Güncelleme Tarihi:
YAKLAŞIK 46 yıl önce Sedat Sırrı Sezer ve İsmail Hakkı Yılmaz tarafından yem satışı alanında kurulan Hastavuk, Türk beyaz et ihracatı açısından da önemli bir noktaya geldi. Bugün Bursa, Balıkesir, Eskişehir ve Afyonkarahisar da 4 adet kuluçkahane, 3 adet yem fabrikası, 1 beyaz et üretim tesisi, 1 ileri işleme tesisinde toplam 1700 çalışanıyla kanatlı sektörüne hizmet ediyor.
YÜZDE 75 İÇ PAZAR
Bugün Türkiye’nin ilham veren şirketleri listesinde yer aldıklarını hatırlatan Hastavuk A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Sezer, şirketin kuruluşunu ve büyümesini şöyle anlattı: “2003 yılına kadar Has Tavuk tam anlamıyla bir aile şirketiydi. Hem 2’nci kuşağı temsilen bizler hem de kurucalar şirketin içerisindeydi. Kurumsallaşma adına yaptığımız önemli çalışmalar bizlere bugün hızlı büyüme rakamlarını getirdi. Önce Eskişehir, Afyonkarahisar ve Balıkesir tesislerinde başlayan üretim ile Hastavuk bugün 2 milyon metrekare açık arazi üzerinde üretime geçti.
Hastavuk olarak 2 ana dalda ticari olarak faaliyet göstermekteyiz. Bunlardan biri sektörün hammadde ihtiyaçları olan yumurta ve civciv üretimi. Diğeri ise hayvansal gıda tavuk eti üretimi. Tavuk eti üretimimizin yüzde 75’i iç pazar, yüzde 25’i dış pazar planlamamız var.
YÜZDE 200 BÜYÜME
Gerek ciro ve ihracat anlamında gerekse istihdam açısından 3 yılda yüzde 200 oranında bir büyüme gerçekleştirdik. 26 ülkeye tavuk eti, buna ek olarak 50 milyon etlik damızlık civciv ve yumurta, 15 milyon civarında ise yumurtalık civciv satışı yapıyoruz. Bu yıl sonunda ihracat yaptığımız ülke sayısını 30’a çıkarma hedefimiz var. 2017 yılı içerisinde 45 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek, ciromuzun yüzde 25’ini ihracattan elde etmiş olduk. 2018 yılı içerisinde Japonya’ya tavuk eti ihracatı ile birlikte bu rakamımızı 100 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Hastavuk olarak birçok alanda inovatif üretimimiz var. İleri işlem ürünlerinde Çıtır Tavuk, Yayla Soslu Tavuk, Döner ve Tantuni’den oluşan bir ürün serimiz. Ayrıca Haskanat dediğimiz kök kanattan üretilmiş, ülkemizde sadece bizim ürettiğimiz bir ürünümüz daha bulunmakta. 2018 yılı içerisinde 30 milyon dolarlık bir yatırım planlıyoruz. Bunlar içinde üretim kapasitemizi artıracak bir damızlık tesisi, yeni bir yem fabrikası ve kuluçkahane ile birlikte ürünlerimizin yapısını ve kalitesini daha olumlu etkileyecek yeni yatırımlar da bulunmakta.”
TANITIM VE PAZARLAMA ALANINDA SEKTÖR EKSİK
SEKTÖRÜN çok büyük ve dinamik olduğunu anlatan Müjdat Sezer, şöyle devam etti: “Türkiye’de ürettiğimiz ürünlerin gerçek değerlerini fonksiyonel özelliklerini sektör olarak iyi anlatamadığımız ve bunları iyi pazarlayamadığımızı düşünüyoruz. Hem yurtiçi hem yurtdışı pazarda ürünümüzü satıyoruz ama bize göre değerinin altında satıyoruz. Sektörel sıkıntılarımızın en önemlisi yumurtacılık sektöründe klasik davranış modeliyle hareket etmek. Profesyonel yönetim ve üretim tekniklerini kullanmamıza rağmen profesyonel pazar yaratamadığımız ve ürünümüzün fonksiyonlarını tüketicilere aktaramadığımızdan pazardan tam olarak yararlanamıyoruz. Sektörel eksiklerimizi, devlet destek ve teşvikleriyle, birlikte hareket ederek, koordine olup, profesyonel düşünerek, günlük menfaatlerle değil, uzun vadeli planlarla ayakları yere basan bir sektör haline getirmeliyiz.”
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR