18'inci stand-by anlaşması
Güncelleme Tarihi:
57. Hükümet Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 18'inci stand-by anlaşmasını 1999 yılının Aralık ayında onayladı. 4 milyar dolarlık kredinin söz konusu olduğu 3 yıllık anlaşma 1 Ocak 2000 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi.
Dövizdeki artışın sınırlı kalması, enflasyonun yüzde 20 seviyelerine inmesi gibi çarpıcı hedeflerin bulunduğu Niyet Mektubu 64 maddeden oluşuyordu.
PİYASALAR COŞTU
IMF ile yapılan anlaşma piyasalarda doping etkisi yarattı. Borsa Ocak ayında 20 bin puanı görürken işlem hacmi 2.2 milyar doları buldu.
Bankaların hem mevduata uyguladıkları hem de kredi için verdikleri faiz oranları hızla düşmeye başladı. Faizler son 20 yılın en düşük seviyelerine geriledi.
Niyet mektubunda verilen sözlere paralel çalışamalar hızlandı. Mali durumu bozulan bankalar fona devredilirken, IMF'nin istediği yasalar meclisten geçti. Enflasyon rakamlarındaki iniş geleceğe yönelik umutları artırdı.
Ekonomide yaşanan olumlu gelişmeler karşısında Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları birer birer Türkiye'nin notunu yükseltmeye başladılar.
BDDK KURULDU, ÖZELLEŞTİRMELER HIZLANDI
Özelleştirilmeler kıpırdadı. ulaştırma Bakanlığı, iki adet GSM 1800 sistem kurma ve işletme lisansı satışı için ihale düzenledi. Birinci GSM 1800 ihalesini 2 milyar 525 milyon dolarla en yüksek teklifi veren İş Bankası-Telecom İtalia (İş-Tim) kazandı.
Petrol Ofisi'nin (POAŞ) yüzde 51 hissesinin blok satışına ilişkin ihale Mart ayında gerçekleştirildi. Yoğun ilginin yaşandığı POAŞ ihalesinde en yüksek teklif 1 milyar 260 milyon dolar ile İş Bankası-Doğan Grubu'ndan geldi. POAŞ'ın bedeli İş Bankası-Doğan Grubu tarafından peşin ödenirken özelleştirmede Cumhuriyet tarihinin en büyük peşin ödeme rekoru da kırıldı.
Tüpraş'ın ise halka arzı gerçekleşti. Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu oluşturulurken başkanlığına Zekeriya Temizel getirildi.
SULAR ISINIYOR
Kasım ayının ikinci yarısında likidite sıkışıklığından dolayı mali piyasalar dalgalanmaya başladı. Bazı bankacı ve işadamlarının tutuklanması, piyasalarda bitmek bilmeyen dedikodular likidite sıkışıklığı ile birleşince mali krizin yaşanmasına neden oldu. Borsa 1999 yılı seviyelerine gerilerken faizlerde rekor yükselişler görüldü. Türkiye'den bu kriz döneminde 7 milyar dolarlık döviz çıkışı gerçekleşti. Krizin önüne geçebilmek için alınan tedbirlerin işe yaramaması üzerine Aralık başında IMF'den 10.4 milyar dolarlık ek destek sağlandı.