Güncelleme Tarihi:
BERTELSMANN Vakfı tarafından yapılan araştırmada ‘AB ülkelerinin ekonomi ve finans krizinin olumsuz etkilerinden kurtulmaya başlamış olmasına rağmen canlanmanın istihdam piyasasında umulan etkiyi göstermediği’ belirtiliyor.
28 AB üyesi ülkedeki sosyal adalet değerlendirmesinde kaydedilen olumsuz gelişmenin durdurulabildiği ve endeksin 2014 yılında 5.60 puanla indiği dip noktadan 2016’da 5.75’e çıktığı ve ekonomik krizden önce endeksin 6.60 olduğu raporda dile getiriliyor. AB ülkelerinde her dört kişiden birine tekabül eden 118 milyon Avrupalının yoksulluk ve sosyal dışlanma tehlikesine maruz kaldığı belirtilen Sosyal Adalet Endeksi’ne göre bu gelişmede düşük ücretli işlerin artması ile istihdam piyasasının ‘düzenli’ ve ‘tipik olmayan’ kollara ayrılması rol oynuyor.
ALMANYA YEDİNCİ SIRADA
AB ülkeleri arasında Almanya 6.66 puanla yedinci Sırada yer alıyor. İsveç 7.51 puanla sosyal adaleti en fazla gerçekleştirebilen AB ülkesi. AB sonuncusu Yunanistan’da endeks 3.66 puan dolaylarında seyrediyor.
35 kritere göre hazırlanan araştırma yoksulluk, eğitim, istihdam piyasası, sağlık ve nesiller arası adalet başlıklarına ayrılmış.
Bertelsmann Vakfı’nın araştırmasında Almanya’da yoksulluk riskinin arttığı ve eğitim sisteminde varlıklı kesimin avantajlı olduğu belirtiliyor.
Tam mesai çalışanlar arasında yoksulluk tehlikesiyle karşılaşanların oranı 2015 yılında yüzde 7.1’e yükselmişti. 2015 yılında asgari ücret uygulamasının başlatılması yoksulluk riskini cüzi oranda azaltmış bulunuyor.
Araştırmayı hazırlayan uzmanlar işsizliğin azalmasıyla Almanya’da fakirlik riski olanların artması arasındaki çelişkiye işaret ediyor. Bertelsmann Vakfı yönetim kurulu başkanı Aart De Geus, Sosyal Adalet Endeksi ile ilgili değerlendirilmesinde, “Tam gün çalışma gelir kadar geçinmeyi de sağlamalı. Çalışarak geçinme imkânı azalanların sayısındaki artış ekonomik ve sosyal düzenin meşruiyetini sarsmaktadır” dedi.