2 yeni yatırım yolda

OTOMOTİV Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, küresel ekonomideki olumsuz koşullara rağmen Türkiye’de otomotiv sanayindeki istikrarlı gelişmenin aksamadan devam ettiğini belirterek, “Bu uygun iş ortamına ek olarak getirilen yeni teşvikler ile ülkemiz küresel bir cazibe merkezi olarak ortaya çıkacaktır. Bu suretle otomotiv sanayiinde yeni yatırımlar ve yeni projeler için yeni bir dönem açılmıştır” dedi.

4.6 MİLYAR TL YATIRIM

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre otomotiv sanayinde Temmuz ayı verilerine göre 4.6 milyar TL’lik yatırım için teşvik belgesi alındığını belirten Kudret Önen şu bilgileri verdi: “Ana sanayide 2.6 milyar TL tutarından yatırım için 6, yan sanayi de 2.1 milyar TL yatırım için 105 teşvik belgesi alınmıştır. Halen ana sanayide iki yeni yatırım projesi hazırlıkları da devam etmektedir. Teşvik belgesi kapsamında ana sanayide 2 bin 301, yan sanayi de ise 5 bin 833 ek istihdam sağlanacaktır. Kısa vadede Türkiye’ye sıfırdan yeni bir yatırım gelecek gibi gözükmüyor. Küresel gelişmeler ve özellikle AB’deki durgunluk bunu sınırlıyor. Halen AB’de tesislerin çok düşük kapasite ile çalışmaları, ki bu pazar 2008/2012 arasında yüzde 30 dolayında daraldı, yoğun bir şeklide tartışılıyor.”

OTOMOTİVDE AR-GE GÜCÜ

Temmuz ayı itibarıyla Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre, faaliyet gösteren 145 Ar-Ge merkezi içinde 55 Ar-Ge merkezi ile otomotiv sanayinin ilk sırada yer aldığını da hatırlatan Önen, “Bu merkezlerde çalışan sayısı toplam 5 bin 800 kişiye ve 2012 yılında öngörülen Ar-Ge harcamaları tutarı ise toplam 454 milyon TL’ye ulaşmıştır. Otomotivin toplam Ar-Ge yatırımlarındaki payı ise yüzde 35’lere ulaşmıştır” dedi

HEDEF 2 MİLYON ADET

Önen, Türkiye’de otomotiv sanayinin Ar-Ge faaliyetlerindeki gelişmeler çerçevesinde yakın gelecekte, motorlu taşıt aracı üretimini 2 milyon adede, ihracatını ise 1.5 milyon adede çıkarma hedeflerini koruduklarını söyledi. Önen,“Sanayimiz, Avrupa Birliği (AB) ve dünya sıralamasındaki yerini daha da yükselterek dünyada toplam taşıt üretiminde ilk 10, Avrupa’da ilk 3 ve Ar-Ge’de ilk 5 arasında yer almayı amaçlamaktadır” dedi.

2 TRİLYON EURO’LUK DEV

Yaklaşık 2 trilyon Euro’luk cirosuyla, dünyanın en büyük 6’ıncı ekonomisine sahip ülkeye eş değer bir büyüklüğe sahip otomotiv sektörü, dünya ölçeğinde son 10 yılda yaklaşık yüzde 30 büyüdü ve bu trend halen devam ediyor. Sektör, üretimdeki payı, yarattığı katma değer ve taşıdığı potansiyelle kuşkusuz Türkiye’nin de göz bebeği.

İthalatın payı hızla yükseliyor

KUDRET Önen, son 10 yıllık ortalamalara göre toplam otomotiv pazarının yüzde 30.5, otomobil pazarının ise yüzde 53.7 arttığını belirterek, hafif ticari araçlar (HTA) pazarının yüzde 10.7 azaldığını belirtti. Önen, “Kamyon pazarında 10 yıllık ortalamalara göre çok az değişim varken otobüs pazarı ise yerel yönetim alımları ile yüzde 201 artış gösterdi. 2012 yılının son çeyreğinden itibaren pazarda ithalatın payı sürekli olarak artmaktadır. Bu pay otomobilde yüzde 78 ve hafif ticari araçlarda yüzde 48’e kadar çıkmıştır. Otomobilde ithalatın pazardaki payı son 10 yılda yüzde 68-70 düzeyindeydi, ancak 2012 Eylül ayından itibaren hızla artış gösterdi. Aynı durum hafif ticari araçlarda da gözlenmektedir, ithalat pazar payı aynı dönemde yüzde 40-42 düzeyinden yüzde 48 düzeyine yükselmiştir” dedi.

