Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’de çok gelişmiş elektronik ev aletleri üretimine rağmen, özellikle geleneksel Türk böreklerine farklı bir tat verdiği ileri sürülen ‘davul fırın’ rüzgarı esmeye devam ediyor. Kahramanmaraş’ta çok köklü bir ‘metal-çelik’ mutfak eşyası üretim geleneğine sahip olan Gümüşoluk Ailesi’nin genç üyelerinden Yaşar Gümüşoluk’un, 2001’de İstanbul’da kurduğu dış ticaret şirketi, 2007’de ‘davul fırın üreticisi’ Akel’in markasını ve üretim tesisini satın aldı. Eski Osmanlı coğrafyasına ‘davul fırın’ pazarlamaya başlayan firma ilk yıl 1 milyon lira olan ciroyu, 2008’de yarısı ihracattan olmak üzere 4 milyon liraya yükseltti. 20 ülkeye 20 bin davul fırın satmayı başaran firma 2009’un ilk 6 ayında krize rağmen 3 milyon liralık ciro yakalamayı başardı.
Aileden sanayici
Beliva Mutfak Eşyaları Sanayi ve Tic. Ltd. Şti Genel Müdürü Yaşar Gümüşoluk, “Biz Kahramanmaraşlı bir aileyiz ve ailemizde 25 yıllık çelik mutfak eşya üretimi vardır. İlk önce amcam başlamış ve krom-çelik tas tabak üretmiş. Sonra da tencere çaydanlık derken teflon mutfak eşyalarıyla devam edildi. Kuzenlerim Kahramanmaraş’ta ciddi üretimlerle (Görgel Metal) devam ediyorlar. Aramızda stratejik işbirliği var” diyor.
İstanbul’da ticaret
Kahramanmaraş’tan İstanbul’a 1993’te İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde okumak için geldiğini belirten Yaşar Gümüşoluk, şöyle konuşuyor: “Okul bitince, 4 yıl bankacılık yaptım. Dış ticaret yapmayı da çok istiyordum. Bankacılıkta dış ticaretin mevzuatını öğrendim ayrıca bankacılık bilgisi de bana çok şey kattı. 2001’de dış ticaret yapmak gayesiyle Beliva Dış Ticaret’i kurduk ve 1 yıl sonra bankacılığı bırakıp şirkete katıldım. Çıkış noktamız Kahramanmaraş’taki üretimi ihraç etmekti. Önce Ortadoğu’ya çelik mutfak eşyaları ihracatı yaptık. Ancak ikinci körfez savaşı olumsuz etkiledi ve iç pazara odaklandık. 2004-2007 arası iç pazarda büyüdük.”
Davul fırını satarız
Gümüşoluk, şöyle devam ediyor: “2007’de ise Akel’le karşılaştık. 1980’lerde kurulmuş ağırlıklı olarak davul fırın üreten piyasada tanınan iyi bir markaydı. Sonra iniş olmuş biz de markayı ve üretim atölyesini satın aldık. Çünkü ihracat için yeni ve özel ürüne ihtiyacımız vardı. 2007 yazında başladık işe, 1 yıl piyasayı öğrenerek geçti. 2008 başından itibaren de fuarlara katılmaya başladık, yurt dışı seyahatler yaptık. Akel’de sadece davul fırın vardı. Biz buna katmer ve kavurma sacı, 30-35 litrelik midi fırınlar ekledik. Elektrikli ‘hotplate’ ocaklar da üretmeye başladık. Yakında yeni birkaç ürün daha ekleyeceğiz. Midi fırınlarda başarılı olduk ama davul fırının eski Osmanlı coğrafyasında çok tercih edildiğini gördük. Çünkü bu üründe biraz geleneksel yemekler pişiyor. Böreği çok lezzetli oluyor. Ürün pratik ve enerji tasarrufu da sağlıyor. Daha çabuk ısınıyor ve yuvarlak şekliyle homojen eşit pişirme sağlıyor. Tepsisi de resisdansı da yuvarlak.”
Börek de pişiyor yemek de
DAVUL fırınlarda Türk mutfağının vazgeçilmezi börekler ve her türlü hamur işi çok farklı bir tat alıyor. Kurabiye, poğaça, turta, kek, çörek pişiyor. Ayrıca, tavuk yemekleri, et ve balık yemekleri, mücver, karnıyarık, hamur tatlıları da (Kadayıf ve baklava) pişiyor. Akel’in ürettiği iki farklı pişirme ürününde de Anadolu’nun geleneksel bazı lezzetleri yeniden şehirlerdeki mutfaklara girdi. Bunlar; kavurma yapılan bir çukur sac pişirme ürünü ile yufka pişirmek için bombeli sac pişirme ürünleri. Çukur olanda et kavurma, tavuk kavurma, sebze kavurma (patlıcan, biber, domates, mantar, sarımsak, kabak), bombeli olanda ise yufka, katmer, gözleme, bazlama ve ekmek yapılabiliyor.
İhracat hızlı yükselince krizde üretimi büyüttük
BELİVA Mutfak Eşyaları Sanayi ve Tic. Ltd. Şti Genel Müdürü Yaşar Gümüşoluk, Türkiye’den başka bir ülkede davul fırın üretene rastlamadıklarını ancak ürünün geniş bir coğrafyada özellikle Türklerin olduğu ülkelerde pazar bulduklarını söylüyor. Gümüşoluk, şöyle devam ediyor: “400 metrekarelik bir mekanda üretim yapıyorduk. 4 ay önce 1200 metrekarelik bir yere taşındık. Üretimde 25 kişi çalışıyor. Kapasitemiz günlük 80 adetten sadece davul fırında 500 adete çıkhı. Krizin tam ortasında büyüme yakaladık. Krize eğer üretim ve ihracat silahıyla girmemiş olsaydık çok sıkıntı çekerdik. 2008’de 4 milyon lira ciro yaptık ki bunun yarısı ihracattan. 2009 ilk 6 ayda 3 milyon lirayı bulduk. 1 yılda 20’den fazla ülkeye 20 bin adetten fazla davul fırın satmışız. Batı Avrupa’ya orta Asya’ya Afrika’nın uzak yerlerine girdik. Davul fırında iç pazarda büyümek daha makul geliyordu ama çok ilginç yerlerden talep geliyor.”