Mehtap ÖZCAN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2010 00:00
Efes Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Ağırbaş, alkollü içki satışında “mahalle baskısı”nı rakamlarla ortaya koydu. Ağırbaş, “Son 4 yılda 17 bin içki satış noktası ya kapandı, ya içkiden vazgeçti. Girişimciler ‘mahalle baskısı’ nedeniyle içki satış noktası açmakta zorlanıyor” dedi.
EFES Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Ağırbaş, son 4 yılda 17 bin içki satış noktasının ya kapandığını ya da içki satmaktan vazgeçtiğini açıkladı. Ağırbaş, “Türkiye’de içki satış noktası sayısı 100 binden 83 bine kadar düştü. Satış noktası açmaya istekli olan girişimciler de ‘mahalle baskısı’ nedeniyle satış noktası açmakta zorlanıyorlar” dedi.
Mülk sahibi istemiyorMülk sahiplerinin içki satan işyerlerini kiracı olarak istemediğini belirten Tuğrul Ağırbaş, “Bakkal ve büfelerin çevresinde yaşayan sakinlerin yüzde 85’i içki satışı yapılmasına karşı çıkıyor. Belediyeler de içki satışı izni konusunda ellerinden gelen tüm zorlukları çıkarıyor” dedi. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’ten bahseden Ağırbaş şöyle devam etti: “Yönetmeliğe göre, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun kapsamına giren gayrimenkullerin kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde birhane, gazino, pavyon, bar ve kulüp gibi yerler konusunda kat maliklerinin oy çokluğu ile aldığı kararın bulunması gerekiyor. 2005’te yürürlüğe giren bu yönetmelik açılan davalar sonrasında 2009 Temmuz ayından itibaren uygulanmaya başlandı. Önümüze çıkarılan tüm bu zorluklar Türkiye’de içki bulunabilirlik oranının yüzde 30’da hatta, bazı bölgelerde yüzde 4’de kalmasına neden oluyor.”
Satış noktalarının kapanmasında, özellikle alkollü içecek satışı yapmayan BİM gibi ‘discount’ (ucuz satış) mağazalarının da etkisinin olduğunu kaydeden Ağırbaş, “Bu zincirlerin sokak aralarında dahi şube açmaları bakkal ve büfelere ticari anlamda şans tanımıyor. Zincir mağazalar bakkal ve büfeleri yok edince o bölgenin içki satış noktası da kapanmış oluyor” dedi.
Yatırım planı yokAğırbaş, 2009 yılında birada yaklaşık yüzde 45’lik bir ÖTV artışı olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: “ÖTV artışını tüketicilere minimum düzeyde yansıtmak istedik, ancak son zamlarla satış fiyatlarının yüzde 52’si ÖTV ve KDV’den oluşur duruma geldi. Türkiye’de her bir tüketicinin aldığı her şişede ödediği ÖTV oranı Almanya’nın 9 katı. Dolayısıyla Türkiye’de 2010-2011 yılında kapasite artışı gibi çok büyük yatırımlar düşünmüyoruz. Son 5 yılda Türkiye’de 340 milyon
dolar civarında yatırım yapmışız.”
Fırsat arayışı Tuğrul Ağırbaş, yurtdışı yatırım fırsatlarına odaklandıklarını dile getirerek, “Büyük satın almalardan sonra büyük şirketlerin bazı bölgelere konsantre olup daha küçük pazar payı olan yerlerden çıkabileceklerini düşünüyoruz. Öyle fırsatlar çıkabilir. Onları değerlendirmek niyetindeyiz” dedi. Ağırbaş şöyle devam etti: “Dünyada bira sektöründe son dönemlerde çok fazla satın alma gerçekleşti ve aramızda espri yapıyoruz ‘Daha da devam ederse Avrupa’da birinci, dünyada ikinci olacağız’ diye. 4-5 tane büyük oyuncu kaldı.”
Bira tüketiminde Avrupa sonuncusuyuzTÜRKİYE’de yıllık kişi başı bira tüketiminin 12 litre olduğunu söyleyen Tuğrul Ağırbaş, “Avrupa ortalaması 100 litre. Bu, Çekoslovakya’da 160 litreyi buluyor. Herhalde Avrupa’da sonuncuyuz. Bu işi körükleyen açık noktalar, restoranlar, cafeler ve publar” dedi.
3.5 milyon litre bira Almanya’da üretilecekAVRUPA’da Efes bira grubu olarak 5’inci sıraya dünyada da 13’üncü sıraya yükseldiklerini belirten Tuğrul Ağırbaş, şöyle konuştu: “Almanya’da Einbecker şirketine 2-3 ay içerisinde lisanslı üretim yaptıracağız. 3.5 milyon litre lisanslı bira ürettirip Avrupa Birliği’ne satmayı planlıyoruz. Türkiye’de yüzde 85 pazar payı ile olmak istediğimiz yerdeyiz. Türkiye’de ürettiğimiz hacmin yüzde 10’unu yurtdışına satıyoruz. 66 ülkeye ihracat yapıyoruz. Son dönemde sadece ihracat yapmakla kalmıyor oralarda satış teşkilatları kuruyoruz. En son Belarus ve Azerbaycan’da satış teşkilatları kurduk.”
Şanlıurfa’yla ‘turizm elçileri’ sayısı 2 bine yaklaştıSPOR, kültür ve sanata verdiği destekle adından söz ettiren Efes Pilsen, Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) işbirliği ile düzenlediği ‘Efes Pilsen Turizm Eğitimleri’ kapsamında turizme de katkılarını sürdürüyor. Bugüne kadar 17 ilde eğitimler düzenlendi ve son olarak Şanlıurfa’da 278 kişi sertifika aldı. 2007 yılında başlayan ve bugüne kadar bin 918 kişinin sertifika aldığı proje hakkında konuşan Efes Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Ağırbaş, “Gelişmekte olan ülkelerde turizm sektörünün diğer sektörlere oranla daha yüksek katma değer sağlıyor. Turizm yatırımcıları ve uzmanlara göre 2009 sonu itibarıyla 21 milyar doları aşan turizm geliri elde eden Türkiye’nin gerçek potansiyeli 100 milyar dolar seviyesinde. Türkiye dünya turizm pazarından daha fazla pay almayı hak ediyor” dedi.
Rakamlarla ‘Efes Turizm Eğitimleri’Eğitimler 5 hafta sürüyor.
Sertifika alanların sayısı 2 bine yaklaştı.
Bu güne kadar 17 şehirde eğitimler düzenlendi.
Projesi kapsamında 5 adet dernek faaliyet gösteriyor.
Toplam 5 bin kişinin sertifika sahibi olması hedefleniyor.
2010 yılının ilk eğitimi Konya’da başlayacak.
Şanlıurfa ‘inanç turizmi’ merkezi olacakŞANLIURFA Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba da Şanlıurfa’nın bir inanç turizm merkezi olacağına inandığını belirterek, “Bizler el ele vereceğiz. Gelen insan temiz
yemek yiyecek. Temiz yatakta yatacak, tuvaletleri temiz olacak. Turizm Şanlıurfalılar için bir yaşam şekli olmalı. Eğer Efes Pilsen’in sponsor olacağı başka bir şey olursa bizi 17. sıraya koymayın, bizi ilk sıraya koyun” dedi.