Üretim yeni bulunan pazarlarla artıyor

OTOMOTİV Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, Avrupa’daki daralmaya rağmen sektördeki yeni pazar arayış çalışmalarının başarı ile devam ettiğini belirterek, “Firmalarımız özellikle ABD pazarındaki yeni oluşan varlıkları ile Avrupa’daki bu azalmayı nispeten azaltıyorlar. Bunun neticesinde 2013 yılının ilk 6 ayında üretim 2012 yılına göre yüzde 0.9’da olsa bir artış yakaladı” dedi. Önen, 2013 yılında otomotiv sektörüne ilişkin şu verileri paylaştı:
Üretim: Toplam üretim 2013 yılı ilk 6 aylık dönemde 2012 yılına göre yüzde 1 artarak 570 bin adet oldu. Haziran ayında toplam üretimin yüzde 7 artığı görüldü, üretim artışı büyük oranda otomobilden kaynaklandı. Otomobilde Haziran ayında üretim artışı yüzde 12 olurken, ilk 6 ayda otomobil üretimi yüzde 2 azaldı.
Pazar: 2013 yılı ilk 6 aylık dönemde toplam pazar 2012 yılına göre yüzde 12 artarak 401 bin adet oldu. 2013 yılının ilk aylarında otomobilde daha çok ithal ürünlerle hızla artan talebe karşılık, otobüste yerel yönetimlerin şehir içi taşımacılıkta yarattığı yüksek talep dışında diğer ticari araçlarda bir artış görülmedi. 2013 yılının ilk 6 ayında otomobil talebi yüzde 19 artarken, hafif ticari araçlarda iç talep yüzde 9 azaldı. Hafif ticari araçlarla otomobilden oluşan hafif araç pazarı 2013 yılı ilk 6 aylık dönemde yüzde 12 artarken hafif ticari araçlarda yüzde 7 oranında talep gerilemesi yaşandı. Buna karşılık otomobil satışları yüzde 20 dolayında arttı.
İhracat: Otomotiv sanayii ihracatı Temmuz ayında yüzde 35.5 arttı ve 1 milyar 965 milyon dolar oldu; ilk 7 ayda ihracattaki artış ise yüzde 9.1 oldu. Otomotiv sanayii yüzde 15.6 pay ile sektörler arasındaki birinci sırasını koruyor.
Dış ticaret: Son 7 yıllık dönemde toplam taşıt araçları dış ticareti toplam 12.5 milyar dolar ve otomobil dış ticareti ise 5.3 milyar dolar fazla vermiştir. 2012 yılında ise durum değişmiş ve pazardaki daralma ile ithalat azalarak dış ticaret dengesi artı değer almıştır. Toplam motorlu taşıt ihracatı 14.7 milyar dolar ve ithalat 14.2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiştir. 2013 yılında motorlu taşıtlar dış ticareti 482 milyar dolar fazla vermiştir. Bu dönemde İhracat/İthalat oranı 1.14 düzeyine çıkmıştır.

Hafif ticaride büyük sorunlar

OSD Başkanı Önen, otomotiv üretiminde geleceğin önemli konusunun hafif ticari araçlarla ilgili sorunlar olduğunu belirterek, “Kapalı kasa kamyonet olarak yük ve kısmen de yolcu taşımacılığına uygun olarak yük taşıma aracı N1 sınıfında üretilen bu araçların ÖTV içinde vergilendirmesi bu araçların pazara ilk girdiği 2002 yılında yüzde 4 olarak belirlenmiş ve daha sonra 2005 yılında kazandığı talep yoğunluğu nedeni ile bu vergi yüzde 10’a yükseltilmiştir. En son 2012 yılında bu vergi haddi yüzde 15 olarak tekrar arttırılmıştır. Bu sürekli vergi artışı araçlara olan talebi negatif etkilemektedir” dedi. Önen, öte yandan Karayolu Taşımacılık Mevzuatına göre de K2 belgesi ücreti ile taşıt kartı ücreti toplamının 2006 yılından bu güne 3 katına yakın arttığını ve ek bir vergi değerine ulaştığını da söyledi.

Hedefi 12’nci kez liderlik

FORD Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, pazarın ilk 7 ayda yüzde 12 civarında büyüdüğünü ancak hafif ve orta ticari araç pazarında yüzde 7’ye yakın daralma yaşandığını belirtti. Yenigün, “Geçtiğimiz yılın başlarında artan ÖTV ve ticari araçlara getirilen K belgesi, SRC belgesi gibi ek yükler; bu düşüşün sebeplerinden biri oldu. Ekonomimizin canlanması ve yerli üretim adetlerinin artması açısından ticari araç pazarının orta vadede toparlanmasını önemli buluyoruz” dedi.

BEKLEMEK VE İZLEMEK GEREKİR

Yenigün, yıl sonunda otomotiv pazarının 820 bin adedin üzerinde gerçeklemesini öngördüklerini belirterek, “Son dönemde yaşadığımız döviz hareketlerinin pazara etkisi ile ilgili yorum yapmak için acele etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Biraz daha beklemek ve izlemek gerekir” yorumunu yaptı.Yenigün, Ford’un durumu ve hedefleriyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

FIESTA VE KUGA FARKI

“Ford Otosan olarak, 2013 Ocak-Haziran döneminde otomobil ve hafif ticari araç pazarında toplam 47 bin 820 adetlik satış ile yüzde 12.5 pay elde ettik. Özellikle sınıfının çok beğenilen, dünyada ve Türkiye’de en çok satan aracı Fiesta’nın yeni
versiyonu ve 1.6 otomatik vites seçeneği ile ilk kez sunduğumuz Yeni Kuga büyük ilgi gördü ve satışlarımıza ivme kazandırdı. Ticari araç tarafında ise 23.465 adetlik satış yaparak, 2012’de yüzde 25.5 olan pazar payımızı yüzde 26.2’ye çıkarttık ve lider konumumuzu sürdürmeye devam ediyoruz. Yılsonu hedefimizi ise yatırımla-rımız ve yüksek teknolojisi ile öne çıkan modellerimiz sayesinde son 11 yılda olduğu gibi zirvedeki yerimizi korumak ve 12’inci defa Türkiye’nin
en çok satan markası
olmak olarak belirledik.”

