'15 yılda 4 dosyaya kırmızı kart, 20 dosyaya sarı kart gösterdik'

Güncelleme Tarihi:

15 yılda 4 dosyaya kırmızı kart, 20 dosyaya sarı kart gösterdik
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2012 15:00

Rekabet Kurulu Üyesi İsmail Hakkı Karakelle, 15 yıldır devralma ve birleşmelere ilişkin kurula 1000'in üzerinde dosya geldiğini ve bunlardan 4'üne kırmızı, 20'sine sarı kart gösterdiklerini, kalan dosyaların tamamına ise izin verildiğini bildirdi.

Haberin Devamı

Karakelle, TÜSİAD tarafından düzenlenen “Türkiye'de Birleşmeler ve Devralmalar: Rekabetçi Olmak İçin Nasıl Bir İşbirliği Yapılmalı?” konulu seminerde yaptığı konuşmada, birleşme ve devralmaların muhtemel sakıncalarına işaret ederek, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in konuşmasında “kartelleşmeye yol açma” ihtimalinden söz etmesinin çok önemli ve anlamlı olduğunu söyledi.

Kanunun her türlü birleşme ve devralmaya yasak getirmediğini, ancak kontrole tabi tuttuğunu dile getiren Karakelle, eğer birleşme ve devralma sonucunda ekonomik göstergeleri, arzı, fiyatları tek başına belirleyebilme gücü elde etme gibi hakim durum doğuyorsa ve bu bunların sonucunda rekabet önemli ölçüde azalıyorsa, o zaman rekabet otoritelerinin kırmızı kart gösterdiğini vurguladı.

Haberin Devamı

Böyle bir sonuca yol açmaması halinde yeşil kart gösterdiklerini ifade eden Karakelle, “Çoğunlukla yeşil ya da koşullu izin anlamına gelen sarı kart gösteriyoruz. 15 yıldır 1000'in üzerindeki dosyadan bizim kırmızı kart gösterdiğimiz dosya sayısı 4. Bunlar da özelleştirme dosyaları. Toplam 20 dosyaya da sarı kart gösterdik. Kalan dosyaların tamamına izin verildi” dedi.

Karakelle, dosyaların büyük çoğunluğuna izin vermeleri nedeniyle AB'nde ilgili komisyonda eleştiri aldıklarını, ancak Türkiye'deki firmaların boyutlarının daha küçük olması nedeniyle daha müsamahakar davranmakta sakınca görmediklerini ifade ettiklerini kaydetti.

“Kendi sektörümüzde de rekabeti istemeliyiz”

Birleşme ve devralmaların Ar-Ge'yi teşvik ettiğini, finansal ve kurumsal bakımdan katkıları olduğunu ve bu nedenle de büyük bir kısmına yeşil kart gösterdiklerini ifade eden Karakelle, ancak birleşme ve devralmaların hepsinin izne tabi olmadığını ve bunun da belli koşulları bulunduğunu hatırlattı.

Karakelle, “Yeni TTK birleşme ve devralmaların sayısını hızla artıracak” dedi.
Türkiye'de küçük bir şirket satışa çıktığında sektörün en büyüyüğünün ilk talip olduğuna işaret eden Karakelle, bunun kalkması gerektiğini söyledi.
Karakelle, “Biz kendi sektörümüzde rekabet istemiyoruz. Oysa kendi sektörümüzde de rekabeti istemeliyiz. Herkes cennete gitmek istiyor ama kimse ölmek istemiyor” dedi.

Haberin Devamı

Yıldırım Holding'in Türkiye ve yurt dışı yatırımları 1,8 milyar dolar

Yıldırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım da, global arenaya girmek için yatırım ve fırsatları kolladıklarını ve İsveç'te rakip bir şirketi satın alarak dünyada yüksek karbonlu ferro krom üreticisi olarak iki numaralı konuma geldiklerini söyledi.

Türkiye'de yeterli sermayeye ulaşamadıkları için önlerindeki projelerin bazılarını başaramadıklarını dile getiren Yıldırım, şu bilgileri verdi:
“2008 global krizinde yaklaşık 500 milyon dolar nakit para ile şirket avcılığına çıktık. Şirketler risk masası oluştururken, biz kendi şirketimiz içinde fırsat masası oluşturduk ve yurt dışındaki yatırım bankaları ile uzun görüşmeler yaparak satın almalar için çalışmaya başladık. İlk meyvesi 2010'da dünyanın 3. büyük konteyner firması Fransız CMA CGM'nin yüzde 20'sini satın almak oldu. Bu limancılıkta 15 milyar dolar cirosu olan bir firma. 5 yıl sonunda çıkmak kaydıyla.

Haberin Devamı

Bu Türkiye'nin yurt dışında yaptığı en büyük private equity işlemi. Bu finans dünyasında çok büyük yankı uyandırdı. Fransız firma kendisini kurtaracak bir yatırımcı arıyordu. 6,5 milyar dolar borç içinde olan firmaya kurtarıcı olarak gittik. Şirket borçlarını şu anda 5 milyar dolara düşürdü. Bu sene içinde 200 milyon dolara firmanın yüzde 10 hissesini daha alma durumumuz var. 2014 yılının ikinci yarısında şirketin hisselerini Hong Kong ya da New York Borsası'nda halka açarak çıkacağız. Bizim beklentimiz 1-1,5 milyar dolar arası bir çıkış olmasını bekliyoruz. Bu İstanbul Menkul kıymetler Borsası için çok büyük. Türkiye sığ bir pazar. Böyle bir yatırımcı yok. Denizcilik sektörü yok.”

