18.5 milyon cep telefonu kayıt altına alındı
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2005 10:21
Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, kayıt dışı cep telefonlarından yaklaşık 18.5 milyonunun kayıt altına alındığını, 1 milyonun üzerinde cep telefonun ise şüpheli kategorisinde “Gri Liste”de olduğunu bildirdi.
Kayıt altına alınmayan şüpheli telefonların sıkı kontrolden geçirildiğini belirten Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer, kayıt altına alınmayan birkaç yüz bin telefonun Kurban Bayramı tatilinden sonra bloke edilerek, görüşmeye kapatılacağını söyledi.
Kayıt dışı yaklaşık 19.5 milyon civarında GSM makinesi için Telekomünikasyon Kurumu'ndan GSM işletmecilerine bilgi gönderildiğini ve ardından bu makinelere SMS atıldığını belirten Acarer, en son bilgilerle yaklaşık 18.5 milyon telefonun kayıt altına alındığını, geriye 1 milyondan biraz fazla telefon kaldığını ifade etti. Bu telefonların bir kısmının kullanılmayan makineler olabileceğine dikkati çeken Acarer, bu telefonlarla ilgili titiz bir incelemenin sürdüğünü kaydetti. Acarer, şöyle konuştu:
“Rakamsal olarak 18.5 milyon civarındaki telefonu kayıt altına aldık. 1 milyonun üzerinde telefon şu anda Gri Liste'de. Bununla ilgili son kontroller yapılıyor. Bunları biz ayıklandıktan sonra tekrar GSM operatörlerine göndereceğiz. Kanımca birkaç yüz bin telefon bloke edilecek ve bu sayının bununla sınırlı kalacağını düşünüyorum. Yaklaşık 20 milyon makineden bahsediyoruz. 1 milyon şüpheli cihaz kaldı ki o daha da düşecek. 20 milyonda 1 milyon, kayıt dışı makinelerin yüzde 95'inin kayıt altına alındığı anlamına geliyor. Sadece yüzde 5 Gri Liste'de. Bu rakam yüzde 2 veya 3 olarak kapanabilir.”
Kayıt işlemleri öncesinde 6 milyona yakın IMEI numarası kopyalanmış telefonla karşılaşıldığını dile getiren Acarer, “Bugün 43 milyon GSM abonesi var. 35-36 milyon fiili kullanıcı demektir bu. Bu fiili abonenin 20 milyon cep telefonu kayıt dışı görünüyordu. Bu rakam, kullanılan telefonların tam yüzde 60'ı demektir ve ciddi bir rakamdır” diye konuştu.
“KUYRUKLARA HİÇ GEREK YOKTU”
Kayıt dışılığın yasal boşluktan kaynaklandığını ifade eden Acarer, yasanın yürürlüğe girmesinin ardından kayıt sürecinde itinalı bir yöntem seçilerek kayıt işlemlerinin gerçekleştirildiğini vurguladı. ”Kayıt işleminin abonelerinin herhangi bir fiili hareket yapmadan temin edilmesine çalıştık” diyen Acarer, otomatik mesaj yöntemiyle telefonların kaydedildiğini anımsattı.
Otomatik kayıt yöntemi geliştirilmesine karşın, hiç gerek olmadığı halde bir haftaya yakın abone merkezleri önünde kuyruklar oluştuğunu dile getiren Acarer, “Aslında o kuyruklara hiç gerek yoktu. Kuyruktakilerle yapılan görüşmelerde, çok kişi 'merak ettim sormak için sıraya girdim', '5 YTL yatırarak kendimi sağlama alacağım' ya da 'Mesajı anlamadım' diyerek sıraya girdikleri görüldü. Yani yüzde 60'ı hiçbir sorunu olmadığı halde soru sormak için oraya gelenlerden oluşuyor. Abone merkezlerine 250 bin kişi gitti” diye konuştu.
BLOKE İŞLEMLERİ BAYRAM SONRASINDA
Tayfun Acarer, kullanılmadığından emin olunan telefonları belirledikten sonra şüphelenilenlerin tekrar sorgulanacağını, son görüşme bilgileri doğrultusunda görüşmeye kapatılıp kapatılmayacağına karar verileceğini belirtti.
Acarer, “Önümüzde bayram tatili var. Bayram öncesi bunu yapmak doğru değil diye düşünüyorum. İtinayla çalışıyoruz. 13 Aralık'tan beri gece gündüz bir grup çalışıyor. 20 milyon makineden bahsediyoruz. Bayram ertesinde blokeler yapılacak. İyice inceleyip sıkı dokuyalım ondan sonra nihai kararı verelim istiyoruz” dedi.