1 milyonluk pazara RAHAT ulaşırız

TOFAŞ CEO’su Kamil Başaran, Türk otomotiv sektörünün, üretimden satış sonrasına tüm değer zincirindeki yetkinlikleri ve küresel entegrasyonuyla, global arenada önemli bir konuma ulaştığını belirterek, “Son 3 yılda Türkiye otomotiv pazarı 700 bin adedin üzerinde kalarak, istikrarlı bir seyir izliyor. Bu veriler, otomotiv sektörünün; üretim ve ihracattaki payı, yarattığı katma değer ve taşıdığı potansiyelle ülkemizin göz bebeği ve lokomotif sektörü olmaya devam edeceğini gösteriyor” dedi.

KATKI SAĞLAMAYA DEVAM

Hem Türkiye’nin hem de otomotiv sektörünün gelecek hedeflerinin çok büyük olduğunu kaydeden Başaran şunları söyledi: “Ekonomideki olumlu gelişmeler, milli gelirdeki artış potansiyeli, satın almaya hevesli genç nüfus, araç sahipliği oranının düşüklüğü gibi etkenlerle, sektörün önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 1 milyon hedefine rahatlıkla ulaşabileceğine inanıyoruz. Tofaş olarak biz de, tüm paydaşlarımızla birlikte Türkiye’nin hedefleri doğrultusunda geleceğe yürümeye, rekabetçi gücümüzle ülke ekonomisi için katma değer ve istihdam yaratmaya, sosyal sorumluluk bilincimizle toplumsal gelişime katkı sağlamaya devam edeceğiz.”

YERLİ ARAÇ DÜŞÜYOR

2013 yılında pazarın yeniden 800 bin adetlerin üzerine çıkmasını beklediklerini söyleyen Başaran, “İç pazar artışı binek araç satışlarından kaynaklanıyor. Binek ve ticari araç satış dengesi binek araçlar lehine gelişerek, iç pazarda yerli araç satış oranını aşağıya çekiyor. 2013 yılında ithal satışların toplama oranı yaklaşık yüzde 80 civarında gerçekleşti. Sektörün rekabet avantajlarının maksimize edildiği hafif ticari araç pazarının eski seviyelerine gelmesi çok önemli. Ticari araç pazarının artışı, iç pazarda yerli satış oranını ve toplam üretimimizi önemli ölçüde ve olumlu yönde etkileyecektir” dedi.

255 bin adet üretip 100 bin adet satarız

TOFAŞ’ın Türkiye’de otomotiv üretiminin 4’te 1’ini ihracatın ise 5’te 1’ini tek başına gerçekleştirdiğini hatırlatan Başaran şunları söyledi: “Yılın ilk yarısında Tofaş olarak, Türkiye’de temsil ettiğimiz Fiat, Lancia, Alfa Rome, Jeep, Ferrari ve Maserati markalarıyla başarılı bir performansa imza attık. Bu dönemde, Tofaş çatısı altındaki markalarımızın pazardan aldıkları toplam pay, yaklaşık 48 bin adetle yüzde 13 oldu. Aynı dönemde 88.500 civarında araç ihracatı gerçekleştirdik. Tofaş olarak, 2013 yılında yaklaşık 255 bin adetlik üretim planlarken, bu rakamın 160 bin adetten fazlasını ihraç etmeyi hedefliyoruz. İç pazarda ise yine 100 bin adedin üzerinde araç satışıyla pazarda ilk sıralarda yer alacağımızı öngörüyoruz. Doblo’yu, 268 Milyon Euro’luk ek yatırım yaparak, hem Kuzey Amerika ve Kanada’ya ihraç edeceğiz hem de mevcut modeli Türkiye ve diğer ihraç pazarları için yenileyeceğiz.”

3.5 milyar TL ciro

TÜRK Otomotiv Sanayi’nin öncü kuruluşu Tofaş, yılın ilk yarısında 130 bin 917 adetle Türkiye’deki toplam araç üretiminin yüzde 23’ünü tek başına gerçekleştirdi. Net satış gelirleri 3.488 milyar TL’ye, net kârı ise 216.3 milyon TL seviyesine ulaşan Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. yılın ilk yarısında toplamda 85 bin 464 adetlik araç ihracatına imza attı.

6 ayda 20 Ferrari

FERRARI ve Maserati’nin Türkiye temsilsici FerMas Otomotivin Müdürü Ferhat Albayrak, Türkiye’de Tofaş çatısı altındaki Ferrari markasıyla, 2012 yılını toplam 21 adetlik satışla kapattıklarını hatırlatarak, “2013’ün ilk altı ayına baktığımızda, satışlarımızın 20 adedi bulduğunu görüyoruz. 2013’ün ilk altı ayında, Ferrari’nin Türkiye’de en çok talep gören modeli, aynı zamanda Ferrari’nin en pahalı modeli olan F12 Berlinetta oldu” dedi.

GHIBLI GELİYOR

Maserati tarafında ise 2013’ü sedan atılım yılı olarak tanımladıklarını kaydeden Albayrak şunları söyledi: “Bu yıl iki yeni modeli müşterilerimizle buluşturuyoruz. Türkiye lansmanını Nisan’da gerçekleştirdiğimiz Yeni Quattroporte ve Eylül’de Türkiye yollarında göreceğimiz Ghibli. 2013’te Maserati markamızla satışımızı 2012’ye göre 3’e katlayarak, 50 adetlik satış gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”

2023 hedefi için hurda ve vergi teşviki ŞART!

