Güncelleme Tarihi:
Faruk Güllü, baklavanın Türkiye'nin kendisine ait olarak savunabildiği nadir tatlardan biri olduğunu belirterek, bu kadar önemli bir mesleği fiyat pariteleriyle düşürerek insanların "baklava bu muymuş" dedikleri bir noktaya getirmemek gerektiğini vurguladı.
18 LİRALIK BAKLAVADA ANTEP FISTIĞI NEREDE?
"İsviçre çikolatası ne demekse, Maraş dondurması ne demekse Antep baklavası o olmalı" diyen Güllü, şu değerlendirmelerde bulundu:
"18 liraya Antep fıstıklı baklava görüyoruz ama bu baklavanın Antep fıstık neresinde? Şu an bir kilo Antep fıstığının Gaziantep'ten alınışı 55 ile 60 lira arasında. Bir kilo Antep fıstıklı baklavanın içerisinde kullanılan neredeyse o paranın yarısı olmalı. Demek ki bir şeyler yanlış söyleniyor ve tüketiciye yanlış aksettiriliyor. O yüzden şu an biz Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na, ürün Ar-Ge'si ve diğer çalışmalarla, bunun kodeksini hazırlatmaya çalışıyoruz. Bir firma oraya 'Antep fıstıklı baklava' yazacaksa bunun içerisinde hangi oranlarda ne kullanıldığı net olmalı. Bu, helva ve reçelde başarıldı. Yani siz onun üzerine 'ekstra geleneksel reçel' yazacaksanız içinde yüzde 45 meyve olmak zorunda. Yoksa sizin markanız ve fabrikanızla ilgili anında işlem yapılıyor. Bunun baklavacılık sektöründe uygulanmasında geç kalındı."
Faruk Güllü, baklavanın adı yüceldikçe markaların da yüceleceğini dile getirerek, "Yurt dışında baklavayı dünyaya açabilmek adına 'sizinle birlikte nasıl bir yol izleriz' diye uluslararası talepler geliyor. Ramazan ayında uluslararası katılımlı bir toplantı gerçekleştirdik. Baklava ürettirmek için dünya artık üretici firma arıyor. Çünkü baklavanın içinde kullanılan un, nişasta, tereyağı, yumurta, şeker gibi malzemeler en doğal, sağlığa en zararsız ve besleyici ürünler. O kadar katkı maddeli ürünler üretildiği için dünyada şimdi baklavanın üzerine bir geliş var. Bizim bunu burada iyi göğüsleyip iyi bir vuruşla gole çevirmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
2013 hedefi, 1.150 ton baklava
Ramazan ayında baklavada normal günlük üretimlerini yaklaşık iki katına yükselttiklerini vurgulayan Güllü, geçen yıl ramazanda 130 ton baklava sattıklarını, bu yıl ramazanda ise baklava satışlarında hedefledikleri 200 tonun üzerine çıktıklarını belirtti.
Geçen yıl ramazanda 70 bin porsiyona tekabül eden 17 ton güllaç satışı yaptıklarını, bu yıl ramazan ayında hedefledikleri 100 bin porsiyona tekabül eden 25 ton güllaç satışına ise ramazanın bitiminde 10 gün kala ulaştıklarını aktaran Güllü, geçen yılın tamamında 750 tonun üzerinde baklava sattıklarını, bu yıl sonunda ise 1.150 ton baklava satışı gerçekleştirerek yüzde 55 büyümeyi planladıklarını ifade etti.
Faruk Güllü, Türkiye'de 22'si franchise, 18'i de kendi mağazaları olmak üzere 40 şubeye ulaştıklarını, birçok ülkeden Faruk Güllüoğlu markası altında franchise şube açma yönünde talepler geldiğini bildirdi.
Şu anda yurt dışında biri Azerbaycan'da diğeri Estonya'da olmak üzere iki mağazaları bulunduğunu belirten Güllü, "Yurt dışı franchise talepleri izlemede tutuyoruz çünkü biz Türkiye'de yeni franchise yapılanmasında olduğumuz için hepsini bir anda götürüp bir karmaşıklığa sebebiyet vermemek adına hedef koyduk; Türkiye'de 55 mağazayla 2013'ü tamamlayacağız. 2014'te de bir iki tane yurt dışı ülkesiyle beraber büyümeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Faruk Güllüoğlu olarak ihracata önem verdiklerini belirten Güllü, "Bizim ürünümüz gerçekten zor ve dayanıklılık süresinde problem yaşayan bir ürün. Bunu için ciddi Ar-Ge çalışması yaptık. Geldiğimiz noktada geçen sene 3 milyon dolara yakın bir ihracat rakamımız var. Bu sene yüzde 20 artış hedefliyoruz. Bu ihracatımızın yüzde 25'i baklava, kalanı da Lalin markasıyla ürettiğimiz helva reçel ve lokum. İleride en büyük hedefimiz mağazalarımızla beraber oralarda olmak" dedi.
Baklava tercihi bölgelere göre değişiyor
Türkiye'de bölgelerin damak tatlarına ilişkin bilgiler veren Güllü, Karadeniz'de fındıklı ve cevizli, İç Anadolu'da cevizli, Gaziantep'te ise antep fıstıklı baklava tercih edilirken, Ege'de çikolatalı ve sütlü tatlıların daha çok sevildiğini, Marmara'nın ise bütün bölgelerin bir karışımı olduğunu, İsveç'e ihracat yaparken pazar araştırması sırasında buldukları çikolata kaplı baklavanın Türkiye damak tadında bazı kesimlere de uyduğunu söyledi.