2 günde 2 bin 500 kişiyi ağırladı

Güncelleme Tarihi:

2 günde 2 bin 500  kişiyi ağırladı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2016 20:16

BU yıl 17’ncisi gerçekleşen Marka Konferansı iki gün boyunca 2 bin 500 kişiyi ağırladı.

Haberin Devamı

14-15 Aralık’ta Hilton İstanbul Bomonti’de gerçekleştirilen konferansta toplam 43 seans ve 54 konuşmacı yer aldı. İki gün boyunca konferans salonunda boş koltuk yoktu. Alanında dünyanın önde gelen uzmanları ‘geleceğin dünyası’nı anlatırken, Türk iş dünyası temsilcileri de umut verdi. 2 gün süren konferansın moderatörlüğünü ünlü marka danışmanı BJ Cunnigham gerçekleştirdi. Cunnigham’ın renkli sunumunun yanısıra konferansın atmosferi Ayşe Arman, Ahu Özyurt, Balçiçek İlter, Gülse Birsel ve Mirgün Cabas gibi gazeteci ve televizyoncuların da söyleşileriyle hareketlendi. İş dünyasından Global Yatırım Holding’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve TAV CEO’su Sani Şener konferansın ikinci gününe damga vuran isimler oldu. Sanatçı Zülfü Livaneli de umut dolu bir konuşma yaptı. Geleceğin trendlerini anlatan konuşmacılar arasında Türkiye’den katılan isimlerin umutlandırıcı konuşmaları Marka Konferansı’nı izleyenlerden de büyük alkış aldı.

Haberin Devamı

SİLMEK İÇİN ÇALIŞTIK

Marka 2016’yı hazırlayan Yürekli Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Yürekli Şengör, “Son dönemde zor günler geçiriyoruz. Konferans boyunca iş dünyasındaki umutsuz, bezgin ruh halini sarsmak ve silmek için çalıştık. Bu konferans yeni bir başlama vuruşu niteliği taşıyor ve iki günün sonunda tüm markalarımız büyük bir motivasyonla sıçrama tahtasındaki yerini aldı” dedi. İkinci günün ilgi çeken konuşmacılarından biri de UBER Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı oldu. “Paylaşım Ekonomisine Hazır mıyız?’ başlıklı sunumunda Bahadırlı, UBER’in dünyadaki başarısını örneklerle anlattı. Koç Holding Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Grup Direktörü Oya Ünlü Kızıl ise  sunumunda ‘İtibar Yönetimi’ne değindi. Kızıl, ‘itibar yönetimi endeksi’ndeki zirve hikâyesini açıkladı.

ÖNCE KENDİNİZE GÜVENİN

GLOBAL Yatırım Holding kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, ‘Bu Ne Cüret! Bir Yaşam ve Yönetim Biçimi Olarak Cüretkârlık’ başlıklı sunumunda, herkesi öncelikle kendine güvenmeye çağırdı. Kutman, “Bütün şirketlerin Türkiye dışına çıkabilmesi için kendini kendi vatanında rahat hissetmesi gerekiyor. Bugün küresel Türk firmaları 2000’den sonra gelen istikrarla açılmaya başladı. Çünkü istikrar geldi. Bizde kefen parası diye bir şey var. Biz onu hep koyarız. Ama bu parayı şirketlerimize koymayız. Kendimize güvenmeliyiz. Türkiye’den global bir marka çıkması kolay değil. Küreselleşme için satın almalı. Mesela Ülker, Arçelik de bu konuda çok başarılı. Küresel marka için Türk şirketlerin yapacağı en kolay şey satın alma. Bizler için cesaret ilk sırada değil. Aslında biz gemi alabiliriz ama şu noktada değil. Branson örneği ortada. Piyasa büyük şirketlerin elinde. Ben en son cesur davrandığımda bana 64 milyon dolara patladı. Ayağını yorganına göre uzat deriz Türkiye’de. 2000-2009’da öyle yapmadık. Ortaklarımız çok büyük şirketlerdi. Fazla şeye teklif verdik. Şirketler o kadar büyüktü ki hepsini alırlar diye düşündük. Ama kriz ortaya çıktı ve sonrasında bankalar geri çekildi. Biz de ortada kaldık. Kibir de etkili olmuştur. Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor. Ama bir de bakıyorsunuz ki 64 milyon dolar gitmiş. Ama sonra ayağımız yere bastı. Son 7 yıldır hep aynı şeyi söylüyorum. Hayal kurmak çok önemli. Cersur olabilmek için toplumun normlarına ve şirketin kültürüne uygun olmalı. Cesaretin de sınırları var. Cesur olmak toplumun değerleri ile çelişmemeli. Ama en önemlisi hayal kurmaktır” şeklinde konuştu. 

