132 milyar dolar seviyesinde. Bu yatırımcıların portföylerindeki ortalama nakit oranı yüzde 4.4 iken şimdiki ortalama yüzde 5,8'e çıkmış durumda. Seçimler öncesi kamuoyu anketlerinde AKP'nin önde gitmesinin etkisi ile zaten Türk eurobond'larında satış geldiğini ifade eden JP Morgan araştırmasında çarpıcı bir nokta daha var: Türkiye'nin portföylerdeki ağırlığı 11 Eylül saldırısı seviyesi sonrası görülen seviyeye inmiş durumda.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!