Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz günlerde üçüncü kez tatilini geçirmek üzere İstanbul’a gelen ve şu sıralar kendi kurduğu 6.6 milyar dolarlık fon şirketine başkanlık eden Ackman, “Türkiye bir çok farklı dinin ve kültürün bir arada mutlu bir şekilde yaşadığı çok başarılı bir ülke” yorumu yaptı.
Boğaz önemli diye yüzdüm
Pershing Square Capital’in sadece ABD borsalarına kote şirketlerin azınlık hisselerine yatırım yaptığını söylese de uluslararası piyasaları yakından izlediklerini, Türkiye’nin dünya ekonomisinin önemli aktörü olduğunu belirten Ackman, İstanbul Boğazı’nda neden çıplak yüzdüğünü şöyle anlattı: “İstanbul dünyanın en müthiş şehirlerinden biri. 20 yıl önce tekne ile yaptığımız bir gezintide Boğaz’ın dünya çapında önemli bir yer olduğunu anladım. Ve dedim ki kendi kendime; ‘Burası çok önemli bir yer, ileride bölgesi için daha da önemli olacak, burada yüzmeliyim.’ Üzerimde mayom yoktu ama bu beni durdurmadı.”
Soros’un tenis arkadaşı
Ofisinin dünyaca ünlü milyarder yatırımcı George Soros ile aynı binada bulunduğunu ve her hafta birlikte tenis oynadıklarını vurgulayan Ackman, şöyle konuştu: “Soros müthiş zeki bir adam ve çok iyi bir hayırsever. Dünyada bir çok insan onu anlamıyor. Ben ise ondan çok şey öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Her hafta çiftler olarak tenis oynuyoruz ve Soros her hafta doğru bir partner seçiyor. Yatırımlarındaki başarılarına bakıldığında bu beni hiç şaşırtmıyor.”
Buffet yöntemini benimsiyor
7 yıl önce kurulan Pershing Square Capital ile yatırımcılarına yıllık yüzde 22-23 arasında net getiri sağladıklarını söyleyen Ackman, şu bilgileri verdi: “Biz düşük risk alan gruptayız ve kaldıraçlı ürünleri kullanmıyoruz. Genellikle piyasada bilinen şirketlere ve sadece halka açık şirketlere yatırım yapıyoruz. George Soros’tan çok Warren Buffet’ın uyguladığı sistemi benimsiyoruz. Yani global piyasalar yerine ABD’li şirketleri tercih ediyoruz. Yani dünya ekonomisine ilişkin çok fazla bahis oynamıyoruz. Ödevimizi iyi yapıp yatırım yaptığımız şirketi çok dikkatli seçiyoruz. Sonra da o şirketin hisselerinin daha iyi performans göstermesi için bizzat yönetime katkı yapıyoruz.”
Madoff’u babam tanıdı sahtekarlığını anladım
GLOBAL krizde müşterilerini zarara uğrattığı ve yasal olmayan yöntemlere başvurduğu gerekçesi ile dolandırıcılıktan hapis çarptırılan ABD’li Bernard Madoff’un faaliyetlerinin kendilerinden farklı olduğunu söyleyen William Ackman, şunları anlattı: “Madoff ile hiç tanışmadım. Dışarıdan izlediğim kadarıyla sahtekar olduğunu anlamıştım. Babam Madoff’la 20 yıl önce tanışmış. Sanıyorum yatırım yapmak istemiş birlikte ama babam o görüşmeden sonra bana Madoff’a güvenmediğini söylemişti. Madoff bir hedge fon değildi bir hesap yöneticisi idi. Ama biz onun gibi değiliz bir günlük ya da aylık para kazanmaya çalışmıyoruz. Biz büyük şirketlerden hisse alıyoruz yüzde 8-10-15 gibi oranlarda hisseler bunlar. Bu şirketlerde kendi yönetim birikim ve becerilerimizi kullanıp şirketin değerini artırıyoruz.”
150 milyon dolara eğitim vakfı kurdu
WILLIAM Ackman, hakkında yazdığı raporlar nedeni ile rahatsız ettiği bir şirket ile arasındaki dava sürecini anlatan Confidence Game adlı bir kitap yazıldı. Ackman, 2002’de ABD’li MBIA şirketinin hisselerini alması ile başlayan ve dava konusu olan süreçte, davayı kendisin kazandığını, buradan aldığı parayla da 150 milyon dolarlık eğitim vakfı kurduğunu söyledi.
‘New York’un yaramaz çocuğu’ diye anılıyor sahtekarlıkla savaşıyor
WILLIAM Ackman, Harvard Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra 6 işadamından topladığı 3 milyon dolar sermaye ile ilk fonunu kurarak iş hayatına başlamış. “Birçoklarının sandığı gibi babam bir milyarder değildi, bana sağladığı en büyük sermaye iyi bir eğitimdi” diyen Ackman’ın kurduğu Pershing Square Capital bugüne kadar aralarında önde gelen global fast food zincirleri arasında yer alan McDonalds ve Wendy’s gibi şirketler dahil, çok sayıda şirkete yatırım gerçekleştirdi. Hali hazırda hissesinin olduğu şirketler arasında Türkiye’de faaliyetleri bulunan Cadbury de yer alıyor. Yaptığı işi “Gelecek gördüğüm şirketlerin azınlık hisselerini alıp, şirketin yönetimine bizzat katkı yaparak hisselerin değerini artırıyorum. Ondan sonra da hisselerimi satarak yatırımcılarımıza kar sağlıyorum” şeklinde özetleyen Ackman, yazdığı analizler ve raporlarla iyi yönetilmeyen borsa şirketlerini ifşa ettiği için ‘yaramaz çocuk olarak’ adlandırılyor.
11 bin 300 daireyi dar gelirliye ucuza satacak
GLOBAL krizde birçok gayrimenkul şirketinin portföylerini elden çıkarmak zorunda kaldıklarını hatırlatan William Ackman, şöyle konuştu: “Biz de New York’da mortgage ödemelerinde sorun yaşayan Stuyvesant Town şirketinden 80 hektarlık bir alanda 11 bin 200 daire olan bir apartman kompleksinin borçlarını 45 milyon dolara satın aldık. Süren davaların sonuçlanmasının ardından Malezyalı şirketin 1998 yılında 6.2 milyar dolara satın aldığı bu dairelerin satışında bizim de söz hakkımız olacak. Burada yaşayanlara devlet zamanında, ‘Ömür boyu düşük kira ödeyip burda yaşabilirsiniz’ demiş. Ancak burayı alan şirket bu evlerde oturanları çıkarıp, pahalı bir fiyata satmak istiyor. Bizim ise bu işe giriş nedenimiz, bu daireleri ucuz bir fiyata içinde oturanlara satmak.”