Güncelleme Tarihi:
Yılbaşı rallisinden nasibini alan ABD’nin teknoloji borsasında endeks geçen hafta 4 bin puan sınırını aşarak 14 yıl sonra bu barajı aşmayı başardı. 2000 yılında Nasdaq yine 4000 puanı geçmiş ancak teknoloji balonu patlamasıyla tarihi dibini görmüştü. Borsanın tarihine bakıldığında bu son yükseliş de içinde bazı tehlikeleri de barındırıyor.
ABD’de bu senenin en flaş borsası teknoloji şirketlerinin işlem gördüğü Nasdaq oldu. Nasdaq 14 yıl aradan sonra 27 Kasım’da işlem günü bittiğinde günü 4.059 puandan kapattı. Çok değil, sadece yılbaşında, Nasdaq 3019 puan seviyesindeydi. Twitter gibi ses getiren halka arzların yanında Apple ve Samsung gibi firmalarının yüksek performansı ile Nasdaq’ın değeri yılbaşından Aralık başına kadar 11 ayda yüzde 34,45 arttı. Reel sektör ağırlıklı şirketlerin işlem gördüğü Dow Jones Endüstriyel endeksinin 11 aylık artışı ise yüzde 19,84’te kaldı.
UZMANLAR İKİYE BÖLÜNDÜ
Nasdaq’ın Dow Jones’u sollayıp gelişmiş ülke borsaları arasında bu sene değer artışı açısından sadece yüzde 46 değer kazanan Japon Nikkei endeksinin gerisinde kalması yeni bir soruyu da gündeme getirdi. Bu yükseliş gerçek ekonomik temellere mi dayanıyor yoksa 2000’li yılların teknoloji balonu yeni bir versiyonla bir kez daha mı karşımıza çıkıyor? Nasdaq’ın önlenemez yükselişi uzmanları kelimenin tam anlamıyla ikiye bölmüş durumda.
Kimi uzmanlara göre Nasdaq’ın yılbaşından bu yana yüzde 34,45’e varan yükselişi bu kez 2000’li yıllarda olduğu gibi çabuk sönmeyecek. Bunun nedeni ise artık endekste yer alan şirketlerin bundan 13 yıl öncesine göre daha katma değer yaratan işler ortaya koymaları. Bir takım analistler ise hisselerin aşırı şiştiğini söylerken 2000 yılında Yahoo, Sycamore gibi firmalarda bir çok insanı işsiz bırakan ‘krizin’ tekrarlayacağını savunuyor.
SEYRİ 2000 YILINA BENZİYOR
Bu ayrımı daha yakından incelemek için 2000’li yıllarda Nasdaq’ın seyrine bakmakta fayda var. 2000’li yıllardaki teknoloji hisselerinin yükselişi ile son dönemdeki yükseliş izlenen trend açısından birbirine çok benziyor… 31 Aralık 1999’da Nasdaq ilk kez 4 bin puanın üzerine çıkarak günü 4.069 puandan kapatmıştı. Bu tarihi rekorun nedeni internet sitelerinin son derece popülerleşmesi ve bu ‘hava’larını borsaya taşımalarıydı. Firmaların değeri çok kısa zamanda reel sektör ağırlıklı Dow Jones şirketlerini geride bırakmaya başlamıştı.
Ancak yaşanan bu internet patlaması yenilikçi bir gelir modeliyle eşleşmedi. Yaşanan internet modasıyla birlikte halka açılan internet şirketlerinin piyasa değerleri müthiş bir hızla uçarken, zaman geçtikçe bilançonun gelir kalemlerinde aynı hızda yükselmeler yaşanmadığı görüldü. O dönemin flaş internet siteleri şirketlerin gerçek değerini belirten defter değerleri ile piyasa değerleri arasındaki farkı kapatmak için hiçbir inovasyona imza atamadı. 10 Mart 2000’e gelindiğinde Nasdaq 5.048 puanla tarihi rekorunu kırsa da sonuç hüsran oldu.