ODD Başkanı Mustafa Bayraktar, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması için iç pazarı büyütmesi gerektiğini belirterek, “Bunun için de yaşlı araç parkı yenileştirilmeli. Bu da hurda araç teşviki ve çevreyi daha az kirleten araçlardan daha düşük vergi alınmasıyla gerçekleşebilir” dedi.

OTOMOTİV Distribütörleri Derneği (ODD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, Türkiye’nin 2023 yılı stratejisinde 75 milyar dolarlık otomotiv ihracatı ve 4 milyon adetlik üretim hedefinin yer aldığını belirterek, “2023 yılı hedeflerine ulaşmak istiyorsak, güçlü bir iç pazara ihtiyacımız olduğu gerçeğini unutmamalıyız” dedi.
Güçlü bir iç pazarın yaratılması için Türkiye’deki yaşlı araç parkının vakit kaybetmeden yenileştirilmesi ihtiyacı olduğunu kaydeden Bayraktar şöyle konuştu:

3 AYAKLI PROGRAM

“2012 yılsonu verilerine göre, araç parkımızın yüzde 32’si 16 yaşın, yüzde 21’i ise 20 yaşın üstündeki araçlardan oluşuyor. ODD olarak görüşümüz, çevreyi daha az kirleten araçlardan daha düşük vergi alınması için Motorlu Taşıtlar Vergisinde yapılacak düzenlemenin hurda teşviği ile birlikte uygulanması yönündedir. Bunun için de, tüm araç parkını kapsayacak şekilde ve sürekli olarak uygulanacak üç ayaklı bir programa ihtiyaç var. Öncelikle hurda araçlarını teslim edenlerin birikmiş vergilerinin affı gerekiyor ki bu adım atıldı.

HURDAYA BEDEL ÖDENMELİ

Maliye Bakanlığı hurda araçlarını teslim edenlere vergi affı uyguluyor ancak bu yeterli olmuyor. İkinci olarak MTV yapısı değişmeli. Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin, karbondioksit salınım seviyesi veya benzer kapsamda çevresel etkiler göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Motorlu taşıtlar vergisi ile ilgili düzenlemenin bir an önce hayata geçirilmesi lazım. Bu düzenlemelerin de, hurda teşvik programı ile güçlendirilmesi gerekiyor. Sisteme işlerlik ancak, hurda aracını getirip teslim edenlere aracın ekonomik bedeli gözetilerek bir bedel ödenmesi ile kazandırılabilir.”

Pazar yıl sonu 840 bine ulaşır

OTOMOTİV Distrbütörleri Derneği (ODD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, sektörün 2013’ün ilk 7 ayını oldukça başarılı bir sonuçla yaklaşık yüzde 11.9’luk artışla kapattığını belirtti. Bayraktar, “Bu dönemde ülkemizin ekonomi gündeminde, kredi kuruluşlarının not artırımları ve TCMB’nin faiz indirimleri bulunuyordu. Düşük faiz ortamı ve buna ek olarak tüketici güven endekslerindeki toparlanma, Haziran ayına kadar devam etti. Bu olumlu tablo otomobil satışlarına da yansıdı” dedi. 2013’ün ikinci yarısında, 2012 yılına benzer bir pazar beklediklerini de belirten Bayraktar, ODD üyesi markalardan alınan verilerle hazırlanan tahmin çalışmasında, 2013 yılı için otomotiv toplam pazarının 790 ila 840 bin adet arasında gerçekleşeceğinin öngörüldüğünü söyledi.

Yeni kompakt modellerimizle hedefe ulaşacağız

MERCEDES-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes, 2013 yılındaki ekonomik gelişmelerin otomotiv sektöründeki ilk etkilerinin her zaman olduğu gibi önce ticari araçta ve özellikle kamyon ürün grubunda kendini gösterdiğini belirtti. Genes, “Bu sebeple yıl başlarken yaptığımız öngörüleri yıl ortasında revize ettik ve yılın ikinci yarısında kamyon pazarının beklenenden daha düşük seviyelerde seyredeceğini öngörüyoruz” dedi. 2013’ün ilk yarısında faaliyet gösterdikleri segmentlerde satış ve pazar paylarını plandıkları şekilde seyrettiği kaydeden Genes şu bilgileri verdi:
“Geçen yılın sonundan itibaren pazara sunmaya başladığımız kompakt sınıfta A, B ve CLA Serisi otomobiller müşterilerimizin beklentilerine yanıt verdi. Bu araçlar kısa zamanda büyük talep gördü ve bize yeni müşteriler de kazandırdı. 2013’ün ilk yarısında yeni E-Serisi müşterilerimizin beğenisini kazanan diğer yeni modelimiz oldu. Temmuz ayında satışa sunduğumuz 1.6 l motor hacimli yeni E 180’in önümüzdeki dönemde satışlarımıza yeni bir ivme kazandıracağını düşünüyoruz. Bu ay amiral gemimiz yeni S-Serisini de müşterilerimiz ile buluşturacağız. Hem binek araç segmentinde, hem de ticari araç grubunda, çevre dostu, yenilikçi, fonksiyonel ve çok özel tasarıma sahip ürünlerimizi müşterilerimize sunmaya 2013’ün ikinci yarısında da devam edeceğiz.”

