2001’de kafayı bulunca aldığınız soğuk duş şimdiki krizde işe yarar
Güncelleme Tarihi:
Ayşegül AKYARLI GÜVEN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2008 00:00
109 ülkede 44 bin müşterisine iş zekası yazılımları ve servislerle çözümler sunan SAS’ın Kıdemli Başkan Yardımcısı Allan Russell, dünyayı kasıp kavuran küresel ekonomik krizi gençlerin alkol ile ilk tanıştıkları döneme benzetti.
"Batı Avrupa’da gençler 17 yaşına geldiklerinde birlikte eğlenir ve alkol alırlar. Ancak bunu abarttıkları için o gecenin ardından uzun bir süre aynı şeyi yaşamak istemezler ve içkiden uzak dururlar. Sizin 2001’de yaşadığınız da böyle birşey" diyen Russell Türkiye’nin 2001 yılında aldığı soğuk duşun etkilerinin hálá sürdüğünü ifade etti. Russell, "Kriz meydana geldi ama siz hálá aldığınız duşun etkisini atmadınız. Henüz kuruma aşamasındasınız. Bu dikkatiniz sayesinde krize dünyadaki diğer ülkelere oranla daha kolay dayanırsınız" dedi.
Dünya kör alıcı oldu
Krizin ortaya çıkmasındaki en önemli unsurların şeffaflıktaki eksiklik ve büyümenin sürekli devam edeceği beklentisi olduğunu dile getiren Russell, şöyle devam etti: "Krize kadar geçen dönemde büyüme hep vardı. Bu ortamda insanlar ne satın aldıklarını bile anlamadılar. Krediler satıldı, sonra yeniden paketlenip yine satıldı. Ancak kimse aldığı şeyin kalitesinden haberdar değildi. Piyasanın büyümeye ve daha da çok büyümeye devam edeceğine inandılar. İnsanlar kör kararlar aldılar. Bence olayın bu raddeye gelmesi de bundan kaynaklandı.
Sanal paralar dağıtıldı
Özellikle ABD ve İngiltere’de yalanan sorunun kolay kredi kaynaklı olduğunu vurgulayan Russell şöyle devam etti: "Özellikle ABD’de, ama İngiltere’de de insanlar hiç peşinatsız kredi aldılar. Üstelik maaşlarının 5-6 kat üzerine çıktılar. Bu hep gayrimenkul piyasalarının yukarı yönlü büyümesini sürdüreceği düşüncesiyle yapıldı. Bankalar da buna inanarak gerçek olmayan sanal paralar dağıttılar. Bu sadece işleyiş açısından değil, sosyal açıdan da olağan dışıydı. Krizle birlikte şimdi dünya daha karmaşık bir hale gelmeye başladı. Hata yapmak da kolaylaştı.Bugünkü durumda hepimiz resesyondan bahsediyoruz. Endişelenmeye başladık. Artık daha dikkatli olmalıyız. Bir taraftan da bir hareket edebilme sorunu var. Bankalar müşteri ilişkileri ile risk yönetimi dengesini kuramadı."
Bizim ürünlerimiz bugünler için ama çok dikkatliyiz
ŞİRKETLERİN ödemelerine çok daha fazla dikkat etmesi gereken bir döneme girdiğini belirten Allan Russell "Artık regülatörler kanunların yeterince beyaz ve derin olmadığını anladılar. Bizim ürettiğimiz gibi bazı ürünlere ihtiyaç olacak. Biz insanlara operasyonları konusunda en kritik noktalarda karar vermelerine yardımcı olacak programlar sunuyoruz. Bugüne kadar her yıl çift haneli büyüme yakaladık. Böyle dönemlerde bizim ürünlerimize daha fazla ihtiyaç olacağı için büyümede negatife dönüş beklemiyoruz. Sadece dikkatli olmak zorundayız. Türkiye gibi ülkeler çok hızlı büyüyor. Son 10 yılda Türkiye yüzde 900 büyüdü. Önümüzdeki yıl için herkes gibi biz de bir kriz bekliyoruz. Ama bu gibi çözümler özellikle böyle dönemlerde yardımcı oluyor. Çok daha katı kararlar almak gerekebiliyor. Müşterilere her zamankinden fazla yardımcı olmak gerekiyor." dedi.
