Oluşturulma Tarihi: Haziran 16, 2005 02:04
Hükümet, IMF’yle Bankacılık Yasası ile Sosyal Güvenlik Yasası’nı bu ay sonuna kadar (14 günde) Meclis’ten geçirilmesiyle birlikte 833 milyon dolarlık kredi diliminin serbest bırakılması konusunda uzlaştı. Devlet Bakanı Ali Babacan, iki tasarının da bu ay sonunda yasalaşacağını belirtti.
YENİ stand-by kapsamında iki haftadır Türkiye’de bulunan Lorenzo Giorgianni başkanlığındaki IMF heyeti, ‘Gözden Geçirme’nin tamamlanması için gerekli politika adımları üzerinde mutabakat sağlayarak’ çalışmalarını tamamladı. IMF heyeti ve ekonomi yönetiminin birlikte hazırladığı sekiz sayfalık taslak Niyet Mektubu’nun gönderilip IMF İcra Direktörleri’nce onaylanarak 833 milyon dolarlık
kredi diliminin serbest bırakılması için, Bankacılık Kanunu tasarısı ile Sosyal Güvenlik Kanunu tasarılarının iki hafta içinde TBMM’den yasalaşarak çıkması gerekiyor.
TEMMUZDA SERBEST: Devlet Bakanı Ali Babacan ile Giorgianni, Hazine Müsteşarı Çanakcı ve Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti’nin katılımıyla ortak bir basın toplantısı düzenleyen Devlet Bakanı Babacan, mektubun gönderilip onaylanmasının ardından temmuz ayın içinde 800 milyon dolarlık kredi diliminin serbest bırakılmasını beklediklerini belirtti. Babacan, temel makroekonomik göstergelerdeki iyileşmeleri özetlerken; cari açıktaki artış trendinin yavaşladığı ayrıca yüzde 5 olan bu yılki büyüme hedefine ulaşılacağını, faiz dışı fazla hedefine dönük kararlılığın sürdüğünü söyledi.
VERGİ REFORMU EYLÜLE: Önceliklerinin finansal sektör, sosyal güvenlik ve vergi idaresi olduğunu söyleyen Babacan, bu yapısal reformların yatırım ortamının iyleştirilmesine katkıda bulunacağını belirtti. Gelir ve Kurumlar vergisini basitleştirip tabana yayarak, AB’yle uyumlu hale getirmeye yönelik yasa çalışmasının eylül sonan kadar Meclis’e sunulacağını kaydeden Babacan, sosyal güvenlik reformunun ay sonunda yasalaşmasının ardından idare düzenlemelerin yapılacağını söyledi.
PRİM AFF UYARISI:
SSK ve Bağ-Kur prim borçlarına ilişkin 31 Mart 2005’ten sonra tahakkuk edecek prim ödemeleriyle ilgili olarak ‘Hiçbir kolaylık, hiçbir müsamaha olmayacak’ diyen Babacan, şöyle konuştu: ‘Bağ-Kur, SSK primi ödeyen özel şirketler, kamu kuruluşları ya da belediyelerin, primlerini mutlaka günü gününe yatırmaları gerekiyor. Üzerinde çalıştığımız ve sevkedeceğimiz yeniden yapılandırmayla ilgili plan, eski borçların son defa halledilmesi ve belli bir ödeme kolaylığı sağlanmasıyla ilgili. Herkesin ödeme gücüne göre değişecek bir plandır. Herkese genel bir plan da zaten olmayacaktır. Devlete olan borç ciddi bir borçtur. Bundan sonraki dönemde sadece SSK, Bağ-Kur değil. Bakarsınız çiftçilerimize Ziraat Bankası’ndan verilen ya da esnafımıza Halkbankası’ndan kullanıldırılan bir kredi olabilir ya da normal bir vergi borcu olabilir. Artık bu konularda müsamaha yok, af yok ve ödeme kolaylığı yok. Bu işi artık Türkiye’de ciddiyetle oturtmamız gerekiyor.’
DENETİMDE EKSİĞİMİZ VAR:
Bankacılık sektörü ekonomiye yıllarca çok büyük yükler getirdi. Bir zarar eden kamu bankaları, bir yandan fona devralınmak zorunda kalan özel bankalar derken şu andaki iç ve dış borcumuz içerisinde çok önemli bir miktar bu bankacılık sektörü yüzünden yükselmiş borçlardanoluşuyor. Belli ki bu konuda eksikliklerimiz, bu konuda aksayan bir şeyler var. Bunları kabul etmek ve gerekli adımları da atmak zorundayız. Karşımızda koskoca bir İmar Bankası örneği var. Bu niye olmuştur, niye yakalanamamıştır ve niye yıllarca nasıl devam etmiştir? Bunun kaynaklarına iyi inmemiz gerekiyor. Bu tür şeylerin tekrar etmemesi için de her türlü tedbiri gözümüzü kırpmadan alacağız.’