C-Elysee ile hedefi 34 bin adede çıkardı

Citroen Genel Müdürü Bahattin Tatoğlu, yeni modelleri C-Elysee’nin büyük satış başarısı gösterdiğini belirterek, “Yıl sonunda toplam satışlarımızın bu modelin katkısıyla 34 bin adede ulaşmasını öngörüyoruz” dedi.

CITROEN Türkiye Genel Müdürü Bahattin Tatoğlu, ilk 6 ay sonunda 14 bin 740 adetlik bir satış gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu da geçen yılın aynı dönemine oranla daralan otomobil pazarına rağmen, pazar payımızı yüzde 3.86’a çıkararak, sahip olduğumuz pazar payını arttırmamızı sağladı. Citroën olarak, bizim öngörümüz, toplam pazarın 820 bin adetlik bir satış adediyle kapanacağı yönündedir” dedi.
Yeni sedan modelleri C-Elysee’nin önemli satış başarısı elde ettiğini kaydeden Tatoğlu şöyle konuştu:

YÜZDE 4 PAZAR HEDEFİ

“Kasım 2012’de lansmanını yaptığımız C-Elysee modelimiz gerçek performansını 2013 yılında tam olarak göstermeye başladı. 2013 yılında makyajlanan C3 ve C3 Picasso modellerimiz ve yılın son çeyreğinde ise C4 Picasso modelimizin de yeni yüzüyle satışa sunulacak olması bizim için ayrıca önem taşıyor. Citroen olarak, 2013 yılı sonuna kadar satış adetlerimizin 34 bin seviyesinde bir gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Pazar payı tahminimiz ise yüzde 4’ün üzerinde gerçekleşmesi yönündedir.”

1.6 litre motorlu Infiniti geliyor

INFINITI Genel Müdürü Murat Gürünlü, son dönemde Türkiye’de premium otomobil kategorisinde markaların olduğu kadar ürünlerin de ön planda olduğunu belirterek, “Özellikle son 5 yıla baktığımızda lüks segment satışlarının iki katından daha fazla arttığını görüyoruz. Lüks segmentteki markaların toplam binek pazarındaki pazar payı beş yılda yüzde 5.8’den yüzde 10’lara yaklaştı. 2007 yılında 20 bin adetlik lüks pazar satış hacminin 2013 yılı sonunda 50 bin adedin üzerine çıkması bekleniyor. Bu bağlamda premium segment pazar payının da yüzde 9’un üzerinde olacağı tahmin ediyoruz” diye konuştu.

YILDA YÜZDE 6 BÜYÜR

Türkiye’de lüks pazarın önümüzdeki 5 yılda her yıl en az yüzde 5-6 büyüyeceğini belirten Gürünlü şunları söyledi: “Bunda 1.6 litre altındaki motorların premium araçlarda yer almasının rolü çok büyük. Ancak motor hacmi yükseldiğinde aynı büyüme trendinin geçerli olmadığını gözlemliyoruz. Yeni trende uygun olarak Infiniti de Avrupa’da önümüzdeki dönemde 4 silindirli motorlu araçların üretimine odaklandı. Bunun ilk örneğini Sportif Sedan Q50 modeli ile tecrübe edeceğiz. Infiniti Q50 2.2 Diesel ve 2.0 Benzinli motorlarla bu yılın sonundan itibaren satışa
sunulacak. Infiniti ayrıca, Ingiltere’de üretilecek olan, 1600 cc’nin altında motor hacmine sahip yeni bir kompakt aracı 2015 yılında satışa sunmak üzere kolları sıvamış durumda.”

Bu yıl 4 haneli satış hedefine ulaşırız

SUBARU Türkiye Genel Müdürü Halil Karagülle, yılın ilk altı ayında düşük faiz ortamının satışlara destek sağladığını belirterek, bu desteğin ikinci yarıyılda ise azalacağını belirtti. Karagülle, “Ayrıca ikinci yarıda kur artışlarını da dikkate alırsak büyüme trendine bir miktar olumsuz etki yapabileceğini öngörüyoruz. Yılsonuna kadar otomobil pazarının en az yüzde 10’luk bir büyüme trendine ulaşacağını tahmin ediyoruz” dedi. Subaru markası açısından da yılın ilk yarısını değerlendiren Karagülle şunları söyledi:

YENİ FORESTER GELDİ

“Mayıs ayı itibariyle yeni Forester’ı tüketicilerle buluşturduk. Şu anda 240 beygirlik turbo motor seçeneğini sunan tek marka biziz. Müşterilerimiz de bu denge paralelinde Forester’ı tercih ediyor. XV modelimizin de giderek daha fazla tüketiciye ulaşması ile aracımızın üstün özeliklerini vurgulamamız daha da kolaylaşıyor. Ayrıca bu yıl Subaru dünyasında bir ilke imza atıldı. Outback modelinde dizel otomatik vites (lineartronic) aracımız piyasaya sunuldu, tüm Subaru konfor ve güvenlik unsurlarına yakıt ekonomisi de sunan otomatik vites eklendi. 2013 yılında 4 haneli satış adetlerini hedeflemiştik, şu anki gidişat bu hedefimizi destekliyor.”

