150 milyon dolarlık fikir fabrikasıyız

Geçtiğimiz günlerde kuruluşunun 30'uncu yılını kutlayan Güzel Sanatlar Şirketler Grubu, yola Yiğit Şardan'ın yönetiminde devam edecek. Güzel Sanatlar'ın kurucusu Ünver Oral, hisselerini 20 yıllık ortağı Yiğit Şardan'a devrederek, şirketten ayrıldı. Güzel Sanatlar Grubu'nda daha önce Murahhas Aza olarak görev yapan Yiğit Şardan, en büyük hissedar olarak Grubun Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı üstlenirken, şirketin diğer ortağı ve Başkan Yardımcısı olan Alinur Velidedeoğlu aynı görevini sürdürecek.

6 şirket ve 150 milyon dolarlık ciroya ulaşan Güzel Sanatlar Şirketler Grubu'nun yeni Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit Şardan, ‘‘Biz müşterilerimizin fikir merkeziyiz, fikir fabrikası gibi çalışıyoruz. Onlara marka değeri katıyoruz’’ dedi. Yiğit Şardan ile dünyada ve Türkiye'de reklamcılık sektörünün yanısıra Güzel Sanatlar'ın bundan sonraki hedeflerini konuştuk.

Güzel Sanatlar, reklamcılık sektöründe nereye geldi?

- 1973'te kurulan ajans, 1980'li yıllarda çok büyük çıkışa geçti. 90'lı yıllarda yabancı şirketlerin Türkiye'ye girişi hızlandı. Biz, 1985'de Saatchi&Saatchi ile birleştik. Daha sonra birçok şirket geldi, rekabet ortamı kızıştı. 30 yıldır en tepede kalmayı başardık. Dönemsel kayıplarımız oldu, ama kısa dönemde bunları telafi ettik.

Şirket, kurucusu Ünver Oral'dan size nasıl geçti?

- Güzel Sanatlar, 1973'te Ünver Oral ve birkaç ortakla kurulmuş. Ben ve Alinur Velidedeoğlu, 1983'te şirkete katıldık. Geçenlerde Ünver Oral'ın hisselerini ben devraldım. Grubun, Ünver Bey'den bize geçişi yavaş oldu. Ünver Bey bizim babamız gibi. Zaten babamın en yakın arkadaşıydı. Başımız sıkışınca yine ona başvuracağız. Ama bu geçiş çok zamanında ve yerinde oldu. Daha önce kimse çoğunluk hissesine sahip değildi. Ünver Bey'in hisselerini devralınca durum biraz değişti, ama bu yönetimde çok önemli değil. Şirketi yine Alinur'la birlikte yöneteceğiz.

Krizlerden etkilendiniz mi?

- Hayır, krizlerden hiç etkilenmedik. 2000 yılının performansını 2001 ve 2002'de de göstermek çoğu şirketin iddia edemeyeceği bir başarı. Bundan sonra Türkiye'nin de iyiye gideceğini düşünüyorum.

Reklam sektörü açısından 2003 nasıl geçiyor, 2004'den umutlu musunuz?

- 2003, bence bir geçiş yılı. Irak Savaşı yüzünden sektörde ciddi kayıp oldu. Mayıs ve haziranda ise ciddi bir toparlanma var. İkinci altı ayda sektörün ciddi büyümeye geçeceğine inanıyorum. 2003, çok büyük patlamanın olacağı bir yıl değil, ama inşallah politik ortam bozulmaz ve ekonomik göstergelerde önemli değişlikler olmazsa, 2004 patlama yılı olacak. Reklam sektörü bir ara 1.2 milyar dolara ulaşmıştı, su anda 800 milyon dolarlara indi. Kısa sürede sektörün 1.5 milyar dolarlara gideceğine inanıyorum. Biz de 150 milyon dolarlık ciromuzu katlarız.

Bugün Türkiye'de reklamcılık sektörünün ulaştığı nokta neresi?

