Güncelleme Tarihi:
Bu pazarda en büyük alanın ise “fabrikalar” olması öngörülüyor. McKinsey raporuna göre, fabrikalarda nesnelerin internetinin yaratacağı ekonomik etki 2025 yılına kadar 1.2 ile 3.7 trilyon arasında olacak. Fabrikaları, şehirler, insan ve perakende kategorileri takip ediyor.
Nesnelerin interneti – yani ağlar tarafından bilgi işlem sistemlerine bağlanan algılayıcılar ve aktüatörler - son beş yılda büyük ilgi gördü. 2020’ye kadar dünya çapında işe yarayan 40 milyar nesnenin internete bağlı olacağı öngörülüyor. McKinsey raporu ise nesnelerin interneti teknolojilerinin nasıl ekonomik değer yaratacağını ortaya koyuyor. 2025 yılına kadar 11 trilyon dolara varan büyüklüğe ulaşabilecek pazarda fabrikalar önemli rol oynayacak.
Özellikle fabrikalarda operasyon yönetimi ve öngörücü bakım alanlarında ciddi potansiyel olduğu belirtiliyor. Tabii 11 trilyon dolarlık ekonomik büyüklük için teknik, yapısal ve düzenleyici engellerin ortadan kalkması gerekiyor. Rapora göre, henüz büyük veri fazla kullanılmıyor. Örneğin 30 bin sensörlü bir petrol sondaj kulesinde yalnızca verinin yüzde 1’i inceleniyor. Bunun da sebebi veriler çoğunlukla anomalileri tespit ve kontrol için kullanılıyor. Halbuki en büyük ekonomik değerin, bu verilerin optimizasyon ve tahmin için kullanılması sayesinde sağlanması bekleniyor.
VERİMLİLİK İHTİYACI ARTIYOR
Sanayileşmenin hızlı olduğu günümüzde, kaynak optimizasyonu ihtiyacı da her geçen gün artıyor. Bir yandan enerji tüketimi katlanarak büyürken, diğer yanda karbon emisyonları artıyor. Tüm bu gelişmeler, çok daha verimli çalışmamız gerektiğini gösterirken, uzmanlar dijital sanayi uygulamalarıyla bunun mümkün olduğuna işaret ediyor. Üretimde yeni yeni kullanılmaya başlanan büyük veri gruplarından faydalanan analiz yöntemleri, üretimin kalitesini yükseltiyor, enerji tasarrufu sağlıyor ve ekipman bakımını kolaylaştırıyor. Türkiye'de ise son yıllarda bu konudaki önemli gayretlere rağmen, veriler halen kat edilmesi gereken ciddi bir mesafe olduğunu ortaya koyuyor. TÜİK'in 2015 verilerine göre, imalat sanayindeki girişimlerin yüzde 58.9'u düşük teknoloji sınıfında. Sektör temsilcilerine göre, Türkiye’de geleceğin fabrikaları algısı ve teknolojik olgunluk seviyesi düşük. Akıllı fabrika yazılımları, robotik hatlar, otomasyon teknolojileri ve ekipmanlar konusunda Türkiye zayıf kalıyor. Devlet bu konuda ciddi politika geliştiriyor ve önemli bütçeler ayrılıyor ancak iş gücü sanayiden hizmet sektörüne kayıyor.
YÜKSEK KATMA DEĞER FIRSATI
TÜSİAD’ın “Küresel rekabetçilik için sanayi 4.0” raporunda, yeni üretim teknikleri ve bu tekniklerin tetikleyeceği dönüşümün, Türkiye’ye düşük katma değerli üretim kısır döngüsü yerine artan yüksek katma değerli yatırımlar döngüsüne erişme fırsatı verebileceği belirtiliyor. Rapora göre, dijital sanayi uygulamaları sayesinde yüksek maliyet verimliliği, yüksek üretim hızı ve esneklik, yüksek kalite ve düşük fire oranı; ileri teknoloji platformları, know-how, yüksek nitelikli insan kaynağı sağlamak mümkün. Raporda, “Türkiye’deki sektör verileri, şirketlerden toplanılan bilgiler ve doğrulamalardan yararlanarak geliştirdiğimiz modele göre, dijital sanayinin başarılı şekilde uygulandığı durumda, günümüz ekonomik büyüklüğünde, Türkiye’deki üretim sektörlerinin verimliliğinde 50 milyar TL’ye varabilecek bir fayda kaydedilmesi potansiyeli mevcuttur. Bu analizin temeli, toplam üretim maliyeti göz önüne alındığında, verimlilikteki artışın yüzde 4-7 arasında olacağı beklentisine dayanmaktadır” deniliyor.
GE’DEN AKILLI FABRİKA YATIRIMI
ABD’li enerji ve teknoloji devi General Electric (GE), Türkiye’de yer alan Gebze Güç Transformatörleri fabrikasını, bölgedeki ilk akıllı fabrikaya dönüştüreceğini duyurdu. GE, dünyanın en büyük dijital endüstriyel firması olma vizyonuyla, ‘akıllı fabrika’ yatırımı için, dünyadaki 10 adet Güç Transformatörleri arasında ilk olarak Türkiye’de Gebze’de yer alan fabrikasını seçti. Gebze’deki fabrika, üretimin dijitalleşmesi kapsamında ekipmanlarla bilgisayarların birbiriyle konuşabileceği ve Endüstriyel İnternet sayesinde gerçek zamanlı bilgilerin paylaşılabileceği üretim konseptinin bölgedeki ilk uygulaması olacak. Akıllı fabrikada optimum üretim sağlamak için tasarım, üretim, tedarik zinciri ve servis ağları da birbirine bağlanacak. GE Güç Transformatörleri Fabrikası’nın akıllı fabrikaya dönüşmesi ile birlikte, transformatör üretim sürelerinde yüzde 25, stok seviyeleri ve maliyetlerinde yüzde 20 oranında azalma, üretim verimliliğinde yüzde 3 artış ve tam zamanında teslimatta yüzde 5 oranında artış gerçekleşmesi planlanıyor. Verimlilik artışının sonraki yıllarda yüzde 30’lara varması bekleniyor.