Güncelleme Tarihi:
SELMAN Bilal iş insanı, koleksiyoner, sanat sever biri... Aile şirketleri onun vizyonuyla büyüdü, dedesinin kurucusu olduğu, babasının ve amcasının tekstil atölyesi haline getirdiği işi küresel bir hale getirdi. Çorum’daki fabrikasında dünya devlerine tasarım yapıyor yılda 3 milyon gömlek üretiyor. Son dönemde Türkiye’deki perakende satış stratejisini de değiştirdi. Farklı markaları çatısı altında toplayan Bilstore’ları kapatarak Fred Perry mağazaları ve Dr Martens mağazaları açan Selman Bilal’le konuştuk...
Çorum’daki fabrikanız gömlek üssü olarak anılıyor. Son dönemleri nasıl geçiriyorsunuz?
Biz gömlek konusunda en hızlı fabrikalardan biriyiz. Türkiye’nin tek çatı altındaki en büyük gömlek üreticisiyiz. Otomasyon kullanıyoruz ama bu Çin tarzı bir üretim değil. Tasarım odaklıyız. Tek çatı altında olmanın en değerli yanı hatasız koleksiyonlar çıkarmak. Tasarımlarımızı dünya markaları alıyor. 7-10 gün arasında müşterilerimizin siparişlerini yükleyip gönderebiliyoruz.
‘Dünya markalarına tasarım satıyoruz’ diyorsunuz. Onlar kendi tasarımları gönderip ürettirmekten nasıl vazgeçti?
Bu zamanla oldu, kolay da olmadı. Bizim çok yenilikçi, dünya trendlerini iyi okuyan, her türlü değişimi yakından takip eden bir ekibimiz var. Onlar koleksiyonlar hazırlıyor ve artık çoğu marka o koleksiyonları alıyor. İki enteresan gelişme var dünyada. Büyük markalar tasarım gruplarını küçültüyor. Bu tasarımları da başka şirketlerle yapıyorlar. Biz de 20 dünya markasının iş ortağı olduk. Bizim hazırladığımız koleksiyonların içinden seçim yapıp alıyorlar. Sadece bir ürün değil servis alıyorlar bizden. Uzakdoğu’ya karşı tasarımda fark attık.
Tasarımda İtalyan’larla rekabet etmek zor değil mi?
İtalyanlar artık rakip değil. Türkiye bu alanda hızlı ilerledi. Evrildik hepimiz. Türkiye’deki jean markaları da öyle oldu. Örneğin Mavi marka olmayı da başarabildi. Biz onu yapamadık. Dünya markalarına üretim yapıyoruz.
Siz büyüme planlarınızda neye odaklandınız?
Online kanalda çok büyüyeceğiz. Bizi de çok heyecanlandırıyor. Amazon’la anlaşmamız yalnızca Türkiye için değil. Amazon’la dünyada da satılacak gömleklerimiz. Özel koleksiyonlarımız olacak. Bu arada fabrikaya tam organik sertifika aldık.
Gömlek fabrikası nasıl tam organik oluyor?
İpliklerimizden başlayan süreçte her alanda çok fazla ayrıntı var. Bunların hepsini gerçekleştirdik. Zaten büyük şirketler üreticilerini artık açıklıyor. Şeffaflar. Bangladeş’te yaşanan bir durum gibi sorunlar istemiyorlar. Çocuk çalışan konusunda sorunlu bölgelerden çekiliyorlar. Bunlar bizim seçilmemize neden oluyor. Organik sertifikaları da Avrupa kurumları veriyor, uzun süren denetimler sonucunda alınıyor. Hepsini gerçekleştirdik. Bunlar bizim markalar tarafından seçilmemizi de sağlıyor. Ayrıca ben sanat koleksiyoneriyim. Showroom’umuzun hemen arkasında video art bölümü var.
ÜRETİM TAMAMEN KADINLARA EMANET
Çorum’daki üretim üssünüz aynı zamanda en çok kadın çalışanın olduğu bir fabrika değil mi? Dünyaya kadınların diktiği gömleklerle açılıyorsunuz...
Üretim tamamen kadınlara emanet. Erkek çalışan az fabrikada. Ayrıca bizim şirketin yönetiminde de kadınlar var. Geçenlerde 3 Alman müşterimiz geldi. Onlarla gezerken bana “Bu kadar çok kadın yöneticiyle nasıl çalışıyorsun?” diye sordular. “Zor oldu ama alıştım” diye espri yaptım. Kadınlarla çalışmaktan, kadınların özeninden ve detaycılığından çok memnunum.
SELMAN BİLAL KİMDİR?
Bilsar AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Selman Bilal, Kabataş Erkek Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Yöneticilik Bölümü mezunu. Selman Bilal, 1947’de temelleri atılan tekstil ticareti yapan aile şirketinin başına geçerek, şirketi büyük ölçekli hazır giyim ihracatı yapan Bilsar AŞ’ye dönüştürdü. Çağdaş sanat koleksiyoneri olan Selman Bilal’in Han Tümertekin’in tasarladığı Asos Behramkale’deki B2 Evi, 2004 yılında Aga Han Ödülü’ne layık görüldü.
AMAZON’LA GLOBAL ATAĞA KALKACAĞIZ
Amazon geldi Türkiye’ye. Orada yer alıyor musunuz?
Biz çalışmaya başladık Amazon’la. Tamamen Amazon’a yönelik de üretim yapıyoruz. İhracatta böyle bir açılım çok etkili. Amazon’la dünyaya açılma hızımız da artacak. Hep global iş yapmaya odaklıydım. Uzun zamandır da ihracat yapıyorduk. 2016’dan bu yana ihracata daha da ağırlık vermiştik. Biz böyle konjonktür bekliyorduk. 48 milyon doların üzerinde ihracatımız olacak bu yıl.
İhracat ağırlıklı olduğumuz için kârlılıklarımız arttı. Biz daha çok Avrupa ülkelerine satış yapıyoruz. Amerika hep ucuz üretim istiyor.