2001 yılı pek çok kişi için ortak bir anlam ifade ediyor; ekonomik kriz. Yüzde dokuz küçülme, yüzde 35'den yüzde 90'lara çıkan enflasyon, işsiz kalan bir milyonu aşkın çalışan ve krize yenik düşerek kepenk indiren binlerce şirketi...
Finans, medya ve bilgi teknolojileri şirketleri krizden en fazla etkilenen sektörler olarak sıralanıyorlar.
18 banka Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredildi. 40 bin bankacı işsiz kaldı. Sümerbank Genel Müdür Yardımcısı Beşir Özmen'e göre bu rakam önümüzdeki yıl artacak: ‘‘Sektörde 147 bin çalışan var. 50 bin bankacının daha işten çıkarılacağını tahmin ediyorum.‘‘
Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan finans sektörünün bu durumunu büyük bir insan kaynakları hatası olarak yorumluyor: ‘‘Türkiye'nin son 10 yılına bakın. Üretimi canlandıracak önlemler almak yerine paradan para kazanmaya çalışıyoruz. Mühendislerin sayısı azalıyor. Binlerce işletme fakültesi mezunu genç finansçı olmak istiyor. Sektör kan ağlarken bu mümkün değil.‘‘
BİRLEŞTİR YA DA SATTMSF'deki bankaların satışa çıkarılmasıyla birlikte yabancı sermaye girişi gündeme geldi. İngiliz kökenli HSBC'nin Demirbank'ı devralmasıyla başlayan bu süreç devam ediyor. Yunan kökenli Nova Bank Sitebank'ı satın almak için TMSF'na başvurdu. Finansal hizmetlerini bir birim altında toplayan
Koç Grubu banka cephesinde İtalyan kökenli Uni Credito ile görüşüyor.
Koç Grubu otomobil pazarlama ve satış birimlerini Otokoç ve Birmot olmak üzere iki ana kolda birleştirdi. Doğuş Grubu'na bağlı olan Osmanlı Bankası Garanti Bankası ile, aynı gruptan Tansaş Makro ile birleşti. Grubun internet servis sağlayıcı şirketi İxir, Superonline'a satıldı.
Dünyaca ünlü Danimarkalı bira üreticisi Carlsberg, Tuborg Türkiye'nin hisselerinin yüzde 47'sini satın aldı.
Uzmanlara göre önümüzdeki yıl işgücü maliyetinin düşük olması nedeniyle Türkiye'den özellikle Doğu Avrupa ükelerine yapılan yatırımlarda artış olacak.
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük bu aşamadaki şirketleri uyarıyor: ‘‘Türk sanayii gerilemeyi telafi etmek için yurtdışı yatırımlara yöneliyor. Bu durum iş ve aş bekleyen milyonlarca insanın önündeki iş imkanlarının daralmasına yol açıyor. Türk yatırımcıların yatırımlarını Türkiye'ye yönlendirmeleri uluslararası sermayenin ülkeye girişi kadar önemli.‘‘
Bilgi teknolojileri şirketleri de krizden ağır yara aldı. Türkiye'de üretime değil ithalata yönelik hizmet veren sektör doların değer kazanmasıyla birlikte maliyetlerini karşılayamaz hale geldi.
HP Genel Müdürü Şahin Tulga iç talepteki düşme nedeniyle beraber sektörün ortalama yüzde 65 küçüldüğünü belirtiyor: ‘‘Yaklaşık 10 bin kişi işsiz kaldı, bu insanların çoğu yurtdışına gitti.‘‘
İHRACAT İYİ GELDİOtomotiv krizden etkilenen bir diğer sektör. Otokoç Genel Müdürü Cenk Çimen, sektörde yüzde 71'lik daralma olduğunu belirtiyor. Özellikle yan sanayinin ihracata yönelik çalışması sektörün krizden nisbeten daha az etkilenmesine neden oldu. Sektörün 2001 yılı ihracat tutarı 3.5 milyar
dolar. Otomotiv Sanayicileri Derneği Başkanı Ali İhsan İlkbahar tüm otomotiv sektöründe çalışan 500 bin kişiden 100 bininin işini kaybettiğini belirtiyor.
İlaç, perakendecilik ve turizm sektörleri krizi ufak sıyrıklarla atlatabilen sektörler olarak karşımıza çıktılar. Perakendecilik sektörüne yönelik eğitimler veren Soysal Danışmanlık'ın Yönetim Kurulu Başkanı Suat Soysal'a göre sektörde işten çıkarmaların az olmasının ana nedeni şirketlerin satış yapmak için satış elemanlarına ihtiyaç duymaları: ‘‘Krizde çok fazla mağaza kapanmadı ama mağaza açma oranı düştü. Yeni mağaza açma projelerinin yüzde 90'ı durduruldu. Satış elemanları ve mağaza yöneticileri işlerini korudular. Sektörde yüzde 15 oranında işten çıkarma oldu.‘‘
Sektörlerdeki durum ücretlere birebir yansıdı. İlaç sektörü zam oranı en yüksek olan sektör olarak öne çıktı. Finans, medya ve bilgi teknolojileri sektörlerinde ücret artışı değil, gerilemesi görüldü.
