2 trilyonu Uras’tan kurtardı 8.2 trilyonu Demirel’e kaptırdı

Marmarabank'tan parasını banka kapatılmadan bir gün önce kurtaran baba-oğul, paralarını dört yıl sonra Egebank'a kaptırdı. Subay emeklisi baba Keramettin Bahadır ile oto galerisi sahibi oğlu Bülent Bahadır'ın Egebank'a yatırdıkları 6.2 trilyon faiziyle birlikte bugün 10 trilyon

lirayı buluyor.

EGEBANK soruşturması sırasında ifadelere, ‘‘8.2 trilyon lirayı son anda Yahya Murat Demirel'e kaptıran kardeşler sır oldu’’ şeklinde geçen Bahadır kardeşlerin, baba-oğul olduğu anlaşıldı. Baba Mehmet Keramettin Bahadır, bugünkü değeriyle 8.2 trilyon lirayı bulan parayı Egebank'ın off-shore hesabına Yahya Murat Demirel'in kendisini ikna etmesi üzerine yatırdığını açıkladı.

Egebank soruşturması sırasında bankaya yatırdıkları 6.2 trilyon lira ile dikkatleri çeken Mehmet Keramettin Bahadır ve Mustafa Bülent Bahadır isimli baba-oğulun, daha önce de benzer bir olayı yaşamaktan son dakikada kurtuldukları belirlendi. Baba-oğul, 1994 krizi sonrasında batan üç bankadan biri olan Marmarabank'ta bulunan 97 milyar 500 milyon liralık (o günkü değeriyle 2.8 milyon dolara denk geliyor. Bugünkü değeri yaklaşık 2 trilyon lira ediyor) mevduatı bankaya el konulmadan bir önce çekmeyi başarırken, geçen yıl el konulan Egebank'taki 6.2 trilyon liralık (bugünkü değeri 8.2 trilyon faiziyle birlikte yaklaşık 10 trilyon lira) mevduatını kurtaramadı. Daha önce Marmara Bankası'nın patronu Atilla Uras'ın elinden çeklerini alan baba-oğul, bu kez Egebank'ın patronu Murat Demirel'in sözlerine itimat ederek yatırdıkları paralarını şimdi geri alabilmek için mücadele ediyor. Baba Mehmet Keramettin Bahadır, ‘‘Bu kez basiretim bağlandı’’ diye konuştu.

BORSA ZENGİNİ

Subay emeklisi olan baba Mehmet Keramettin Bahadır, kendi ifadesiyle emekli olduğu 1977 yılından sonra ticaret hayatına atıldı. 22 yıl boyunca rulman ithalatı ve satışı yapan baba Bahadır, kazancını ise daha çok borsada ve bankalarda değerlendirdi. Zaman içinde baba Bahadır borsaya yoğunlaşırken, oğlu Bülent Bahadır ise oto galerisi sahibi olarak ticaret yaşantısını sürdürüyor.

Halen yüklü miktarda kağıdı bulunduğunu söyleyen Keramettin Bahadır, sadece Egebank'ın değil, pekçok bankanın iyi müşterileri arasında yer aldığını da belirtti. Keramettin Bahadır, ‘‘1994 yılındaki kriz öncesinde bankalar bana yüzde 1500 ile overnight işlem yapardı. Bir Allah'tan bir Maliye'den korkarım. Benim kimseye verilemeyecek hesabım yok, paramın vergisini kuruşu kuruşuna öderim ’’ sözleriyle kazancını yasal yollardan elde ettiğini vurguladı.

DEMİREL’LE GÖRÜŞTÜM

Murat Demirel'in ‘‘Görüştüğümü hatırlamıyorum, belki nezaket gereği ayaküstü konuşmuş olabiliriz’’ dediği Keramettin Bahadır, şube müdürü Mehmet Özcan Temizsüt'ün bu konudaki ifadesi doğrulayarak, Demirel ile görüştüğünü söyledi. Egebank'ın eski müşterilerinden biri olduğunu dile getiren Bahadır, şöyle konuştu:

‘‘Yahya Murat Demirel bankayı almadan önce de ben Egebank'ın müşterisiydim. Kadıköy şubesi hemen iş yeriminin yakınında olduğu için, Egebank'ı seçmiştim. Söz konusu parayı yatırmadan önce Özcan Temizsüt'ün beni Murat Demirel ile görüştürdüğü doğrudur. Bankaya ilişkin çeşitli spekülasyonlar duymuştum ama o görüşmede Murat Demirel beni ikna etti. Bankaya el konulmadan üç ay kadar önce 6.2 trilyon lira yatırdım.’’

Off-shore’da kalan para için dava açtılar

KASIRGA operasyonu soruşturmasında Kadıköy Şube Müdürü Mehmet Özcan Temizsüt'ün verdiği ifadeyle adları kamuoyunda duyulan baba-oğul Bahadırlar, açtıkları dava ile paralarını kurtarma peşinde. Egebank'a yatırdığı 6.2 trilyon lirayı off-shore hesap olarak değil, vadeli mevduat olarak yatırdığını iddia eden Keramettin Bahadır, şimdi bu parayı kurtarmaya çalışıyor. Egebank'a el konulmasıyla ilk şoku yaşayan baba-oğul Bahadırlar, bunun üzerine başlattıkları icra takibi sonrasında da ikinci bir şokla karşılaşıyor. Banka avukatları Ece Atayman ve Ümit Eğinlioğlu'nun Şişli 2. İcra Müdürlüğü'nce başlatılan icra takibine verdikleri yanıtta, 9 Ağustos 2000 tarihli ödeme emrinde belirtildiği gibi paranın mevduat olarak bankada değil, Egebank Off-Shore Limited'de bulunduğu belirtiliyor. Dolayısıyla takip durduruluyor. Bunun üzerine baba-oğul 20 Eylül 2000 tarihinde 8. Asliye Ticaret Mahkemesine başvuruyor. Avukatları Sümer Altay aracılığıyla hukuksal mücadeleyi yürüten Bahadırlar, eğer açtıkları davayı kazanırlarsa Egebank, 6.2 trilyon lirayı faiziyle birlikte geri ödemenin yanı sıra, bir de yüzde 40 inkar tazminatı ödemek zorunda kalacak.