Güncelleme Tarihi:
Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Kırmızı Ödülleri’ne TBWA\İstanbul damga vurdu. Ajans, 2 Kıpkırmızı ve 11 Kırmızı Ödülü aldı. Basın ve Kampanya kategorisinde büyük ödül Kıpkırmızı’yı kazanan TBWA\İstanbul CCO İlkay Gürpınar ve TBWA\İstanbul Genel Müdürü Burcu Kayımtu Basın’da Borusan Otomotiv için yaptıkları “Discovery geri görüş kamerası” başlıklı çalışma ve Kampanya’da IKSV Film Festivali için yaptıkları “Kaldır Kafanı” çalışmalarının hikayelerini anlattılar.
'TBWA\İstanbul CCO’su İlkay Gürpınar'
TAZE BİR DİLLE ANLATTIK
Land Rover’ın tamamıyla bir ürün özelliğinden çıkmış bir fikir olduğunu anlatan İlkay Gürpınar, şöyle konuştu: “Land Rover arazi araçlarında geri görüş kamerası var. Aynı anda hem önünüzü hem de arkanızı görebiliyorsunuz. Bu ürün özelliğini markanın ruhuyla buluşturduk. 4X4 arazi aracı olduğu için Land Rover var olduğu ilk günden beri doğayı sahiplenmiş olan bir marka. Doğada karşımıza çıkacak hayvanları bu kampanyanın görsel dünyasında taze bir ilustrasyon diliyle anlatmak istedik. Fikir çok basit, olabilecek en sade ama çarpıcı anlatımı aradık.
Hem Basın hem Kırmızı Kampanya kategorisinde Büyük ödül Kıpkırmızı’yı kazandınız. Basın’da Borusan Otomotiv için yaptığınız “DISCOVERY GERİ GÖRÜŞ KAMERASI ” başlıklı çalışma ve Kampanya’da IKSV FİLM FESTİVALİ için yaptığınız “KALDIR KAFANI” kampanyasının hikayelerini anlatabilir misiniz? (Nasıl bir brief ile yola çıkıldı, hangi “insight” üzerinden ilerlendi, bulunan yaratıcı fikir nasıl doğdu, tasarım aşamasında neler yaşandı, Borusan Otomotiv ve IKSV’nin yaklaşımları nasıldı, revizyon sürecinde neler yaşandı gibi... )
Landrover tamamıyla bir ürün özelliğinden çıkmış bir fikir. Güzel bir ürün özelliği. Landrover arazi araçlarında geri görüş kamerası var. Aynı anda hem önünüzü hem de arkanızı görebiliyorsunuz.
Bu ürün özelliğini markanın ruhuyla buluşturduk. 4X4 arazi aracı olduğu için Landrover var olduğu ilk günden beri doğayı sahiplenmiş olan bir marka. Doğada karşımıza çıkacak hayvanları bu kampanyanın görsel dünyasında taze bir ilustrasyon diliyle anlatmak istedik. Birçok ilüstrasyon tarzı denedikten sonra, bu yolu daha taze daha yeni bulduğumuz için bu yöne gittik. Fikir çok basit, olabilecek en sade ama çarpıcı anlatımı aradık. Her ilandaki iki gizli hayvanın, gören kişiye tatlı bir oyun oynatması da ilanların zevkini artırıyor sanırım.
IKSV Film Festivali işinde ise bir filmin izlenebileceği en güzel mecrayı işin kalbine almak istedik. “Film sinemada izlenir” düşüncesinden yola çıkarak herkesin hayatında olan bir davranışa dikkat çektik. Elimizdeki cihazlardan kafamızı bir saniye bile kaldıramayacak hale gelmiş durumdayız. Gözümüz bu küçücük ekranlardan başka neredeyse hiçbir şeyi görmüyor. Oysa iyi bir filmi izleyebileceğimiz en güzel ekran, hala ve hep, beyaz perde. Bir filmi sinemada, dev bir ekranda, filmle aramıza hiç bir şey girmeden izleyebilmek… Filmle baş başa kalabilmek… Bir sinemasever için bundan daha güzel ne olabilir? Filmlerin de aslında hakettiği bu değil midir? Tüm bu duyguları hissetirmek üzere “Kaldır Kafanı” sloganıyla bir kampanya hazırladık. Bu, aynı zamanda, modern hayata yapılmış mizahi bir eleştri. Hepimizin katıldığı, kimsenin aksini iddia edemeyeceği, halimize biraz acıyarak bolca da gülümseyerek izlediği bir gerçek. Reklam metni de bu durumu hafif mizahi ve kinayeli bir şekilde ele alıyor. Bize bize anlatıyor. Bunun gibi, “Aaa aynı ben” dediğimiz işler zaten izleyicisine daha çok dokunuyor, seviliyor, hatırda kalıyor.