- Türkiye'de reklamcılık sektörü dünya standartlarında. Çünkü nerdeyse tamamı yabancı ortaklı. Reklam ajansları reklamverenlere çok ciddi katkı sağlıyor, marka değeri yaratıyor, ama bunu faturalandıramıyor. New York, Londra gibi yerlerde reklamcı verdiği fikrin faturasını toplantı sonunda kesiyor. Bizim de bu fikirleri, aylık ücret dışında, fikir bazında paraya dönüştürmemiz lazım. Müşterilerime kestiğim fatura henüz yok, ama yakında olacak.

Reklamın yaratılış sürecinde reklamverenle neler yaşanıyor?

- Müşterinin iyiliği için onlarla kavga eden bir ajansız. Müşterilerin yaratıcı kararları, bizim binada alınıyor. Müşteriye, önünü açabilecek, satışlarını artıracak ve marka değerini yükseltecek iyi fikirlerle giderseniz, mutlaka o yatırımları yapıyorlar. Müşterinin sadece reklam ajansı değiliz, fikir merkeziyiz, fikir üretiyoruz, fikir fabrikası gibi çalışıyoruz. Çoğu zaman onların işlerine müdahale bile ediyoruz, çünkü zamanla onlarla kurulan yakınlığımıza güveniyoruz. Dağıtımdan, fiyatlandırmaya kadar birçok konuda öneride bulunabiliyoruz.

Ulusal TV kanalı sahibi olacağım

Yeni yatırımlar olacak mı?

- Yeni yatırımlara girmek istiyoruz. İçime bir TV mikrobu girdi, bir şekilde ulusal kanalı sahibi olmayı istiyorum. Ya kuracağım, ya da alacağım. Türkiye'nin büyük kanalları arasında olacak bir kanal istiyoruz. Çok alececi değiliz, ama fırsatları kolluyoruz.

Bünyenizde hangi şirketler var?

- Bugün Güzel Sanatlar Şirketler Grubu, Güzel Sanatlar/Saatchi&Saatchi, Bates Turkey, Zenith Medya Planlama ve Satınalma, Med Yapım Televizyon Yapımcılık, 141 Çizgi Altı İşler, Spark Stratejik Planlama'dan oluşuyor. On yıl önce Med Yapım'ı kurduk. Med Yapım, on yılda çok büyüdü ve haftada 20 saat televizyon programı üretir hale geldi.

Şampuanın formülünü bile değiştirtti

Reklamını yapacağınız ürüne müdahale ettiğiniz oluyor mu?

- Evet, örneğin geçenlerde bir ürün geliştirme sürecinde ürünün içindeki kimyasal formüle müdahale ettik. Reklamı yapılacak ürün şampuandı ve orada birz kokuyu ön plana çıkarmak istiyorduk. O firmanın kokuyu sahiplenmesini istiyorduk. Ama ürünün performansı buna imkan vermiyordu. Önerilerimizi dikkate alarak şampuanın formülünü değiştirip koku hissini yoğunlaştırdı.

YİĞİT ŞARDAN

Güzel Sanatlar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit Şardan, 1963 İstanbul doğumlu. Ortaokulu Galatasaray Lisesi'nde, liseyi Robert College'da okuduktan sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği'Nden mezun oldu. 1983 yılında başladığı Güzel Sanatlar Reklamcılık A.Ş.'ye 1988'de ortak oldu. O günden beri şirketin Yönetim Kurulu Üyeliği ve ajans başkanlığı görevini sürdüren Yiğit Şardan, geçtiğimiz haziran ayından itibaren de, Güzel Sanatlar'ın kurucusu Ünver Oral'ın hisselerini devralarak, Güzel Sanatlar Şirketler Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı üstlendi. Şardan, 1992 -1993 yıllarında ATV'nin kuruluşunda görev alan Şardan daha sonra Güzel Sanatlar Grubuna Murahhas Aza olarak geri döndü. Galatasaray Spor Kulübünde bir dönem Asbaşkanlık yapan Şardan, halen Basketbol ve Türkiye Otomobil ve Motor Sporları Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve F1 Komitesi kurucu üyesi.