Güncelleme Tarihi:
Haftanın son işlem gününde küresel piyasalarda risk iştahı azalırken; altının ons fiyatı bu hafta beklenmedik şekilde yükseldi. Ons altın, dünkü işlemlerde yaklaşık olarak 2 ayın zirvesine ulaşırken, 22 Kasım tarihinden beri en yüksek seviyeyi gördü. Altında yaşanan bu yükselişin en önemli sebepleri olarak; yatırımcının kendini yükselen enflasyonist riskten koruma güdüsü ve jeopolitik risk olarak öne çıkan Ukrayna gerilimi sayılabilir.
Bu gelişmeler küresel çapta yatırımcıları güvenli limanlara doğru iterken; uzmanların genel görüşü ons altında yaşanan bu yükselişin geçici olacağı yönünde... Diğer yandan, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin bu hafta yaklaşık 2 yılın en yüksek seviyesine ulaşması ise, altın fiyatlarını baskı altında tutuyor.
KRİTİK FED YAKLAŞIYOR
25-26 Ocak tarihinde geçekleşecek olan ABD Merkez Bankası (Fed) Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) faiz kararı ve sonrasında verilecek mesajlar piyasalar tarafından dikkatle takip edilecek. Bu toplantıda bankanın ‘şahin ton’u korunması beklenirken, herhangi bir sürpriz de öngörülmüyor.
Fed yılın ikinci toplantısını 15-16 Mart tarihlerinde gerçekleştirecek olurken; piyasalar enflasyonist endişelerin devam etmesi ve Fed Başkanı Powell’ın söylemleriyle bu toplantıdan bir faiz artırımı çıkabileceği yönünde görüş bildiriyor. Fed’in faiz artırımına başlamasıyla beraber, dünyada doların güçlenmesi ve ters korelasyon etkisiyle altın fiyatlarında bir düşüş eğilimi yaşanabileceği tahmin ediliyor.
ALTIN FİYATLARINDA SON DURUM
Ons altın fiyatı güne yükselişle başlamasının ardından, gün içerisinde en yüksek 1842 dolar seviyesini; en düşük ise 1828 dolar seviyesini gördü. Ons altın, şu dakikalarda ise, yüzde 0.11 oranında yükselişle 1840 dolardan işlem gördü.
Gram altın fiyatları, dün Türkiye piyasalarının kapanış saatinde 794 lira seviyesinde hareket ederken; yeni güne 795 lira seviyeden başladı. Gram altının fiyatı, haftanın son işlem gününe hafif yükselişle başlarken; gün içerisinde en yüksek 796,76 lira seviyesini, en düşük ise 787,04 lira seviyesini gördü.
Gram altın, dolar kurunda ve ons altın fiyatında yaşanan yükselişin etkisiyle yukarı yönlü hareket ederken, saat 16:50 itibarıyla yüzde 0.41 oranında yükselişle 793,82 lira seviyesinde bulunuyor. Aynı dakikalarda çeyrek altın 1299 lira, Cumhuriyet altını da 5 bin 344 liradan işlem görüyor.
JEOPOLİTİK GERİLİM ALTINA OLAN TALEBİ DESTEKLİYOR
Emre Çayırlı - ALB Yatırım Araştırma Müdürü
2022 yılına girdiğimiz bugünlerde ocak ayı içeresinde açıklanan en son enflasyon oranları rekor kırmaya devam etti. Dünya üzerinde neredeyse tüm ülkelerde enerji ve gıda fiyatlarının artmasına bağlı olarak yükselişe geçen enflasyon oranlarında tarihi seviyelere gelmesinden dolayı ilerleyen süreçte kıymetli maden talebinde artış yaşanabilir.
Bunun ilk belirtisini bu hafta itibari ile görmeye başladık; ABD’de tahvil piyasasında faiz oranlarında gerileme başlarken, hisse senedi piyasasında satışların yaşanması enflasyon riskinden korunma talebi ile ons altın fiyatını iki ayın en yüksek seviyesine yükseltti.
1916 DOLARA DOĞRU YÜKSELİŞ DEVAM EDEBİLİR
Diğer yandan jeopolitik gerilim de sığınak varlığa olan talebi destekliyor ve 2022 başlarken altın nihayet küresel olarak yüksek enflasyon seviyelerine tepki veriyor. İlerleyen süreçte Amerika Merkez Bankası’ndan (Fed) faiz artışı beklense de bunun neden olmuş olduğu fiyat baskısı Ukrayna gerilimi ile beraber azalmaya başlamış gözüküyor. Ukrayna geriliminin tırmanması durumunda enflasyon olgusundan bağımsız olarak altın fiyatlarında yükseliş devam edebilir.
Bu kapsamda ons altın için 1830 dolar seviyesi ilk önemli bölge. Geçtiğimiz yıl ocak ayın başından bu yana devam eden düşüş trendinde geçtiği 1865 dolar üzerine geçilmesi durumunda, ons altın fiyatında 1916 dolara doğru yükseliş devam edebilir. İçeride dolar kurunun yatay seyrine bağlı olarak sakinleşen gram altın fiyatında ise, 815 TL seviyesi oldukça önemli bir direnç bölgesi bu bölgenin üzerine geçilmesi durumunda, ilk etapta 840 TL devamında ise 900 TL’ye doğru hareketin sürdüğünü görebiliriz.