14. Kırmızı’da büyük ödül Kıpkırmızı’ların yanı sıra en çok ödül kazanan ajans oldunuz (2 Kıpkırmızı ve 11 Kırmızı Ödülü). Ajansınızın reklam yaratıcılığı yarışmalarına yaklaşımı nedir? Yaratıcılık yarışmalarının sektöre katkısına ilişkin bir değerlendirme yapar mısınız?
Yaptığınız bir şeyin, birileri tarafından daha beğenildiğini duymak. Alkışlanmak. Takdir görmek... Bunlar insan tabiatının ihtiyacı olan temel şeyler. Küçükken duyduğumuz ve hoşumuza giden aferinler gibi. Tabii ki yarışmaları önemsiyoruz, çünkü çalışanlarımızı önemsiyoruz. Onların ruh halini önemsiyoruz. Mutlu olmalarını istiyoruz. Emeklerinin karşılığını bulduklarını görmelerini umursuyoruz. Reklam dünyasının temposu ağır. Küçücük bir iş için bile onlarca kişi, günlerce haftalarca emek veriyor. Bu emeğin takdir gördüğünü bilmek, o yorgunluğu hepimize unutturuyor.
Ayrıca yarışmalar, temposu bu kadar hızlı olan bir sektör için küçük kutlama aralıkları yaratıyor. Kutlamayı da unutmamamız gerektiğini hatırlatıyor. Ajans olarak çalışmayı, başarmayı severiz. Ancak kutlamak da bu başarının önemli bir parçası, bu bakımdan da yarışmalara değer veriyoruz.
AJANSLARI DA MOTİVE EDİYOR
Kampanyalarda yaratıcılığın önemine işaret eden İKSV Pazarlama Direktörü İrem Akev Uluç, “Kampanyalarımızda tabii ki yaratıcılık çok önemli. İKSV olarak düzenlediğimiz tüm etkinlikler, festival ve bienallerde içerik olarak da yaratıcılığı besleyen bir kurum olduğumuzdan reklam kampanyalarımızın yaratıcılığı bizim iletişimimizde en ön sırada. Vakıf olarak özel şirketlere kıyasla medya satın almada çok daha kısıtlı bütçelerle yaptığımız tanıtım çalışmalarının doğru hedef kitlesine ulaşması için dijital ve sosyal medyayı ağırlıklı kullanıyoruz. Burada da yaratıcı içeriği her zaman destekliyoruz. Kırmızı Ödülleri reklam sektörünü yaratıcılığa teşvik ediyor, daha iyi işler çıkması, ajansların daha motive çalışmaları için imkân sağlıyor. Biz ajanslarımızı müşteri-ajans ilişkisinden farklı olarak, partnerimiz gibi görüyoruz. Onları kreatif anlamda sınırlamıyoruz, hayal ettikleri projelerin gerçekleşmesi için destek veriyoruz. Sonuçta ortaya çok güzel işler çıkıyor. Bunun da sonucunda ödül almak doğru yolda olduğumuzun en büyük göstergesi, bu sebeple Kırmızı Ödülleri bizim için de çok önemli.” dedi.
YARATICI VE ZEKİ İŞLER ÇIKIYOR
LAND Rover’ın doğa ile iç içe olan bir marka olduğunu anlatan Jaguar&Land Rover Pazarlama İletişimi Yöneticisi Levent Akgüllü, “Land Rover doğa ile iç içe olan bir marka. Her ne kadar kullanımı daha çok şehir içinde olsa da kabiliyetleri zorlu doğaya uyum sağlayabilecek şekilde tasarlanıyor. Doğa dediğimizde de yaratıcılığın sınırları çok genişliyor. Yaratıcılık insanın aklının bir köşesinde bir ışık yakabiliyorsa ve insanın yüzünde bir tebessüme yol açıyorsa, zekice yapılmış, rutini aşmış demektir. Land Rover kullanıcıları ve hedef kitlesini de yakalamak ancak yaratıcı işlerle olabiliyor. Ajansımız ödül konusunda her sene diğer birçok ajansın önüne geçiyor. Markanın global anlamda sunmuş olduğu fikirlerin dışına çıkmak fakat bunu marka vaadinden, konumlamasından ve değerinden uzaklaşmadan yapması biz lokal ekiplere yeni heyecanlar getiriyor. Kırmızı Ödülleri de birçok ajansı bu yönde körükleyerek daha yaratıcı ve zeki işlerin çıkmasını sağlıyor.” diye konuştu.
Bu yıl ödül aldığınız IKEA, 123RF, Hayvan Hakları Federasyonu, Hayata Destek Derneği, Uluslararası Af Örgütü ve Akbank için hazırladığınız çalışmalar ile ilgili de biraz bilgi verebilir misiniz?