GELECEK GÖRMEYEN BROKERLAR ANINDA SATTI
1929 krizinde o zamanın ‘ileri teknoloji şirketleri’ olarak anılan radyo şirketlerinin kaderini 20. asrın son döneminde internet siteleri paylaştı. Web adreslerinin her geçen gün borsaya daha çok girdiği Nasdaq 14 Ağustos 2000’de 3.321 puana kadar geriledi. İnternet sitelerinde gelecek görmeyen brokerlar hisselerini art arda satmaya başlamıştı. Bunun sonunda 11 Temmuz 1999 ve 10 Mart 2000 arasında yüzde 50’in üzerinde değerlenen teknoloji şirketlerinin değeri daha bir yıl dolmadan yüzde 40 civarında değer kaybetti. Uzmanlar tarafından bu durum ‘teknoloji balonunun patlaması’ olarak değerlendirildi. 20 Eylül 2002’de ise Nasdaq 1221 puana düşerek tarihi dip seviyesini gördü.
Nasdaq’ın şu sıralar gösterdiği hisse performansı en azından zirveye çıkış şekliyle 2000’li yıllardaki teknoloji balonuna benziyor. Bu yüzden 13 yıllık bu zirve noktasında uzmanlar kelimenin tam anlamıyla ikiye bölünmüş durumda.
ÖNCE DÜŞECEK SONRA ÇIKACAK
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan Nasdaq’ın ciddi çıkışının balon olmadığı görüşünde. Manukyan konuyla ilgili olarak “ Balon değil, kuvvetli bir düzeltme sonra çok daha yüksek seviyeler görülecektir” açıklamasını yapıyor. Yani kendisinin bu sözlerine göre Nasdaq’ta ciddi bir düşüş yaşanacak fakat daha sonra hisselerin fiyatları tekrardan ciddi bir şekilde yükselecek.
“EVET BU BİR BALON”
ABD’li teknoloji gazetecisi Jim Edwars’a göre şu an bir teknoloji balonu ile karşı karşıyayız. Edwars bu tezini ABD merkez bankasının uyguladığı düşük faiz politikası ile destekliyor. Edwars’a göre Fed faizleri yükselttiğinde şirketler bu kadar rahat borçlanıp büyüyemeyecek. Aynı zamanda gazeteciye göre şu anda Nasdaq’ın başını çeken şirketlerin yöneticilerine ödediği aşırı yüksek ikramiyeler uzun vadede şirketlerin canını yakacak. Öte yandan Silikon Vadisi’nde yatırımcıların her yeni fikre milyonlarca dolar para dökmeleri de Edwars’a göre bu ‘balonu’ şişiren etkenlerden biri.
FİYATLAR ŞİŞKİN AMA BALON DENEMEZ
Eski CNN çalışanı Huffington Post yazarı Mark Gongloff ise balon tehlikesinin ortada olduğunu fakat artık firmaların daha çok katma değer yarattıklarını söyledi. Gongloff’a göre hisse senetlerinin normal değerinden biraz daha fazla değerlendiği doğru. Fakat bu değerlenmenin bir balon olarak anılması abartılı.
FİRMALAR TETİKLİYOR
New York Times yazarlarından Nick Bilton ise dünyanın bir teknoloji balonu içinde olduğunu kabul ediyor. Bilton Twitter hisselerinin işlem görmeye başladığı günden bu güne kadar yüzde 60 oranında değerlenmesini buna örnek olarak gösteriyor. Bilton’a göre fonların teknoloji şirketleri üzerine aşırı titremesi ve acele satın almalar yapmaları balonu tetikleyen nedenlerden biri.
13 YIL ÖNCESİNE GÖRE DAHA USTALAR
Bazı analistler ise Nasdaq’ta başı çeken şirketlerin büyük bir bölümünün artık katma değer ve inovasyon yaratmada 13 yıl öncesine göre daha usta olduğu görüşünde. Apple, Facebook ve Google gibi firmaların sadece yazılım odaklı çalışmayıp alternatif alanlarda da yenilik üretmeye çalışmaları bu tezi destekler nitelikte. Önümüzdeki dönem teknoloji borsacıları için çok önemli. Ya paraya para demeyecekler ya da tarihin en büyük krizlerinden birinin içinde kaybolacaklar.