301’le gelen 2 kat büyüme

PEUGEOT Türkiye Genel Müdürü Marc Bergeretti, Türkiye’de yılın ilk yarısında toplam pazarın yüzde 12, Peugeot’nun ise yüzde 22.4 büyüdüğünü belirterek, “Pazarın yaklaşık 2 katı bir büyüme sergiledik. Bu sonucun elde edilmesinde hiç kuşkusuz Türkiye pazarında büyük beğeni ile karşılanan Peugeot 301’in başarılı lansmanı önemli bir paya sahip. Bu sayede Peugeot, yılın ilk 6 ayında binek otomobil pazarında 9 bin 911 adet satış gerçekleştirerek yüzde 76’nın üzerinde artış elde etti. 9 bin 911 adet binek araç ve 5 bin 402 adet hafif ticari araç olmak üzere 2013 yılının ilk yarısında toplam 15 bin 313 adet satış rakamı gerçekleştiren Peugeot, yüzde 4.01 oranında bir pazar payı elde etti” dedi.

2012 YILINI GEÇER

İlk 6 ayda otomotiv pazarının oldukça dinamik olduğunu kaydeden Bergeretti şöyle konuştu: “Bunun en önemli sebeplerinden biri, bu dönemde faiz oranlarının düşük olmasıydı. Çünkü otomobilde kredi ile alımlar önemli bir yer tuttuğu için bu müşterinin gözünde önemli bir faktör oldu. Faiz oranlarında ve döviz kurlarında artış sebebiyle yılın ikinci yarısına sektör olarak biraz daha ihtiyatlı yaklaşmamız gerekecek. Ancak biz yine de bu yıl otomotiv pazarının 2012 yılından daha yüksek olacağını düşünüyoruz. Peugeot olarak bu yıl yaklaşık 34 bin araç satışı gerçekleştirerek yüzde 4,2 oranında bir pazar payı elde etmeyi hedefliyoruz. 2013 yılında özellikle sahip olduğumuz imajımızı daha da üst seviyelere çıkarmayı hedefliyoruz. Şu an mevcut ürün gamımız ve gelecekteki ürünler ile bunu rahatlıkla sağlayabileceğimize inanıyorum.”

Hem dünyada hem Türkiye’de büyüyor

Skoda Genel Müdürü Tolga Şenyücel, geçtiğimiz yıl Çek markanın tüm dünyada yüzde 6.8 büyüdüğünü belirterek, “Türkiye’de Skoda’nın büyümesi ise yüzde 33 oldu” diye konuştu.

YÜCE Auto-Skoda Genel Müdürü Tolga Şenyücel, yılın ilk yarısında otomobil pazarının gelişiminde olumlu bir tablonun göründüğünü belirterek, “Geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında, yüzde 19’luk bir artış kaydeden otomobil pazarı, bu yılın ikinci yarısına umutla bakmamızı sağlamaktadır” dedi. Yurt dışı kaynaklı ekonomik alandaki olumsuzluklar, çalkantılar nedeniyle döviz kurlarındaki dalgalanmaların yılın geri kalanında otomobil satışlarında bir miktar fark yaratabileceğini kaydeden Şenyücel şunları söyledi:

PAZAR 820 BİNİ BULUR

“Bu da, büyük ölçüde fiyatlarda oluşabilecek değişiklikler ve kredi faizlerinde yapılacak artışlardan kaynaklanabilir. Ancak şunu da söylemeliyim ki, firmaların söz konusu kur artışlarının tamamını mümkün olduğunca fiyatlarına yansıtmama çabaları temmuz ayında satışlara olumlu etki etmiştir. Tüketici güvenini sarsıcı bir gelişme ya da ilave faiz artışı olmaması, kurların da bir miktar daha aşağı inmesi durumunda bu yılın sonunda 800-820 bin adet civarında bir toplam pazar oluşabileceğini söylemek mümkün. Skoda açısından baktığımızda, 2013 yılının öngörülerimiz doğrultusunda devam ettiğini söyleyebiliriz. Geçen yıl tüm dünyada satışlarını yüzde 6.8 artırarak 939 bin 200 adetle markanın tarihinde yeni bir satış rekoruna imza atan Skoda, benzer performansı Türkiye’de de göstermiş ve yüzde 33.32’lik büyümeyle yılı 10 bin 118 adetle kapatmıştı.”

HEDEF YÜZDE 2 PAZAR PAYI

2013 yılının ilk yarısında Skoda’nın 5 bin 484 adetlik perakende satışa ulaştığını hatırlatan Şenyücel, “Geçen yılın aynı döneminde 3 bin 904 araç satışı gerçekleştirmiştik. Skoda markasının otomobil pazarının gelişiminin çok üzerinde seyreden satış performansında, ilk altı ayda pazara sunduğumuz yeni ürünümüz Rapid’in ve yeni Octavia’nın etkisi de bulunmaktadır. Yenilenen Superb modelimizi de Ağustos ayında pazara sunmaya başladık ve bu yılı yüzde 2 ve üzeri bir pazar payı ile kapatmayı hedefliyoruz” dedi.

2016’ya kadar 23 yeni model

OPEL Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik, yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağlayan otomotiv sektörünün Türkiye’nin en önemli lokomotif sektörlerinden biri olduğunu belirterek, “Türkiye’nin 2023 planında da otomotivin öncü güçlerden biri olması hedefleniyor. Bunun için hurda araç teşviği, vergilendirme ve çevreci araçlara yönelik özel teşviklerin öne çıkması bekleniyor” dedi.