Hata olursa söz konusu telefonları tekrar görüşmeye açabileceklerini ifade eden Acarer, “Şu ana kadar yaklaşımımız, makinelerde ince eleyip sıkı dokuyalım abone mağduriyetine yol açmayalım şeklinde oldu. Ama bundan sonra cep telefonu alacaklardan özellikle rica ediyorum makine alırken mutlaka kayıtlı olduğunu kontrol etsinler ve mutlaka faturalı alsınlar. Bundan sonra ne tolerans olur, hele mücbir sebep çok az olur” diye konuştu.
KAYIT İHBAR MERKEZİ FAALİYETE BAŞLIYOR
Cep telefonlarını sıkı şekilde takip edecek İhbar Merkezi'nin ise bu hafta sonunda bütünüyle faaliyete geçeceğini belirten Acarer, isteyen abonelerin telefonlarını bu merkeze bir SMS mesajı ile kaydettirebileceklerini söyledi. Abonenin attığı mesajla SIM ve IMEI numarasının otomatik olarak sisteme kaydedileceğini, söz konusu cep telefonu kaybedildiğinde ya da çaldırıldığında bu merkez aranarak makinenin bloke ettirilmesinin sağlanacağını ifade eden Acarer, şunları kaydetti:
“Kayıt Merkezi'ne bilgi vermemiş, kayıt yaptırmamış kişinin telefonu ancak emniyet ve savcılık üzerinden kapatılacaktır. Kayıp telefonların anında blokesi istenecek, kredi kartında olduğu gibi... Ama çalıntıda artık abone karar versin. Abone takip edin, telefonu çalanları bulun diyebilir. Biz bu konuda yardımcı olacağız. Bu kararı mağdur olabilecek tüketici versin. İster bloke ettirir, isterse takip ettirebilir.”
IMEI NUMARASI KOPYALAMA
Acarer, ekonomik değeri az olan bir telefonun kayıt altına aldırılarak IMEI numarasının kaçak bir telefona aktarıldığı iddialarını değerlendirirken, bunun teknik olarak mümkün olabildiğini, ancak cezasının çok ağır olduğunu vurguladı.
Acarer, “5392 sayılı kanun okunduğunda görülür ki bunu yapan, yaptıran ve satan çok ağır cezai müeyyidelere tabidir. Merkezi kayıt sistemiyle bunun tespiti kolaydır. Bu tespit edildiğinde müeyyidesi çok ağır olacak ve çok kişi bunu kaldıramaz. Bu yöntem teknik olarak mümkün olabilir ama kesinlikle yapılmamasını tavsiye ederim” diye konuştu.
Kayıt dışı yaklaşık 19.5 milyon civarında GSM makinesi için Telekomünikasyon Kurumu'ndan GSM işletmecilerine bilgi gönderildiğini ve ardından bu makinelere SMS atıldığını belirten Acarer, en son bilgilerle yaklaşık 18.5 milyon telefonun kayıt altına alındığını, geriye 1 milyondan biraz fazla telefon kaldığını ifade etti. Bu telefonların bir kısmının kullanılmayan makineler olabileceğine dikkati çeken Acarer, bu telefonlarla ilgili titiz bir incelemenin sürdüğünü kaydetti. Acarer, şöyle konuştu:
“Rakamsal olarak 18.5 milyon civarındaki telefonu kayıt altına aldık. 1 milyonun üzerinde telefon şu anda Gri Liste'de. Bununla ilgili son kontroller yapılıyor. Bunları biz ayıklandıktan sonra tekrar GSM operatörlerine göndereceğiz. Kanımca birkaç yüz bin telefon bloke edilecek ve bu sayının bununla sınırlı kalacağını düşünüyorum. Yaklaşık 20 milyon makineden bahsediyoruz. 1 milyon şüpheli cihaz kaldı ki o daha da düşecek. 20 milyonda 1 milyon, kayıt dışı makinelerin yüzde 95'inin kayıt altına alındığı anlamına geliyor. Sadece yüzde 5 Gri Liste'de. Bu rakam yüzde 2 veya 3 olarak kapanabilir.”
Kayıt işlemleri öncesinde 6 milyona yakın IMEI numarası kopyalanmış telefonla karşılaşıldığını dile getiren Acarer, “Bugün 43 milyon GSM abonesi var. 35-36 milyon fiili kullanıcı demektir bu. Bu fiili abonenin 20 milyon cep telefonu kayıt dışı görünüyordu. Bu rakam, kullanılan telefonların tam yüzde 60'ı demektir ve ciddi bir rakamdır” diye konuştu.
