"192 kömür işletmesinden 126'sı kapalı"

Güncelleme Tarihi:

192 kömür işletmesinden 126sı kapalı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2015 15:19

Kömür Üreticileri Derneği Başkanı Muzaffer Polat, Soma'daki maden faciasının ardından 192 yeraltı kömür işletmesinden 126'sının kapandığını, 40'ının rölantide çalıştığını söyledi. Türkiye madencilik sektörünü değerlendiren Polat, bu alanda büyük değişimler yaşanması gerektiğini ifade etti.

Haberin Devamı

Polat, AB Parlayıcı ve Patlayıcı Ortamlarda Güvenlik Sertifikası (ATEX) alma zorunluluğunun çok kısa sürede uygulamaya geçtiğini, ancak sektörün buna hazır olmadığını belirtti.

ATEX standardının uygulanabilmesi için tüm sistemin değişmesi gerektiğini savunan Polat, "En basit örnek olarak; kullandığımız kabloların ve motorların bu standarda uygun olması gerekiyor. Bunun için de neredeyse tüm sistem değişmeli. Biz Çin malı anti-grizu damgalı ürünleri getirdik ama kabul edilmiyor. Doğu Avrupa'dan 4-5 misli ücretle ithal etmemiz gerekiyor" dedi.

Polat, ATEX standardında istenilenlerin kazaya sebebiyet vermediğini anımsatarak, "Biz 'bu standardı uygulamayız, yapmayız' demiyoruz ancak olabilecek şeylerin istenmesini rica ediyoruz. İngiltere, ATEX'in uygulanması için 9 senelik süre zarfını kabul ettirmişken bizim direkt uygulamaya geçmemiz bekleniyor. Bu durum nedeniyle Soma maden faciasından bugüne kadar 192 yeraltı kömür işletmesinden yaklaşık 126 tanesi kapalı durumda ve 40 tanesi de rölantide çalışıyor" diye konuştu.

Haberin Devamı

"Maden Bakanlığı kurulmalı"

Madencilik sektörünün yatırım yapılabilir hale gelmesi gerektiğine dikkati çeken Polat, sektörün gelişmesi için Türkiye'de en kısa zamanda Maden Bakanlığı'nın kurulmasının şart olduğunu vurguladı.

Bir iş için 26 ayrı izin almaları gerektiğini anlatan Polat, sözlerine şöyle devam etti:

"Tüm izinlerin tek başlık altında toplanması gerektiğine inanıyoruz. Bunun için de Maden Bakanlığı'nın kurulması şart. Avrupa ve dünyadaki yasalar incelenerek yeni yasalar yapılmalı. Almanya, ABD ve Kanada gibi ülkelerde 400 sayfayı aşkın maden yasaları varken bizimki 40 sayfayı zor geçiyor. Bütün dünyada maden dışında bir de kömür yasası var. Türkiye'de tüm madenler aynı kanun kapsamında değerlendiriliyor. Bu çok büyük bir dezavantaj. İyi bir yasa yapılmazsa bizim kendiliğimizden iyi bir maden kurmamız mümkün değil."

Türkiye'nin büyük yeraltı kaynaklarına sahip olmasına rağmen bu alanlarda ithalatçı olduğuna dikkati çeken Polat, öz kaynaktan üretime öncelik vermek gerektiğini savundu. Polat, "Soma Komisyon Raporu bizim için faydalanılabilecek bir örnektir. Her işletmenin jeolojik konumundan kaynaklı farklılıklar söz konusuyken tüm madenler aynı şartlarda değerlendiriliyor" dedi.

Haberin Devamı

Polat, yatırımcılar olarak işçi sağlığı ve güvenliği konusunda her şeyi yapmaya hazır olduklarını dile getirerek, yasa ve yönetmeliklerin Türkiye'de uygulanabilir olmasının en önemli talepleri olduğunu kaydetti.

Maden işçilerinin daha fazla maddi kazanç sağlamasını istediklerini söyleyen Polat, "İşçi ve sendikalar torba yasa avantajıyla birçok şey istiyor. Günlük altı saat mesai ile bir ocak çalışmaz. Maden işçisi diğer işçilerden fazla kazanmalı. Bu bir meslek. Doğru, riski var ama her alanda risk vardır. Bunun yanı sıra müfettişler iki ay önce yaptıkları teftişten sorumlu tutulabiliyorlar ancak madende işler on dakika içerisinde değişebilir. Bu yüzden müfettişler, mahkemeye verilme korkusuyla birçok madeni kapatma yönünde karar alabiliyor. Ancak şu unutulmamalı ki müfettişler daimi denetçi olarak algılanmamalıdır" diye konuştu.

Haberin Devamı

Bu arada Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 10 Haziran'da 2015'in birinci çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) sonuçlarını açıklamıştı. Söz konusu dönemde "madencilik ve taşocakçılığı" sektörünün yüzde 11,6 daraldığı belirtilmişti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise verilerle ilgili yaptığı değerlendirmede, "Madencilikte yaşanan kazaların ardından aldığımız bir kısım sıkı tedbirlerin üretimi etkilediğini biliyoruz. Madencilikte iş sağlığı ve iş güvenliği üretimin önüne geçti. Hem işveren hem de işçi kardeşlerimizi rahatlatacak yapı mutlaka sağlıklı bir şekilde kurulacaktır" ifadelerini kullanmıştı.

BAKMADAN GEÇME!