Akbank Bababank kampanyasında sevgileri evlatlarına sonsuz olan babaların hayatımızdaki ilk banka olmaları strajesinden yola çıktık. Cocukluğumuzdan itibaren her ihtiyacımızda, başımız sıkıştığında hep babalarımız yanımızda olmustur.
Biz de babalardan ilham aldik Bababank.com.tr websitesini bir banka gibi hazırladık, yatırımcı özeti ve kredi notu hesaplama gibi finansal araçlar baba-çocuk-para iç görüsüne göre uyarlandı. Canlı destek hattı ve Bababank Müşteri Hizmetleri yaratıldı. Videolar toplamda 5,3 milyon defa izlendi. Bababank.com.tr’yi ziyaret eden 34.959 kişi Akbank ile daha yakın bir diyalog kurdu.
123RF, bir stok görsel sitesi, profesyonellere her ihtiyaca yönelik milyonlarca stok görsel sunuyor. Hedef kitlemiz olan profesyoneller, her fotoğrafa kolayca ulaşabiliyor. Bizde her tarz fotoğrafı bulabileceklerini anlatmak için, 123RF'de yer alan, çekim sartlari pek kolay olmayan gerçek fotoğrafları kullanarak bir kampanya hazırladık.
Hayata Destek Derneği ve TBWA For Good ekibi ile hayata geçirdiğimiz Mezar Deniz projemiz hepimizi derinden etkiledi. 4.6 milyon Suriye'li ülkelerinden ayrılıp yeni kaderlerini yazmaya calışıyor. 4000'de fazlası bu yolculukta hayatlarını kaybetti. Çocuklar, kadınlar, babalar, gencecik insanlar. Maalesef bu ölümlerin büyük kısmı denizlerimizde gercekleşti. Her haber bülteninde bu ölümleri duymaya alıştık ve hayatta kalan mültecileri hiç düşünmedik. Biz de TBWA olarak bu acı hikayeleri paylaşmak ve hayatta kalanlara destek toplamak icin Mezar Deniz projesini hayata geçirdik. Ege denizinde ölümlerin en çok yaşandığı rotalardan birinde yüzen mezar taslarını yerleştirdik, mültecilerin hikayelerini, yaşam mücadelesini yakınlarından dinledik. Yüzen mezarlığın hikayesini her bir mültecinin hikayesine adadık. Sonuçta Hayata Destek Derneği ile hayata tutunmaya calışan mülteciler icin anlamlı bir destek topladık.
HAYTAP ilanlarımız ile barınakta yaşayan hayvanları sahiplenilmesine tesvik edici olmaya calıştık.
Türkiye’de reklamcılığın daha da gelişmesi için neler yapılmalı? Reklamverenler, yayın kuruluşları, ajanslar ve tabi ki sektör temsilcilerine ne tür görevler düşüyor?
Reklamcılığın gelişimi için herşeyden önce yaratıcılığın teşviki gerekiyor. İyi bir fikre duyulan heyacanın, iyi bir fikiri hayata geçirmenin verdiği mutluluğun tüm ilgili partiler tarafından paylaşımı gerekiyor. Dünyada ekonomik olarak bizden önde olan birçok ülkeyle eşitlik sağlayabileceğimiz hatta önlerine geçeceğimiz, Türkiye'nin adını gururla duyuracağımız alanlardan biri reklamcılık, bu sebeple reklam verenler tarafından sektörün gelişimine sağlanacak maddi ve manevi destek çok önemli.
Daha ilk günden iletişim dünyasında var olmak isteyen öğrenci arkadaşların bilinçlendirilmesinden, ajanslardaki genç yeteneklerin ufkunu açacak uluslararası eğitimlere, sınırların kalktığı bir dünyada uluslararası organizasyonlarda Türkiye reklamcılarının/reklamverenlerinin ev sahipliğine, bir çok adım var atılması gereken.
Gündelik hayatta ise önce markalarla ajansların sadece iyi bir reklam yapalım kafasından çıkıp iyi bir ürün fikrini en iyi şekilde nasıl tüketicisiyle buluştururuz bakış açısına geçmesi gerekiyor. Tüketicinin algısı birçok şeye maruz kalıyor reklam veren de reklamcı da artık çok ekranlı ve çok duyulu düşünmeli, her mecranın ruhunu anlamalı ve o mecrada en etkili mesajı bulmalı. Yani -reklamcı ürünü fikirleri ile büyütmeli, reklam veren fikri desteği ile yüceltmeli, yayıncılar ise hedef kitle datasını yorumlayıp en doğru planlamayı yapmalı ki tüketici karşısında anlamlı ve seveceği teklifler/bilgiler ile buluşsun.