Güncelleme Tarihi:
Kritik bazı sektörlerdeki tekelleşmenin kontrol altına alınması için çıkarıldığı belirtilen genelgeyle çoğunlukla kamu arazilerinde faaliyet gösteren madencilik, enerji, telekom ve sanayi gibi sektörlerindeki yatırımların önemli oranda sekteye uğradığı ve yabancı yatırımcının ilgisinin kırıldığı da ifade ediliyor.
Bu sektörlerin başında gelen ve sanayinin lokomotif sektörlerinden olan madencilik yetkilileri, yeni uygulama için ‘kendi ayağımıza ateş ediyoruz’ değerlendirmesinde bulundu. Sektör temsilcileri, Avrupa standartlarındaki mevzuat gereğince daha önce uzun süreç alan maden aramaya yönelik yatırım izinlerinin son Başbakanlık genelgesiyle çok daha zorlaştığını ve sektördeki yatırımların önünü tıkadığını belirtti.
BAŞBAKAN İZNİ GEREKİYOR
Sektörün önde gelen şirketlerinin oluşturduğu ve 1948 yılından beri faaliyet gösteren Türkiye Madenciler Derneği'nin Başkanı Mustafa Sönmez, hem yerli hem de yabancı yatırımcıyı çekmek için yönetmelikte madencilikle ilgili yeni düzenlemenin şart olduğunu söyledi. Sönmez şöyle konuştu: “16 Haziran genelgesiyle madencilik şu ana kadar yaşadığı en büyük kaosu yaşamaktadır. Bu genelge, bütün izinlerin Başbakanlık’tan alınmasını zorunlu kılıyor. İhtisas kuruluşların olur dediği dosyalar Başbakanlık’ın onayına gidiyor. Düşünün, bir müteşebbis orman müdürlüğüne müracaat ediyor, orman şefi gelip bakıyor. Müteşebbis parasını yatırıyor, Bölge müdürü, genel müdür imzalıyor. ‘Bakan oluru’na geliyor. Bu dosya, Başbakanlık’a gidiyor. Dosyaların bir kısmı olumlu bir kısmı olumsuz geliyor. Niçin olumsuz geldiğinin ise hiç bir yanıtı bulunmuyor”.
200 BİN’DEN FAZLA DOSYA
Sönmez, kamu taşınmazlarıyla ilgili diğer ihalelerle birlikte bakıldığında Başbakanlık’ta kurulan Heyet’in önünde 200 binden fazla dosya birikeceğine dikkat çekerek bunun altından kalkılmasının mümkün olmadığını da belirtti. Sönmez, “Bazı madenler de dahil belirli şeylerin izin ve kontrolünün Başbakanlık’ta tutulmasına yönelik bir düzenlemenin gelmesini bekliyoruz. Böylece madenciliğin eski rutinine dönmesini bekliyoruz. Daha önce dosya zaten üç ayda ancak tamamlanıyordu. Şimdi Başbakanlık’ta da bekliyor. 2013’ün programını Ekim, Kasım ayında yapmak zorundasınız. Gerek yerli gerekse de yabancı yatırımcı olsanız böyle bir ortama girer misiniz. Bu genelgenin kapsamına giren ve herhangi bir biçimde kamunun elinde kiraya verilmesi ya da satışı düşünülecek tüm noktaları ele alırsanız ki buna okul kantinleri de dahildir, orta vadede Başbakanlık'ta 200 bine yakın dosyanın birikmesini bekliyoruz” dedi.
İHRACATIN ÖNÜ AÇILMALI
2023 vizyonu çerçevesinde 15 milyar dolar maden ihracatı öngörüldüğüne de işaret eden Sönmez, engellerin kalkması ve çevreyle uyumlu madenciliğin önünün açılması durumunda bu hedefi bugün itibarıyla yakalayacak tek sektörün kendi sektörleri olduğunu da belirtti.
Sönmez, yerli sanayiye uygun fiyat ve zamanda hammadde sağlaması dolayısıyla cari açığın azaltılmasına da önemli katkıları olacak sektörün gelişmesi için ise madencilik stratejik planının yapılması, yeni bir maden yasasının hayata geçirilmesi ve bir Maden Bakanlığı kurulması gibi kritik üç konuda ilerleme kaydedilmesi gerektiğini vurguladı.
MAAŞLAR 2 BİN TL'DEN BAŞLIYOR
Sönmez, maden çeşitliliği açısından önemli bir potansiyele sahip sektörde ara eleman ihtiyacının ciddi şekilde hissedildiğini de vurguladı.
Sönmez bu konuda şunları söyledi: "Türkiye maden kaynakları açısından bir kaç mineral dışında çok zengin değil ancak 50’si işletilen 60’a yakın madenle çeşitlilik anlamında önemli bir yapı sunuyor. Madencilikte diğer taraftan ciddi de bir istihdam eksiği var. Mühendis ve çalışan işçi arasında yer alan ara eleman ihtiyacı madencilikte de çok üst düzeyde. Birkaç yıllık mühendisten daha fazla para verilmesine rağmen ‘çavuş’ olarak tanımlanan bu elemanlar bulunamıyor. O nedenle meslek liselerinden bu özelliklere uygun çıkacak tüm öğrencilere ihtiyaç var. Ara eleman maaşları 2 bin liradan başlıyor."