Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2010 00:00
Perakende Liderleri Konferansı’nda kuşaklar arası çatışma tartışılırken, Flormar Yönetim Kurulu Üyesi Alp Şenbay, 19 yaşındayken ağabeyiyle babalarına rest çekip şirketin yönetimini ele aldıklarını anlattı. Şenbay, batma noktasındaki Flormar’ı alıp büyüttüklerini, 70 ülkeye ihracat yapan 40 milyon dolar cirolu bir dev olduklarını söyledi.
PERAKENDE Liderleri Konferansı’nın, kuşak çatışmasını ele aldığı oturumu ilgi çekti. Birinci kuşak temsilciler koltuğu kolay kolay bırakmak istemediklerini belirtirken, ikinci kuşak temsilciler ‘arada kalmaktan’ yakındı. En ilginç kuşak çatışması öyküsü ise, geçen yılı 40 milyon
dolar ciro ile kapatan, 70 ülkeye ihracat yapan kozmetik markası Flormar’dan geldi. Şu anda 2’nci kuşağı temsil eden Alp Şenbay, ağabeyi Cem ile birlikte, 1997 yılında neredeyse batmış bir şirket haline gelen Flormar’da babalarını nasıl devirdiklerini anlattı. Flormar Yönetim Kurulu Üyesi Alp Şenbay, “O dönemde ağabeyimle birlikte babama ‘Ya işi bize devret ya da biz gidelim’ diye dest çektik. O zaman ben 19 yaşındaydım, babam 47. Flormar şu anda 70 ülkeye ihracat yapan bir şirket haline geldi, büyük bir gelişim sağladı. Şirket adeta şahlandı. Babam artık onursal başkanımız. İşe 11’de gelir, 3’te çıkar” dedi. Perakendeci babalar, yaşamlarının son günlerine kadar işlerinin başından ayrılmayan Vitali Hakko, Vehbi
Koç gibi isimleri de örnek gösterdi.
Rollerini beğenmedilerSektörün hem birinci kuşak hem de ikinci kuşak temsilcilerinin esprili bir dille anlattığı çatışmalardan birini de Collezione’nin sahibi Ekrem Akyiğit oğulları Ömer ve Emre ile yaşamış. İşlerini devretmeye niyeti olmadığını belirten Akyiğit, şöyle konuştu: “Herşey yolunda giderken birden çarşı-pazar karıştı. Yaptığım işlere karışmaya, konuşalım demeye başladılar. Biraz gerilim olunca oturup konuştuk. Bana ‘Adil değilsin, kafandakileri bize yaptırmak istiyorsun. Bu senin oyunun ve bu oyunda bize verdiğin rolü beğenmedik’ dediler. Önce şaşırdım sonra iletişim kurdum. Onlara ‘Kidsooll’ markasını yaratma fırsatı verdim. Ama gündemimde emeklilik yok. Bahçemde domates yetiştirmek için o kadar uğraş veriyorum ama o kadar kıymet verdiğim domatesi bir gün yediriyorum, bitiyor. Domatesimi verebiliyorum ama işimi veremiyorum. Hadi onlara verdim diyelim. Ben ne olacağım?”
250 liralık bayrak hesabı1997 yılında üniversiteyi bitirdikten sonra şirket yönetimine giren 2’nci kuşak temsilcisi Özlem İkiışık ise, babasının aile işini seçince önce gururlandığını ama bazen 250 TL’lik bayrak masrafının bile hesabını sormasından şikayet ederek, “Ben 250 TL’lik harcama için yönetim kurulunda birkaç saat konuşulursam şirket için 25 bin TL’lik harcamaya nasıl kalkışabilirim. Sürekli geri çevrildikçe şevkimiz kırılıyor” dedi.
İşe yaramaz hissettim başka şirket kurdum15 yaşında babasının kendi adını verdiği Faik Sönmez şirketinde çalışmaya başlayan Mete Sönmez, “6 ay babamın çantasını taşıdım sonra işlerle ilgilendim ama herkes ‘Herşeyi Faik Ağabaye soralım, o bilir’ diyordu. Kendimi işe yaramaz hissettim. Babam da fark edince bana biraz sermaye verdi, farklı şirket kurdurdu. Şirket kurmak da zor; kuranlara saygı duymak lazım. Ama 2’nci kuşağa ‘şans’ verilmesi gerekiyor.
Benzeş 30 milyon dolarlık dersle devrettiAPS Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Osman Benzeş, ‘devir-teslim’in kolay olmadığını, egoların yüksek olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Ben 2 kızıma işleri bıraktım sadece danışmanlık yapıyorum. İlk iş kazığını da onlara ben attım. Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakın 35 dönümlük bir arazi 6 milyon dolara satılıyordu bizimkiler en son 5 milyon 250 bin dolara çıktılar. Sonuçta azıcık fark için 25-30 milyon dolarlık ranttan oldular. Araziyi kaybetmek onlara iyi bir ders oldu.”
Sedef Orman bastırdı, Zaim ‘erken mesai’ formülü bulduDERİMOD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sedef Orman, birinci kuşağı devirmenin yollarını, “10 yıl iddialı olmadan her birimde iyi ilişkiler kurarak çalışacaksınız. Patronun çevresindeki 20-25 yıllık kadroları değiştireceksiniz. Çünkü başka şekilde eskiyi kıramazsınız. Yeni insanlar işe alacaksın ki onlar seni patron olarak görsün. Ben de ‘ihtilal’ yaptım” diye esprili bir dille anlattı. Derimod’u yeğeni Sedef Orman’ın annesiyle birlikte kuran ve hâlâ şirketin başkanlık koltuğunda oturan Ümit Zaim ise, “Eskiden 09.00’da işe giderdim, şimdi 07.00’de gidiyorum” yanıtı verdi.