Ankara’ya taşındık devlete yaklaştık
SAS’ın şirketlerin yanısıra kamu kurumlarıyla da iş ortaklığı yaptığını ifade eden Allan Russell, "Ankara’ya taşındıktan sonra devlet işlerini almak çok daha kolay olacak. Çünkü herkes elinin altında ve kolay ulaşabileceği firmalarla çalışmayı tercih eder. IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar şeffaflık istiyorlar. Bir para geldiği zaman o paranın nerede ne şekilde kullanıldığını görmek istiyorlar. Bu konuda programlarımız farklı ülkelerde de kamuda kullanılıyor" dedi.
Dünya kör alıcı oldu
Krizin ortaya çıkmasındaki en önemli unsurların şeffaflıktaki eksiklik ve büyümenin sürekli devam edeceği beklentisi olduğunu dile getiren Russell, şöyle devam etti: "Krize kadar geçen dönemde büyüme hep vardı. Bu ortamda insanlar ne satın aldıklarını bile anlamadılar. Krediler satıldı, sonra yeniden paketlenip yine satıldı. Ancak kimse aldığı şeyin kalitesinden haberdar değildi. Piyasanın büyümeye ve daha da çok büyümeye devam edeceğine inandılar. İnsanlar kör kararlar aldılar. Bence olayın bu raddeye gelmesi de bundan kaynaklandı.
Sanal paralar dağıtıldı
Özellikle ABD ve İngiltere’de yalanan sorunun kolay kredi kaynaklı olduğunu vurgulayan Russell şöyle devam etti: "Özellikle ABD’de, ama İngiltere’de de insanlar hiç peşinatsız kredi aldılar. Üstelik maaşlarının 5-6 kat üzerine çıktılar. Bu hep gayrimenkul piyasalarının yukarı yönlü büyümesini sürdüreceği düşüncesiyle yapıldı. Bankalar da buna inanarak gerçek olmayan sanal paralar dağıttılar. Bu sadece işleyiş açısından değil, sosyal açıdan da olağan dışıydı. Krizle birlikte şimdi dünya daha karmaşık bir hale gelmeye başladı. Hata yapmak da kolaylaştı.Bugünkü durumda hepimiz resesyondan bahsediyoruz. Endişelenmeye başladık. Artık daha dikkatli olmalıyız. Bir taraftan da bir hareket edebilme sorunu var. Bankalar müşteri ilişkileri ile risk yönetimi dengesini kuramadı."
Bizim ürünlerimiz bugünler için ama çok dikkatliyiz
ŞİRKETLERİN ödemelerine çok daha fazla dikkat etmesi gereken bir döneme girdiğini belirten Allan Russell "Artık regülatörler kanunların yeterince beyaz ve derin olmadığını anladılar. Bizim ürettiğimiz gibi bazı ürünlere ihtiyaç olacak. Biz insanlara operasyonları konusunda en kritik noktalarda karar vermelerine yardımcı olacak programlar sunuyoruz. Bugüne kadar her yıl çift haneli büyüme yakaladık. Böyle dönemlerde bizim ürünlerimize daha fazla ihtiyaç olacağı için büyümede negatife dönüş beklemiyoruz. Sadece dikkatli olmak zorundayız. Türkiye gibi ülkeler çok hızlı büyüyor. Son 10 yılda Türkiye yüzde 900 büyüdü. Önümüzdeki yıl için herkes gibi biz de bir kriz bekliyoruz. Ama bu gibi çözümler özellikle böyle dönemlerde yardımcı oluyor. Çok daha katı kararlar almak gerekebiliyor. Müşterilere her zamankinden fazla yardımcı olmak gerekiyor." dedi.
Ankara’ya taşındık devlete yaklaştık
SAS’ın şirketlerin yanısıra kamu kurumlarıyla da iş ortaklığı yaptığını ifade eden Allan Russell, "Ankara’ya taşındıktan sonra devlet işlerini almak çok daha kolay olacak. Çünkü herkes elinin altında ve kolay ulaşabileceği firmalarla çalışmayı tercih eder. IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar şeffaflık istiyorlar. Bir para geldiği zaman o paranın nerede ne şekilde kullanıldığını görmek istiyorlar. Bu konuda programlarımız farklı ülkelerde de kamuda kullanılıyor" dedi.