YÜZDE 20 BÜYÜYECEĞİZ

Keklik, 2013 yılına ilişkin toplam pazar tahminlerinin ise 795 bin adet olduğunu belirterek markaları hakkındaki hedeflerini şöyle sıraladı: 2013 yılının ilk yarısında 25 bin adete yakın araç satarak ilk beş marka arasında yer aldık ve geçen yılın ilk altı ayı toplamındaki yaklaşık 20 bin adetlik satışımız ile kıyaslandığında yüzde 20 büyüme gösterdik. Yılın ilk yarısında gerçekleştirdiğimiz bu satışların önemli bir kısmı üç ana lokomotif modelimiz olan Corsa, Astra ve Insignia modellerimizden oluşuyor. Yılın ilk altı ayında gerçekleştirdiğimiz bu büyüme oranının yıl sonu toplam satış rakamlarına da yansımasını hedefliyoruz. Opel olarak 2016 yılına kadar 23 yeni model ve 13 yeni motor-şanzıman seçeneğini pazara sunmuş olacağız. Bunun için Opel markamızın 2016 yılına kadar gerçekleştirdiği yatırım tutarı yaklaşık 4.5 milyar Euro.”

S Cross ile güçlü geliyor

SUZUKİ Türkiye Genel Müdürü Engin Kubilay, 2013 yılının ilk çeyreği sonunda binek araç pazar tahminlerini 575 bin adetlere kadar yükselttiklerini belirterek, “Ancak son dönemde döviz kurlarında yaşanan hareketlilik, bu doğrultuda pazardaki araçların zamlanması ve son dönemde faizlerin artış eğilimine girmesi sebebiyle toplam binek pazarında yukarıda telaffuz ettiğimiz adetlerden %5-10 arasında bir daralma yaşanabilir. Suzuki olarak son çeyreğe, yeni lanse edeceğimiz C SUV aracımız S Cross ile girmeyi hedefliyoruz. Dizel, benzinli, otomatik ve 4x4 olmak üzere tüm motor ve şanzıman kombinasyonlarını 1,6 litre altında sunabilen ve yenilikçi bir çok özelliği bünyesinde taşıyan bu yeni aracımızla son çeyrekte pazar payımızı önemli ölçüde artırmayı planlıyoruz” dedi.

Yeni model yılı pazarı büyüttü

Çelik Motor Genel Müdürü Bora Koçak, yeni model yılının 2013’ten itibaren sene başına çekildiğini belirterek, “İlk kez yaşanan bu durum otomotiv sektörünün büyümesini sağladı” dedi

KORELİ Kia’nın Türkiye temsilcisi olan Çelik Motor’un Genel Müdürü Bora Koçak, 2013 yılında otomotiv sektöründe bir ilk yaşandığını belirterek, “Önceki yıllarda, yeni model yılı araçlar yılın üçüncü çeyreğinden itibaren pazara sunulurken, bu yıl itibariyle sene başından itibaren pazara sunulmaya başlandı. İlk kez yaşanan bu durum otomotiv sektörünü olumsuz yönde etkilemediği gibi, 2012 yılının aynı dönemine göre pazarın yüzde 12 büyümesini sağladı” dedi.

PAZAR YÜZDE 5 BÜYÜR

Son dönemde yaklaşık yüzde 5-6 puan yükselen kurların yıl sonuna kadar bu seviyede seyretmesini düşündüklerini kaydeden Koçak şöyle konuştu: “Yükselen kurların doğal bir sonucu olarak araç fiyatlarına yapılan zamlar nedeniyle yılın ikinci yarısındaki büyümenin ilk yarıdaki büyüme kadar büyük olmayacağı öngörüsü ile hareket ediyoruz. Dolayısı ile yıl sonunda otomotiv sektörünün 2012 yılı ile kıyaslandığında yüzde 4-5 seviyelerinde genişleyerek yaklaşık 800 bin adet bandında kapanacağını tahmin ediyoruz.

KIA YÜZDE 17 BÜYÜDÜ

Kia olarak, yılın ilk 6 ayında yüzde 12 genişleyen otomotiv sektöründen daha fazla büyüme yakaladık ve satış adetlerimizi geçtiğimiz yılın ilk 6 ayına göre yüzde 17 oranında artırdık. Bu başarıdaki en büyük payın SUV segmentinde bulunan Sportage ve C segmentinde yer alan cee’d modellerimizin ulaştığı satış adetleri olduğunu söyleyebiliriz. Mayıs ayında satışa sunduğumuz pro_cee’d modeli ve yılın ikinci yarısında satışa sunacağımız, seri üretimi yapılan en güçlü hatchback Kia olma özelliğini taşıyan pro_cee’d GT modelinin katkısı ile 2013 yılını toplamda 14.000 adetlik satış ile yine büyüyerek kapatmayı öngörüyoruz.”

