Güncelleme Tarihi:
- İş hayatına nasıl başladınız?
1994 yılında ABD'de makine mühendisliğini bitirdim. Orada kalma imkanım vardı ama geri dönmeyi tercih ettim. Döndüğümde de gençsiniz, para kazanmanız lazım, ama bir taraftan da kriz var. Biz de küçük bir sermaye ile ne yapabileceğimizi düşündük.
- Güvenlik nereden aklınıza geldi?
ABD'de okurken güvenlik sektörünün gelişmiş olduğunu görmüştüm. Türkiye'de ise henüz emekleme dönemindeydi.
- Nereden başladınız?
1995 yılında iki ortağımla birlikte başladım. Onlar Akmerkez'e güvenlik konusunda danışmanlık hizmeti veriyordu. Biz de Akmerkez'e elektronik ekipman satmaya çalışıyorduk ve o sırada tanıştık. Sonra da bir ortaklık oluştu. Onlar işin fiziki ben ise elektronik güvenlik kısmını yönetmeye başladım.
1995'te başladığımızda ilk alarm haber alma merkezini kurduk. Ama ne sermaye var ne yer var. Akmerkez'den rica ettik ve onların garajında kendimize ufak bir yer kurduk. İlk işimiz de Akmerkez oldu zaten.
- Nasıl gelişti?
Biz başladıktan sonra 1500-2 bin dolara alarm cihazı satıyorduk. Ayrıca 15-20 dolarlık abone bedeli alıyorduk. 2002 yılına kadar referanslarla birlikte yavaş yavaş büyüdük.
- 2002'de ne oldu?
2002 yılında dedik ki biz bu alarm cihazlarını bir paket haline getirelim... Cihazlarla birlikte haber alma sistemini bir paket haline getirip günlük 1 dolardan satmaya başladık. Tamamen abonelik usülü bir çalışma ile verdiğimiz cihazlardan para almamaya başladık. 1500 dolar ödemek yerine aylık abonman hizmeti ödediğiniz bir sisteme geçtik. Bu sistemi tanıtmak için de aktif bir satış ekibi ile başladık.
- İlk sene kaç kişi girdi sisteme?
Güvenlik sektörü son yıllarda giderek gelişen bir sektör. Özellikle suç oranlarının artışı ve insanların korkularının tetiklenmesi ile birlikte güvenlik ekipmanlarına ilgi yoğunlaşıyor. Buna paralel alarm sistemleri ve benzer güvenlik modelleri insanların hayatlarına daha fazla girmeye başlıyor. Eren GÜLER YAZIYOR |
- Åžu anki rakamlar nedir?
Biz şu anda ayda 2 bin yeni müşteriye ulaşıyoruz. 45 bin aktif abonemiz var. Son 3 senede de 4 misli büyüdük.
- Kaç kişi çalışıyor?
Fiziki güvenlik kadromuzla birlikte toplam 1500 kişiye yakın bir istihdam sağlıyoruz.
- Modeli kendiniz mi buldunuz?
Açıkçası yurtdışında benzer modeller var ama hemen hepsinde başlangıçta yüklü bir bedel ödüyorsunuz. Ayrıca ortalama üç yıllık kontratlar yapmanız gerekiyor. Biz ise başlangıçta para almıyoruz ve herhangi bir kontrat sınırı koymuyoruz.
- İstedikleri zaman çıkabiliyorlar mı?
Bize 4 ay önceden yazılı bir şekilde başvurup zamanı geldiğinde çıkabiliyorlar. Haricinde kısıtlayıcı hiçbir nokta yok.
- Maliyeti nedir bu iÅŸin?
Aylık abonelik 30 dolardan başlıyor, ortalaması ise 40 dolara geliyor. Çok büyük bir villanız varsa çok cihaz kulanıyorsanız bu rakam 50-60 dolara kadar çıkabiliyor.
- Sistem nasıl çalışıyor?
" Akmerkez'den rica ettik ve onların garajında kendimize ufak bir yer kurduk. İlk işimiz de Akmerkez oldu zaten. " |
- Bu sırada siren çalıyor mu?
Evet çalıyor ama siz isterseniz sessiz alarmlar da tanımlayabilirsiniz. Örneğin bir kuyumcudur, panik butonu koyuyorsunuz. Panik butonunu çektiği zaman sirenlerin devreye girip girmemesini tanımlayabilirsiniz. Ama çoğunlukla caydırıcı olduğu için sirenlerin çalmasını istiyorsunuz ki onlar kaçsınlar.
Zaten bu sirenler çok yüksek volümlü. Bunların sesi altında iş yapması mümkün değil.
- Daha sonra ne oluyor?
