11 bin kilometre asfaltı ‘peşin yap paranı taksitle al’la döktürtecek
Güncelleme Tarihi:
Yeliz ÖZ
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2009 00:00
Koç Grubu’nun Yapı Kredi’deki ortağı Unicredit’in düzenlediği konferansa katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “11 bin kilometrelik bölünmüş yolun sıcak asfaltı için ‘peşin yap, taksitle paranı al’ formülü uygulayacağız” dedi.
UNICREDİT Grubu’nun düzenlediği “4. Uluslararası Proje ve Altyapı Finansmanı Konferansı”na katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 11 bin kilometre bölünmüş yola sıcak asfalt dökülmesi için, “Peşin yap taksitle öde” modelini geliştirdiklerini söyledi. “Gel kardeşim bu yolu yap, kendi paranı bul. Bir yılda yaptın ben sana beş yılda geri ödeyeceğim” çağrısı yapan Binali Yıldırım, 2010’da projenin başlayacağını söyledi.
3 bin kilometresi sıcak
Yıldırım, Türkiye’deki 11 bin kilometre bölünmüş yolun sadece 3 bin kilometresinin sıcak asfalt olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Sıcak asfalt pahalı bir iştir ama 20 yıl da ömrü var. Şimdi tamamını sıcak asfalt yapacağız. Gel kardeşim bu yolu yap. Kendi paranı bul, hesabını yap. Sen 1 yılda yaptın. Ben sana 5 yılda geri ödeyeceğim. Bu şekilde ben 11 bin kilometre yaptığım yolun kaplama kalitesini artıracağım. Ömrünü uzatacağım. Bunu kamu kaynaklarıyla yapsam 11 bin kilometre yolun nereden baksan 8-9 milyar TL kaplama işi var. Yapım bedelinin yarısından fazlasını kaplaması tutuyor. Onun için burada kısa vadeli böyle bir yöntem uygulayacağız.”
Peşin yap taksitle öde
Konuşmasının ardından Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Binali Yıldırım, bunun “Peşin yap taksitle öde” modeli olduğunu belirtti. Çok basit bir modeli uygulamaya başlayacaklarını söyleyen Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nasıl gidiyorsunuz bir mağazadan kredi kartıyla alışveriş yapıyorsunuz onun gibi birşey. Malı alıp ödemelerini sonra yapıyorsunuz. Çalışmalarını şu anda yapıyoruz. Biz bütçeden yeterince kaynak ayıramadığımız projeler gecikmiş oluyor. Gecikince yolların standardı bozuluyor. Sık sık yeni kaplama, yama yapmak gerekiyor. sıcak kaplamayı birden yapıp tamamlamak için daha fazla kaynağa ihtiyacımız var. Bunun için asfaltçılar finansçılarla anlaşacaklar. Kendi finansmanlarını önce peşin kendilerini sağlayacaklar. Biz yıllara yayarak ödeyeceğiz. 2010’da bunu başlayacağız, deneyeceğiz. 11 bin kilometre yol var. Trafik verilerine göre ihtiyacın önceliklerini görerek diyelim 20 bin araç geçen yol günlük kaplanacaksa önce ondan başlayacağız. Proje çok geniş bir alana yayılıyor. Hemen hemen tüm illerde uygulanacak.”
Kriz ‘en zengin’lerin ‘en akıllı’ olmadığını gösterdi
ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, küresel krizin en akıllı ülkelerin en zengin ülkeler olmadığını ortaya çıkardığını da vurguladı. Para yönetiminin zenginlikle ilgisinin olmadığını söyleyen Binali Yıldırım, “Zenginler bu işi yönetemedi. G-7, G-8 diye gidiyordu. Şimdi G-20 oldu. G-50 de olabilir. Çünkü küreselleşen dünyada kimse ben gemimi kurtardım diyemez. Gemi bütün insanlığın gemisidir. İnsanlığın selametle yaşaması için limana ulaşması lazım. Onun için parayı elinde tutanların insanlık adına her zaman sorumlu davranmaları gerekiyor” dedi.