İşte İzmitli i10

TOPLAM 1.2 milyar TL’lik yatırımla Hyundai Assan İzmit Fabrikası’nda üretilip tüm Avrupa’ya sadece Türkiye’den ihraç edilecek olan yeni Hyundai i10’un ilk fotoğrafları gün ışığına çıktı. Avrupalı müşteriler için Avrupa’da geliştirilen yeni i10, kalabalık şehirlerin sempatik ve pratik yeni üyesi olarak ‘Made In Turkey’ armasıyla Eylül ayından itibaren üretilip Avrupa yollarında gururla dolaşmaya başlayacak. Önceki modelin ortaya çıkmasının ardından geçen beş yıllık süre içerisinde önemli aşamalar kaydeden i10, eskisine göre çok daha büyük ve kullanışlı. i10, geniş yükleme kapasitesine sahip. Yüksek donanım seviyesiyle üretilen araç, sessiz kabini, artırılmış malzeme kalitesi ve estetik kokpit dizaynıyla ön plana çıkıyor. Yeni i10, konforlu iç mekanı ve sportif dış tasarımına ek olarak geliştirilmiş sürüş özellikleri ve şaşırtıcı seviyedeki sessiz kabiniyle de adından sıkça söz ettirecek. Eski jenerasyona göre 80 mm daha uzun olan Hyundai i10, 65 mm daha geniş ve 50 mm daha alçak. Eylül ayında, İzmit’teki Hyundai Assan Fabrikası’nda üretimine başlanacak olan yeni i10’un yüzde 90’ı Avrupa’ya ihraç edilecek ve yeni i20 ile birlikte tam kapasite üretime geçildiğinde yıllık üretim 200 bin adete ulaşacak.

Filo pazarıyla talep artıyor

HYUNDAI Assan Genel Müdürü Ümit Karaarslan, 2013 yılında toplam araç pazarının 2012 yılı seviyesinde olmasının beklendiğini belirterek, “Yılın ilk yarısında 380 bin adet araç satılmış olup, mevcut koşullar doğrultusunda da yıl sonunda 790-840 bin adetlik bir pazara ulaşılacağı öngörülmektedir” dedi. Karaarslan pazara ilişkin şunları söyledi: “Her ne kadar yılın ikinci döneminde yükselen faizlerin ve artan döviz kurlarının etkili olması beklense de, otomotivde üretim süreçleri ve firmaların büyüme hedefleri nedeniyle olumsuz etkiler orta ve uzun döneme yayılmaktadır. Filo ve operasyonel kiralalamalar bazında yenileme pazarındaki hareketlilik de talepte artışı sağlamaktadır. Bu nedenle yükselen pazar, 2013 yılında hızını koruyacaktır. Hyundai olarak yenilenen ürün gamımız ve müşteri memnuniyetinde 1 numaralı marka olma hedeflerimiz doğrultusunda pazarda pozisyonumuzu artırmak amacıyla aktivitelerimize devam etmekteyiz.”

Yeni model ve motorla 7 kat büyüyeceğiz

2013 yılının otomotiv pazarı için olumlu yönde seyrettiğini kaydeden Mazda Türkiye Genel Müdürü Nurkan Yurdakul, Türkiye toplam araç pazarının 2013 yılı Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12.07 arttığını belirtti. Nurkan Yurdakul, “Ulaşılan satış adetleri ülkemizde otomotiv pazarının gelişme potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu göstermiştir” dedi. Yurdakul, Mazda’nın gelişimiyle ilgili olarak ise şunları söyledi:

1.5 LİTRE DİZEL MOTOR

“Mazda’nın Avrupa pazarındaki payı, geçen yıla göre yüzde 20 oranında arttı ve diğer markalar içinde en fazla yıldan yıla kazancı elde etti. Mazda’nın yaşadığı artış, büyük oranda yeni nesil modeller sayesinde gerçekleşti. Bu durumun Türkiye pazarı içinde geçerli. KODO–Hareketin Ruhu tasarım felsefesi ile şekillenmiş ve devrim yaratan SKYACTIV Teknolojilerinin kullanıldığı Mazda CX-5 ve Mazda6’dan sonra 2014 yılında Türkiyede satışa sunulacak lokomotif modelimiz yeni Mazda3 ile önümüzdeki yıllarda satışlarımızı 7’ye katlamayı planladık. Bu hedefe ulaşmadaki en büyük etkenlerden biride 2015’te pazara çıkacak olan 1.5 litre dizel motor olacak. SKYACTIV modellerinin, satışları ve taban çizgimizi sürdürülebilir bir şekilde desteklememize yardımcı olacağına inanıyorum.”

DÜNYANIN 5 NOKTASINDA

Dünyanın beş ayrı noktasında eş zamanlı olarak gerçekleştirilen organizasyon için seçilen üç Avrupa şehrinden birisi canlı karakteri sebebiyle İstanbul oldu.
Mazda3’ün yeni neslinin tanıtımı için New York ve Melbourne’un yanısıra Londra ve St. Petersburg’da da etkinlikler yapıldı. Mazda Yeni Mazda3’de sıra dışı KODO tasarımı ve SKYACTIV teknolojisini alarak, bunu kıyasıya mücadeleci C segmentine ödünsüz uyarladı. Sonuç; çevrimiçi bağlantının dahil olduğu, zevkli, stressiz bir seyahat için yeniden tasarlanan, büyüleyici dış görünüşü tüm kabini kaplayan yeni Mazda3. Yeni olmayan tek şey, Mazda’yı tüm zamanların en çok satanı yapan güvenilirlik ve sürüş keyfi. Sedan ya da hatchback olan araç her açıdan beklentilerin üzerine çıkıyor.