" Ayda 2 bin yeni müşteriye ulaşıyoruz. 45 bin aktif abonemiz var. " |
Ama alarm sistemlerinin yüzde 90'ı yanlışlıkla çaldırılıyor. Mesela girerken çıkarken kapatmayı unutuyorlar. Bu noktada hemen mekanın sabit telefonunu arıyoruz. İçerideki kişiler parolalarını doğru söylüyorlar ise teşekkür edip telefonu kapatıyoruz. Parolayı yanlış aldığımız noktada ise hemen kolluk güçlerini haberdar ediyoruz.
- Telefon cevap vermezse?
Orada da aynı şekilde hemen polisi arıyoruz.
- İkinci aramayı yapmadan mı?
- Polis hemen geliyor mu?
Yaklaşık 3-4 dakika içinde olay yerine gidiyor. Bu hadiseler genellikle gece oluyor. Geceleri kolluk güçlerinin yeterli devriye araçları var ve anında müdahale edebiliyorlar.
- Bu size özel bir hızlı çalışma düzeni mi? Ben arasam bana da gelir mi bu kadar kısa sürede?
Valla onu bilmiyorum ama siz vatandaş olarak da çağrı yapsanız herhalde en kısa zamanda ulaşırlar. Ama bizim şimdiye kadar yaptığımız çağrılarda herhangi bir problemle karşılaşmadık. Aksine çok hırsız yakalandı. Zaten ya kaçacak ya da yakalanacak. Başka bir şansı yok. Evin içine girip de ev sahibi ile karşı karşıya kalınan bir durum yok şimdiye kadar.
- Emniyetle özel anlaşmanız mı var?
" Aylık abonelik 30 dolardan başlıyor, ortalaması ise 40 dolara geliyor. " |
- En çok hırsızlık nasıl oluyor?
Genellikle giriş kapılarından çok giriliyor. Veya zili çalıyor. Evde kimse yoksa da giriyor... Burada çelik kapıların da çok çok etkin olmadığını görüyoruz. Çünkü müşterilerimizin önemli bir kısmı bir veya bir-iki hırsızlıktan sonra bize ulaşıyor.
- Sizin cihazınız gözüküyor olmasının caydırıcı özeliği oluyor mu?
Bizim istatistiklerimiz onu gösteriyor. Pronet sireni olan mekanlara saldırı oranı çok düşük. 45 binde 250 teşebbüs gerçekleşti. O da binde 5 gibi birşey. Sonuçta hırsızın Pronet'i olan bir yer yerine olmayan bir yeri tercih etmesi onun adına oldukça mantıklı.
" Emniyette bize özel bir hat sistemi var ve biz o özel hattı arıyoruz. " |
- Güvenlik sektörü pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
ABD'de mekanların yüzde 25'inde alarm sistemi var. Bizde ise 100 binlik bir pazar var ve o da yaklaşık yüzde 0.5'e denk geliyor. Potansiyel olarak ciddi bir pazar var aslında. Ama pazarı hareket geçirmek de çok kolay değil.
Mesela benim 2-3 kez soyulan bazı arkadaşlarım var ve halen cihaz taktırmıyor. 'Parmaklık yaptırdım' diyor mesela. Ama o zaman siz hapiste yaşamaya başlıyorsunuz. Hem kötü bir görüntü hem depremi var yangını var, bir sürü sakıncaları var....
Bir de sekizinci kata kadar su borusundan tırmanan hırsız hikayeleri var bizde. Burada tek önlem alarm sistemi.
- Neden insanlar direnç gösteriyor peki?
Sonuçta hırsz ya kaçacak ya da yakalanacak. Başka şansı yok. |
- Yeni planlar var mı?
Evet var. Biz çok yeni olarak çözüm ortaklığı mantığında bir uygulamaya geçtik. Bunlar Pronet çözüm ortağı olarak çalışacaklar, kendi satış ve teknik ekiplerini kuracaklar, müşterilere Pronet ürünlerinin satışını yapacaklar. Sattıktan sonra da biz devreye girip tüm hizmetleri vereceğiz. Yani bir çeşit bayilik sistemine geçiyoruz. Bu şekilde büyümemizi çok daha hızlandıracağız.
İkincisi bu yöntemle olmadığımız bölgelere de hızlı bir şekilde yayılacağız. 20-30 ilde birden yer alacağız
-Â Yeni istihdam hedefleri nedir?
Aktif satış ekibimiz 60 kişi idi, 100 olduk, sene sonunda da 200 olacağız. Çözüm ortakları ve kadrolarını eklersek sadece bu tarafta 2009 sonunda 400 kişi olacağız. Satış, satış sonrası hizmeti müşteri ilişkileri, Pronet alarm ve çağrı merkezi ve Pronet Çözüm Ortaklarıyla birlikte, sağladığımız istihdam rakamının yıl içerisinde 600-650 kişinin üzerine çıkmasını öngörüyoruz.
Yani yıl sonunda 2 bin kiÅŸinin üzerine çıkmış olacağız.Â