Güncelleme Tarihi:
GEÇTİĞİMİZ yıl Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu (WEF) sırasında kurulan ‘İş ve Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu’, bu yıl yine Davos’ta sürdürülebilirlik konusunda kritik bir raporu dünya ile paylaştı. Rapora göre, sürdürülebilir iş modelleri, 2030 yılına kadar 380 milyon istihdam ve 12 trilyon değerinde ekonomik fırsat yaratabilir. “Daha İyi İş, Daha İyi Bir Dünya” başlıklı rapora göre, son 30 yılda dev sosyal kalkınmaya ve teknolojik ilerlemeye tanık oldu. Ekonomik büyüme yüz milyonlarca insanı yoksulluktan kurtardı. Ancak, aynı dönemde eşit olmayan büyüme, artan iş güvensizliği ve borçlanma ile “her zamankinden daha fazla çevresel risk” de görüldü. Şu içinde bulunduğumuz kulvarda ilerlemeye devam edersek bizi iki büyük felaket bekliyor: İlki ekolojik, ikincisi de sosyal. Geri dönülmez süreç için 15 yıl kaldı. Çözüm daha yeni ve sosyal odaklı sürdürülebilir iş modelleri...
DÖRT ALANDA FIRSATLAR VAR
‘İş ve Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu’ geleceğin dünyasının daha iyi olması için kafa yoruyor, çözüm üretmeye çalışıyor. İş ve finans dünyasının önde gelen isimlerinin yanı sıra sivil toplum, işçi örgütlerini, uluslararası kuruluşlarını bir araya getiren komisyonun tek Türk üyesi Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı. 36 kişilik komisyonun amacı, Birleşmiş Milletler’in (BM) 2015 yılı eylül ayında onayladığı, Türkiye’nin de imzaladığı 17 tane “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi”nin iş hayatındaki takipçisi olmak. Komisyonun Davos’ta açıkladığı “Daha İyi İş, Daha İyi Bir Dünya” raporu çarpıcı rakamları ortaya koyuyor. Rapora göre, küresel hedefler, 2030 yılına kadar yılda 12 trilyon dolarlık ekonomik fırsat yaratacak 60 en büyük pazar ‘sıcak noktasının’ kapısını açabilir. 12 trilyon dolarlık ekonomik fırsat ise işte şu dört kilit alanda atılacak adımlarla sağlanabilir: Enerji 4.3 trilyon, şehirler 3.7 trilyon, gıda ve tarım 2.3 trilyon, sağlık ve iyi yaşam 1.8 trilyon.
CEO’LARA ALTI ADIMDA ‘SÜRDÜRÜLEBİLİR’ LİDERLİK
KOMİSYON’A göre, şirket yöneticileri şu altı eylemi uygulayarak, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunabilir:
1- ŞİRKETLERİNİZDE VE İŞ DÜNYASI DÜZEYİNDE DOĞRU BÜYÜME STRATEJİSİ OLARAK KÜRESEL HEDEFLER İÇİN DESTEK BULUN: Küresel Hedefler için şirket savını anlayacak şirket yöneticilerinin sayısı artıkça, daha iyi bir dünyada daha iyi işe yönelik daha hızlı ilerleme sağlanacaktır.
2- KÜRESEL HEDEFLERİ ŞİRKET STRATEJİNİZE KATIN: Yani stratejinin her yönüne bir Küresel Hedefler merceği tutmak lazım. Örneğin tüketicilere sürdürülebilir seçim yapma esini verecek ürün ve hizmetlerin pazarlanması; her düzeyde kadınların yetkilendirilmesi gibi...
3- SEKTÖRDEKİ DENKLERİNİZLE SÜRDÜRÜLEBİLİR PAZARLARA DÖNÜŞÜMÜ HAREKETE GEÇİRİN: Bütün bir sektörü Küresel Hedeflerle uyumlu, sürdürülebilir bir konuma getirmek çok daha büyük iş fırsatlarının önünü açacaktır. Gıda ve tarımı düşünün. Küresel Hedeflerle uyumlu, evrensel bir gıda ve tarım sistemi, artan dünya nüfusuna besleyici, düşük maliyetli gıda sağlayabilir. Dünyadaki 1.5 milyar küçük toprak sahibi için daha yüksek gelir sağlamanın yanı sıra, ormanların, tatlı su kaynaklarının ve yaşamsal öneme sahip ekosistemlerin geri kazanılmasına yardımcı olabilir.
4- DOĞA VE İNSAN KAYNAKLARININ GERÇEK MALİYETİNİ ÖDEMEK İÇİN KARAR VERİCİLERLE ORTAK ÇALIŞMA YÜRÜTÜN: Kirlenmeyi gerçek sosyal ve çevresel maliyetinde fiyatlandırma düşüncesi bir süredir gündemde. Ancak dörtnala iklim değişikliği riskine eğilmek için güçlü karbon fiyatlandırması gereği giderek daha acil hale geliyor. Karbon ve diğer çevresel kaynakların fiyatlarını belirlemek ve bunlara uymak önemli.
5- DAHA UZUN VADELİ SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR YATIRIMA YÖNELİK BİR MALİ SİSTEM TALEP EDİN: Küresel Hedefleri gerçekleştirmenin, başta altyapı ve geri ödeme süresi uzun diğer projeler olmak üzere, yılda tahmini 2.4 trilyon dolarlık ek yatırım gerektireceği tahmin ediliyor. Şirketler kısa vadeli karlılık yerine uzun vadeli düşünmeli.
6- SOSYAL MUTABAKATI YENİDEN KURUN: Küresel mali krizden bu yana insanların şirketlere duyduğu güven o denli erozyona uğradı ki, toplumsal doku yıpranmaya başladı. Şirketlerin yeniden toplumun güvenini kazanması gerekiyor. Şirketlerin herkes gibi vergilerini şeffafça ödemeleri ve faaliyet gösterdikleri toplumlara olumlu katkıda bulunmalarını önem taşıyor.
BORUSAN Grubu’nun bu yılki Sürdürülebilirlik Raporu’nun temasını çalışanların bireysel sürdürülebilirlik uygulamaları oluşturdu. 2009 yılından bu yana düzenli olarak hazırlanan raporun bu yılki teması “Ekolojik Borusanlı” oldu ve Borusan çalışanlarının bireysel olarak gerçekleştirdikleri sürdürülebilirlik uygulamalarının altı çizildi. Evde deterjan yapımı ve atık yağların toplanmasından, artık yiyeceklerin hayvanlara verilmesine; evde, şehir ortamında damla sulama yöntemiyle bahçecilik yapmaktan, kefir, yoğurt ve tarhana yapımına kadar Borusanlılar’ın benimsedikleri sürdürülebilir yaşam tarzı, raporda yer aldı.