Haberin Devamı

KRİZDEN KORKMUYORUZ

TAV CEO’su Sani Şener, “Kriz Yönetiminin Püf Noktaları: Hızlı, Kararlı, Korkusuz…” başlıklı bir konuşma yaptı. TAV Medine Havalimanı'nı aldığında TAV'ı anlatmak için Suudi Arabistan'da Ticaret odasına görüşmeye gittiğinde, bugüne kadar yaptıklarını özetlediklerini ve yaşadıklarını aktardıklarını anlatan Şener, “1998 yılında Atatürk Havalimanı’nın inşaatına başladık. 1999 yılında deprem oldu. 2001 yılında ekonomik kriz oldu. Daha sonra 11 Eylülolayı yaşandı. İlk kez dünya bir terör olayında uçağın silah olarak kullanıldığını gördü. İran’a gittik, yarım kalmış havalimanını bitirdik, açılış günü karşımızda tankları gördük. Ve bizi çıkardılar İran dan. Yılmadık, Gürcistan’a gittik, Tiflis ve Batum havalimanlarını yaptık. Orada da Gürcistan-Rusya savaşı çıktı. Tunus’a gittik. Arap baharı başladı. Libya’da iç savaş başladı. Bir hafta içinde 4000 çalışanımızı Libya’dan çıkardık. Mısır’da halk ayaklandı. İşte ben bunları Medine’de yetkililere anlatırken, Allah Medine’yi korusun dediler. Biz hep krizleri başarıyla yönettik diye anlatırken bana espriyle sizde de amma ayak varmış dediler'' dedi. Son bir yıl içinde Atatürk Havalanı’nda yaşanan saldırı olayını ve 15 Temmuz gecesi yaşananları da iki video sunumuyla anlatan Şener, “Biz tüm bunlara karmaşa yönetimi diyoruz. Biz işimize kafayı taktık. Krizlerden korkmuyoruz. Her insanın kariyeri her sabah uyandığında yeniden yazılır. Yeter ki yaptığınız işi sevin ve iyi yapın. İşinize kafayı takın. Sırtınızı güneşe dönerseniz eger ömür boyu önünüzde hep gölgenizi görürsünüz, yüzünü güneşe dönerseniz gölgeler hep arkada kalır. Biz Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz ve umutluyuz” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘UYDURUKÇA’ PANELİ

ECZACIBAŞI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Gülse Birsel ile “Türkçe Yıkılıyooooo!” adlı eğlenceli bir oturum gerçekleştirdi. Oturum öncesi tüm koltuklara “kaynana kaçıranlar” dağıtılmıştı. Oturumun konusu da ‘Plaza Türkçesi’ydi. Oturumun açılışını ‘Plaza Türkçesi’ dediğimiz yarı Türkçe yarı İngilizce kelimelerle yapan Gülse Birsel, Eczacıbaşı Holding’de uygulanan ‘Uydurukça’ sistemine göre 170 lira ceza ödemeliydi. Eczacıbaşı Holding’te ‘uydurukça’ konuşulmaması kararı alan ve böyle konuşanlara kelime başına 5 lira katkı payı ödemesi kuralı getiren Bülent Eczacıbaşı, “Karşılığında Türkçe kelime varsa, bunun yerine İngilizce’sini kullananlar, kelime başına 5 lira katkı payı ödüyor bizim holdingde” dedi.

Haberin Devamı

ÜLKEYİ TERK ETMEYİN

SANATÇI Zülfü Livaneli de konferansta Ayşe Arman’ın sorularını yanıtladı. Hayatı boyunca inişler çıkışlar yaşadığını anlatırken, “Cezaevlerinde de yattım, Fransa Cumhurbaşkanı tarafından Elysee Sarayı’nda da ağırlandım. Hayatımdaki en büyük pişmanlık siyasete girmektir. Türkiye’den hala ümitliyim. Türkiye çok şey atlattı. Hepsi geçiyor. Laiklik ve demokrasi devam edecektir. Buna kimsenin kuşkusu olmasın. Yaşadığımız dönem bir parantezdir. 12 Mart’ta da sıkıntılı şeyler yaşadık. 27 Mayıs’ta seçilmiş başbakan asıldı. Türkiye demokrasisi tüm bunları atlattı. Bu kaos günlerinden de çıkacağız. Ufak revizyonlarla ülkenin temel politikası değiştirilemez. Eğer hayatınız tehlikede değilse bu ülkeyi terk etmemek gerekiyor. Ben birkaç kere çıkmak zorunda kaldım ama o zaman koşullar farklıydı. Ama artık hayatta bu ülkeyi terk etmem” dedi.

BAKMADAN GEÇME!