KRİZDE İKTüm bu gelişmeler kriz yönetimini gündeme getirdi. Personel Yöneticileri Derneği Başkanı Zeki Pekgenç'e göre Türkiye'deki şirketlerin büyük bir bölümü kriz yönetimi konusunda sınıfta kaldılar: ‘‘Çalışan sayısını azaltmak en büyük yanlıştı. Krizin ardından yeniden eleman alımı yapmak daha büyük bir masraf olacak. Bu tür politikalar, izleyen şirketler çok büyük prestij kaybına uğradılar.‘‘
Krizle birlikte şirketlerin aldığı eğitimlerde büyük düşme oldu. Pekgenç'e göre bu durum nitelikli işgücünün niteliksiz hale getirilmesine neden olacak ve uzun dönemde olumsuz etkileri hissedilecek.
Outplacement, krizle birlikte gündeme gelen insan kaynakları uygulamalarından biri. Bu uygulamayı seçen şirketler işten çıkarmak zorunda oldukları çalışanlarını dış dünyaya hazırlamak amacıyla öncelikle bir eğitim sürecinden geçirdiler. Outplacement yapan şirket sayısı bu dönemde arttı.
Önceleri yalnızca operasyonel işlerde söz konusu olan dönemsel çalışma modeli krizle birlikte yönetim kademelerine 'terfi etti'. Uygulamayı benimseyen şirketler kriz dönemi için dönemsel yönetici transfer ettiler.
Şirketlere dönemsel işgücü hizmeti veren Adecco bu şirketlerden biri. Şirketin Genel Müdürü Pembe Candaner tüm olumsuzluklara karşın outplacement ve esnek çalışma modeli uygulamalarının insan kaynakları açısından sevindirici olduğu görüşünde: ‘‘İşten çıkarmaların doğru ve etik bir şekilde ya da art niyetsiz yapıldığını söylemek çok zor. Yanlış uygulamalar, işten çıkarılan ve geride kalan çalışanlarda derin izler bıraktı. Outplacement bu aşamada çok yararlı bir çalışma.‘‘
2001’DE NE OLDU? Bir milyondan fazla çalışan işsiz kaldı.
Ekonomik küçülme yüzde dokuz'u buldu.
Enflasyon yüzde 35'ten yüzde 90'lara çıktı.
Mavi yakalılarla beraber beyaz yakalılar da işsiz kaldı.
İlaç, perakende ve turizm diğer sektörlere göre fazla yara almadı.
Finans sektörü zor günler geçiriyor. 40 bin işsiz var.
Bilgi teknolojisi yüzde 65 küçüldü, 10 bin kişi işsiz kaldı.
Reklam harcamaları yaklaşık yüzde 50 azaldı. Üç bin medya çalışanı işsiz kaldı.
Otomotiv sektörü yüzde 71 daraldı. İşsiz sayısı 100 bin.
Şirketlerin çoğu kriz yönetiminde başarılı olamadı.
Outplacement ve esnek çalışma modelleri gündeme geldi.
Satış ve pazarlama kadrolarına eleman alımı devam etti.
Fona devredilen bankalarla birlikte yabancı sermaye girişi gündeme geldi.
Holdingler yabancı ortak arayışına girdiler. Bünyelerindeki birim ve departmanları birleştirerek küçülme yoluna gittiler.
2002 TAHMİNLERİ Şirketlerin enflasyon beklentisi ortalama yüzde 65.
Ekonomide beklenen büyüme rakamı yüzde 4.
Plansız küçülen şirketler bunun maliyetini omuzlamak zorunda kalacaklar.
Şirketler yeni kampanyalarla tüketimi artırmaya çalışacak, reklam harcamaları artacak.
Satış departmanının önemi artacak.
İşgücü maliyetinin düşük olması nedeniyle özellikle Doğu Avrupa'ya yapılan yatırımlar artacak.
Finans sektörü küçülmeye devam edecek. İşsiz bankacı sayısı artacak.
Finans sektörü dışında 'toplu' işten çıkarmalar olmayacak.
Şirket birleşmeleri devam edecek.
Yabancı sermayeyi ve yatırımcıları teşvik edecek yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor.
Şirket eğitimlerinin yeniden canlanması bekleniyor.
Üretimini kár marjına değil müşterisine göre yapan şirketler kazanacak.