ALTINDA YÜKSELİŞ HAREKETİ GEÇİCİ
Eda Karadağ – Gedik Yatırım Yatırım Danışmanı
Yeni yıla başladık ve yılın ilk ayını bitirmeye on gün kaldı. Ocak ayı içerisinde en çok konuşulan konu hiç şüphesiz ABD Merkez Bankası (Fed) oldu. Geçtiğimiz yıldan başlayan Fed hikayesi yeni yılda da son hız devam ediyor. Fed’in ne zaman faiz artırmaya başlayacağını bekleyen piyasalar, açıklanan veriler ve Fed üyelerinden gelen sözlü yönlendirmelerle beklentiyi şekillendirmeye çalışıyor.
Düşük faiz ortamının sona ereceği, likidite bolluğunun azalacağı, Fed’in gerekirse enflasyonu düşürmek için agresif bir şekilde faiz artıracağı bir ortamda Kasım 2021’den sonra yeniden 1840 dolar seviyesine doğru yükselen bir ons altın var. Altındaki bu yükseliş kafaları karıştırdı, çünkü piyasanın altına yönelik böyle bir beklentisi pek fazla bulunmuyordu.
Özellikle bu hafta, Fed tarafı sakin geçerken, piyasaların genelinde iştah zayıf ve jeopolitik riskler daha baskındı. Bu riskler arasında en önemlisi, Rusya-Ukrayna arasındaki gerilimin sürmesi ve ABD’nin Rusya’ya sert ekonomik yaptırımlar yapacağına dair tehditler savurması oldu. Bu üçgen karşısında, riskli varlıklardan çıkışlar, güvenli limanlara doğru girişi destekledi. En son pandemi nedeniyle piyasada riskin en yüksek olduğu dönemde, altında güvenli liman algısını konuştuk ve 2000 dolar seviyesinin üzerine doğru hareketin sürdüğünü gözlemlemiştik. Sonrasında 2000 dolar üzerinde kalamayan altın, kazançlarını kısa sürede geri vermişti. Şimdi yeniden güvenli liman algısını konuşuyoruz ve şunu anlıyoruz. Altında bu hareket, yine “geçici” olacaktır. Jeopolitik risklerin azalmaya başlaması ve piyasada iştahın toparlanmasıyla, altında 1800 dolar ve altına doğru bir eğim görmeye başlayabiliriz.
İkinci bir konu, ABD 10 yıllık tahvil faizi olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada enflasyon yükseliyor ve bunun için her ülke kendi politikasına göre mücadelesini veriyor. Enflasyonda kısa vadede düşüş beklenmese bile, piyasa bu yapılan sözlü yönlendirmeler karşısında yine de kararsız. Tahvil faizlerine yansıyan bu durum bu hafta ABD 10 yıllığının yüzde 1,90 seviyesine doğru yükselmesine yol açtı. Sonrasında yeniden yüzde 1,80 seviyesinin altına doğru bir eğim görüldü. Kısacası, Fed’in faiz artırmaya başlaması ve enflasyonun beklendiği şekilde düşüş patikasına başladığını gösteren veriler açıklanana kadar, tahvil faizindeki dalgalanmalar sürecek gibi gözüküyor.
FED TOPLANTISI KRİTİK
Haftaya, 26 Ocak günü Fed’in toplantısı var. Herhangi bir sürpriz beklenmiyor. Mevcut şahin tonun korunması beklentiler içerisinde ancak daha da şahinleşebilir ihtimali de masada duruyor. Geçtiğimiz hafta, Fed Başkanı Powell ve birçok Fed üyesinden, enflasyonla mücadelede kararlı olduklarını vurgulayan açıklamalar aslında tahvil faizindeki yükselişin önüne geçmişti. Bu hafta bu sözlü yönlendirmelerin pek yeterli olmadığı görüldüğü için tahvilde yeniden yükseliş hızlandı.
Enflasyonist endişeler konuşuluyor ve her ne kadar Fed faiz artıracak desek bile o sürece kadar enflasyondaki yükselişin devam etmesi bekleniyor. Böyle bir ortamda tahvilde de bu hafta gördüğümüz gibi hızlı yükselişler görülebilir, bu da altını baskılayacaktır.
Sonuç olarak, altında bu hafta görülen bu yükselişin uzun soluklu devam etmesini beklemiyorum. Fed’in mesajları bundan sonraki süreç için altının seyri açısından önemli olacaktır. Jeopolitik riskler çok daha ciddi sonuçlara neden olmadıkça, altın üzerindeki baskının da ilerleyen günlerde azalması beklenebilir.
Teknik olarak; 1835 dolar seviyesinin üzerinde kasım ayı içerisinde de seyirler görüldü ve en fazla 1877 dolar direncine doğru bu hareketini gerçekleştirebildi. Dolayısıyla yeniden böyle bir senaryoda 1835 dolar üzerinde 1877 dolar direnci izlenecektir. Geri çekilmelerde 1815-1805 dolar destek alanı olurken, 1800 dolar psikolojik destek noktası olarak görülüyor. Bu seviyelerinde altında bir eğim 1780-1750 dolar destek alanını gündeme getirebilir.