“KUYRUKLARA HİÇ GEREK YOKTU”
Kayıt dışılığın yasal boşluktan kaynaklandığını ifade eden Acarer, yasanın yürürlüğe girmesinin ardından kayıt sürecinde itinalı bir yöntem seçilerek kayıt işlemlerinin gerçekleştirildiğini vurguladı. ”Kayıt işleminin abonelerinin herhangi bir fiili hareket yapmadan temin edilmesine çalıştık” diyen Acarer, otomatik mesaj yöntemiyle telefonların kaydedildiğini anımsattı.
Otomatik kayıt yöntemi geliştirilmesine karşın, hiç gerek olmadığı halde bir haftaya yakın abone merkezleri önünde kuyruklar oluştuğunu dile getiren Acarer, “Aslında o kuyruklara hiç gerek yoktu. Kuyruktakilerle yapılan görüşmelerde, çok kişi 'merak ettim sormak için sıraya girdim', '5 YTL yatırarak kendimi sağlama alacağım' ya da 'Mesajı anlamadım' diyerek sıraya girdikleri görüldü. Yani yüzde 60'ı hiçbir sorunu olmadığı halde soru sormak için oraya gelenlerden oluşuyor. Abone merkezlerine 250 bin kişi gitti” diye konuştu.
BLOKE İŞLEMLERİ BAYRAM SONRASINDA
Tayfun Acarer, kullanılmadığından emin olunan telefonları belirledikten sonra şüphelenilenlerin tekrar sorgulanacağını, son görüşme bilgileri doğrultusunda görüşmeye kapatılıp kapatılmayacağına karar verileceğini belirtti.
Acarer, “Önümüzde bayram tatili var. Bayram öncesi bunu yapmak doğru değil diye düşünüyorum. İtinayla çalışıyoruz. 13 Aralık'tan beri gece gündüz bir grup çalışıyor. 20 milyon makineden bahsediyoruz. Bayram ertesinde blokeler yapılacak. İyice inceleyip sıkı dokuyalım ondan sonra nihai kararı verelim istiyoruz” dedi.
Hata olursa söz konusu telefonları tekrar görüşmeye açabileceklerini ifade eden Acarer, “Şu ana kadar yaklaşımımız, makinelerde ince eleyip sıkı dokuyalım abone mağduriyetine yol açmayalım şeklinde oldu. Ama bundan sonra cep telefonu alacaklardan özellikle rica ediyorum makine alırken mutlaka kayıtlı olduğunu kontrol etsinler ve mutlaka faturalı alsınlar. Bundan sonra ne tolerans olur, hele mücbir sebep çok az olur” diye konuştu.
KAYIT İHBAR MERKEZİ FAALİYETE BAŞLIYOR
Cep telefonlarını sıkı şekilde takip edecek İhbar Merkezi'nin ise bu hafta sonunda bütünüyle faaliyete geçeceğini belirten Acarer, isteyen abonelerin telefonlarını bu merkeze bir SMS mesajı ile kaydettirebileceklerini söyledi. Abonenin attığı mesajla SIM ve IMEI numarasının otomatik olarak sisteme kaydedileceğini, söz konusu cep telefonu kaybedildiğinde ya da çaldırıldığında bu merkez aranarak makinenin bloke ettirilmesinin sağlanacağını ifade eden Acarer, şunları kaydetti:
“Kayıt Merkezi'ne bilgi vermemiş, kayıt yaptırmamış kişinin telefonu ancak emniyet ve savcılık üzerinden kapatılacaktır. Kayıp telefonların anında blokesi istenecek, kredi kartında olduğu gibi... Ama çalıntıda artık abone karar versin. Abone takip edin, telefonu çalanları bulun diyebilir. Biz bu konuda yardımcı olacağız. Bu kararı mağdur olabilecek tüketici versin. İster bloke ettirir, isterse takip ettirebilir.”
IMEI NUMARASI KOPYALAMA
Acarer, ekonomik değeri az olan bir telefonun kayıt altına aldırılarak IMEI numarasının kaçak bir telefona aktarıldığı iddialarını değerlendirirken, bunun teknik olarak mümkün olabildiğini, ancak cezasının çok ağır olduğunu vurguladı.
Acarer, “5392 sayılı kanun okunduğunda görülür ki bunu yapan, yaptıran ve satan çok ağır cezai müeyyidelere tabidir. Merkezi kayıt sistemiyle bunun tespiti kolaydır. Bu tespit edildiğinde müeyyidesi çok ağır olacak ve çok kişi bunu kaldıramaz. Bu yöntem teknik olarak mümkün olabilir ama kesinlikle yapılmamasını tavsiye ederim” diye konuştu.