En kısa mektup
NİYET Mektubu taslağının ‘dört sayfası metin, iki sayfası da tablo’ olmak üzere altı sayfadan oluştuğuna dikkat çeken Ali Babacan, böylelikle şimdiye kadar verilen en kısa ek niyet mektubu olacağını belirtti.
Stres yapmayın
IMF ile görüşülen yapısal reform sayısının azaldığını vurgulayan Ali Babacan, bundan sonra IMF’nin yapısal ayağından yavaş yavaş çıkacağını ve yapısal reformların AB müzakere ekseninde süreceğini kaydetti. Babacan, bir sonraki gözden geçirmeye ilişkin çalışmaların eylülde başlamasının, ekim ayında da Board’ın toplanıp, ikinci gözden geçirmeyi tamamlamasını beklediklerini söyleyerek, ‘Bakın gözden geçirmelerin kaçıncısın tamamlıyoruz. Öyle oldu bir ay gecikti diye IMF görüymelerini stres yapmayın’ dedi. Babacan, sözkonusu iki tasarının aysonuna kadar yasalaşamaması durumunda ‘B planı olup olmadığı’ sorusuna ise ‘Çıkmasını bekliyoruz’ yanıtını verdi.
IMF: Primleri toplayın, yoksa vergiler inemez
IMF Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni, SSK ve Bağ-Kur prim borçlarına ilişkin düzenlemeyi kastederek, ‘Eğer etkili yaptırım uygulanmazsa, ilerde vergi oranlarını düşürmek daha da zor olacaktır’ dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı primlerde bir genel yapılandırma ve genel af düşünülmemesinin IMF için ümit verici söyleyen Giorgianni, bu tahsil ve yöntem konusunda kalıcı önlemler düşünüldüğünü belirterek, ‘Prim tahsilatında hükümet, mükellefin ödeme kabiliyetini de dikkate alacak. Süreç daha daha adil ve şeffaf olacak’ dedi. Hükümetin uyguladığı ekonomik programla, bir nesildir sağlanan en büyük başarının gerçekleştiğini kaydeden Giorgianni, Gelir İdaresi başta olmak üzere vergi reformunun, borçların azaltılması ve yatırıma daha çok kaynak ayrılması nedeniyle önemli olduğunu kaydetti.
Sıcak para girişi memnuniyet verici
LORENZO Giorgianni, ‘sıcak para’ olarak anılan sermaye girişlerinin memnuniyet verici kaynak girişleri olduğunu söyledi. Özellikle
hisse senedi alımlarına yönelik sermaye hareketlerinin, yatırım ve büyümeye kaynak yarattığını anlatan Giorgianni, sıcak para hareketlerinin bir sorun yaratmaması için, makro ekonomik politikaların etkin şekilde yönlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Babacan: Rakamlara yüzeysel değil, detaya inip bakın
SICAK para konusunda Merkez Bankası tarafından açıklanan rakamın stoktaki artışı ifade ettiğini belirten Ali Babacan, bu konuda şunları söyledi: ‘Yoksa gerçek giriş çıkış rakamını değil. Portföy yatırımları yabancıların sahip olduğu değerlerin bir önceki yıla göre artışına bakıldığında bir kısmı gerçek akımlardan, bir kısmının da içerdeki sermayenin değer artışından oluşur. Yoksa öyle Türkiye’de bir yılda ya da iki yılda böyle 25 milyar 30 milyar
dolar gibi sermaye girse, zaten mümkün değil. Serbest kur rejiminde böyle bir giriş olduğu anda, zaten kur bunu mutlaka frenler. Bunun için rakamlara yüzeysel değil biraz daha detaylarına inip bakmakta fayda var.’
TMSF ve ÖİB’e teşekkür
ALİ Babacan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na teşekkürlerini şöyle dile getirdi: ‘TMSF ilk kez düzenli kaynak aktarır duruma geldi. Ahmet Bey (Ertürk) ve diğer TMSF çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Özelleştirme alanında da kayda değer bir performans sergilenmiştir. Yılın tamamı içinde Özelleştirme İdaresi’nden, Hazine’ye aktarılması öngörülen 1 milyar dolar özelleştirme geliri yılın 5 ayında Hazine hesaplarına girdi. Bakanımıza ve ÖİB Başkanımıza teşekkür ediyoruz.’