Haberin Devamı

Yıldırım, amaçlarının dünyada Türk denizciliğinin adını ön plana çıkarmak ve grubu denizlerde fırsatların eşiğine getirmek olduğunu söyledi.
Malta'da konteyner terminalini 200 milyon liraya satın aldıklarını ve yine bir ilke imza atarak yurt dışında liman yatırımı yaptıklarını anlatan Yıldırım, yatırım alanı olarak metal ve madencilik, enerji, liman-lojistik ve gübre olmak üzere 4 alana odaklandıklarını söyledi.

Yıldırım, hem Türkiye hem de yurt dışında limancılıkta satın almaya çalıştıkları firmalar olduğunu, Kolombiya'da 4 liman ile görüştüklerini, Afrika'da olduğunu, Türkiye'de İş Bankası'nın satışa çıkardığı Gemport, diğer ikisinin de Marmara Denizi'nde olduğunu ve bu 3 liman için 600-700 milyon dolar arasında bir yatırım öngördüklerini kaydetti.

Haberin Devamı

Limancılıkta global oyuncu olmak istediklerini, Malta'daki liman yatırımının kendilerine 100 milyon dolar değerinde bir reklam yaptığını, bütün yatırım bankalarının ve denizcilik sektörünün kendilerini öğrendiğini ve ardından yurt dışında 50'nin üzerinde liman yatırım projesi getirdiğini anlatan Yıldırım, şu anda limanları incelediklerini belirtti.

Yıldırım, Afrika ve Latin Amerika'yı radarlarına aldıklarını, “Türkiye ve yurt dışında 1.8 milyar dolarlık yatırım yaptık. Grup olarak Türkiye'deki yatırımlarımızın paralelinde yurt dışında sürdürme kararı aldık ve devam ettireceğiz” dedi.

Yıldız Holding'in yıllık satın alma ortalaması..

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali İşler Başkanı Cem Karakaş da, holdingin gelirlerinin yüzde 90'ının gıdadan, üçte birinin de yurt dışı kaynaklı olduğunu, personelin dörtte biri olan 7 bin kişinin de yurt dışında yaşadığını söyledi.

Holding olarak geçen yıllar ortalaması olarak yılda 10'un üzerinde alma satma işlemi yaptıklarını, ilk 10 işlenin 4'ünün de kendi işlemleri olduğunu dile getiren Karakaş, “Bizim ana faaliyet alanımızdaki kısıtımız kırmızı ve sarı kart alanına girmek. Biz Türkiye'de faaliyet gösterdiğimiz sektörlerde lider olduğumuz için ancak pazar kadar büyüyebiliriz. Dolayısıyla rotamızı yurt dışına çevirmek zorundayız. Grubumuz dünyanın birçok yerine ihracat yapıyor. Ama özellikle Ortadoğu ve Afrika pazarında büyümeye devAm ediyoruz. 10 yıldır bu pazarlara çok yoğun yatırım yapıyoruz” dedi.

Birlikten kuvvet doğması için ölçekten ziyade firmaların stratejik kabiliyetlerinin uygunlaştırılmasının önemli olduğunu, değişik fırsatlara bakarken, “falanca pazarda şöyle bir fırsat var, gidip bunu alalım” demek yerine, “biz o varlığa ne katabiliriz, o varlığı alarak mevut işlere ne gibi katkıda bulunabiliriz”e baktıklarını dile getiren Karakaş, yatırımlara bakarken mevcut işlerini daha iyi yapmalarına imkan tanıyacak ve kabiliyetlerini ön plana çıkararak, o işleri daha iyi yapmalarını temin edecek alanları seçtiklerini söyledi.

Karakaş, bisküvi ve çikolatada pazar lideri oldukları Suudi Arabistan'da geçen hafta içinde dağıtım ağını satın aldıklarını, aynı şekilde Mısır'da da dağıtım ağını kurduklarını bildirdi.

Godiva ile Japonya ve Çin gibi pazarlarda Ülker'in Yıldız Holding'in ortak alanına getirdiklerini ve dünyanın çok değişik yerlerinde, çok dağınık coğrafyada ama her bölgede çok küçük cirolarla faaliyet gösterme imkan ve kabiliyetini Godiva operasyonu ile öğrendiklerini anlatan Karakaş, birleşmeden her zaman kuvvet doymayacağını, birliğin daha ziyade tarafların ortaya koyacağı kabiliyetlerin birleşmesiyle ortaya çıkacağını düşündüklerini söyledi.
Karakaş, yurt dışında ilgilendikleri çok sayıda firma olduğunu ve bütün liderlik kadrosunun bu işlerle ilgilendiğini belirterek, ancak hangisinin olup olmayacağına ilişkin bir şey söyleyemediklerini kaydetti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!