Güneşe aldanmayın lodos tekneleri kasıp kavuruyor
ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, krizin 2009 başında şiddetini artırdığını ancak yılın ikinci yarısından sonra “8-9 şiddetindeki havanın, 5-6 şiddetine düştüğünü” vurgulayarak “Ama hava her zaman dönebilir” dedi. Dışarıya bakıldığında havanın günlük güneşlik olduğunu anlatan Binali Yıldırım, şöyle konuştu: “Ama lodos tekneleri kasıp kavuruyor. Dolayısıyla güneşe, gökyüzüne bakarak havanın nasıl olduğuna karar vermek kolay değil. Lodosa bakarsınız Marmara’da boğazlarda kıyamet kopuyor. Bandırma’ya bakarsanız süt liman. Çünkü lodos varsa poyraz yok. Poyraz varsa lodos yok. İşin bir tarafına bakıp öbür tarafı görmezseniz o zaman vereceğiniz karar da yanlış olur. uzmanlık işte bunu gerektiriyor. Uzmanlık için 3 boyut yetmez 4’üncü boyutu görmek gerekiyor. Yani x, y ve z’yi herkes görüyor. T’yi zaman boyutunu artık herkesin görmesi lazım.”
3 bin kilometresi sıcak
Yıldırım, Türkiye’deki 11 bin kilometre bölünmüş yolun sadece 3 bin kilometresinin sıcak asfalt olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Sıcak asfalt pahalı bir iştir ama 20 yıl da ömrü var. Şimdi tamamını sıcak asfalt yapacağız. Gel kardeşim bu yolu yap. Kendi paranı bul, hesabını yap. Sen 1 yılda yaptın. Ben sana 5 yılda geri ödeyeceğim. Bu şekilde ben 11 bin kilometre yaptığım yolun kaplama kalitesini artıracağım. Ömrünü uzatacağım. Bunu kamu kaynaklarıyla yapsam 11 bin kilometre yolun nereden baksan 8-9 milyar TL kaplama işi var. Yapım bedelinin yarısından fazlasını kaplaması tutuyor. Onun için burada kısa vadeli böyle bir yöntem uygulayacağız.”
Peşin yap taksitle öde
Konuşmasının ardından Hürriyet’in sorularını yanıtlayan Binali Yıldırım, bunun “Peşin yap taksitle öde” modeli olduğunu belirtti. Çok basit bir modeli uygulamaya başlayacaklarını söyleyen Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nasıl gidiyorsunuz bir mağazadan kredi kartıyla alışveriş yapıyorsunuz onun gibi birşey. Malı alıp ödemelerini sonra yapıyorsunuz. Çalışmalarını şu anda yapıyoruz. Biz bütçeden yeterince kaynak ayıramadığımız projeler gecikmiş oluyor. Gecikince yolların standardı bozuluyor. Sık sık yeni kaplama, yama yapmak gerekiyor. sıcak kaplamayı birden yapıp tamamlamak için daha fazla kaynağa ihtiyacımız var. Bunun için asfaltçılar finansçılarla anlaşacaklar. Kendi finansmanlarını önce peşin kendilerini sağlayacaklar. Biz yıllara yayarak ödeyeceğiz. 2010’da bunu başlayacağız, deneyeceğiz. 11 bin kilometre yol var. Trafik verilerine göre ihtiyacın önceliklerini görerek diyelim 20 bin araç geçen yol günlük kaplanacaksa önce ondan başlayacağız. Proje çok geniş bir alana yayılıyor. Hemen hemen tüm illerde uygulanacak.”
Kriz ‘en zengin’lerin ‘en akıllı’ olmadığını gösterdi
ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, küresel krizin en akıllı ülkelerin en zengin ülkeler olmadığını ortaya çıkardığını da vurguladı. Para yönetiminin zenginlikle ilgisinin olmadığını söyleyen Binali Yıldırım, “Zenginler bu işi yönetemedi. G-7, G-8 diye gidiyordu. Şimdi G-20 oldu. G-50 de olabilir. Çünkü küreselleşen dünyada kimse ben gemimi kurtardım diyemez. Gemi bütün insanlığın gemisidir. İnsanlığın selametle yaşaması için limana ulaşması lazım. Onun için parayı elinde tutanların insanlık adına her zaman sorumlu davranmaları gerekiyor” dedi.
Güneşe aldanmayın lodos tekneleri kasıp kavuruyor
ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, krizin 2009 başında şiddetini artırdığını ancak yılın ikinci yarısından sonra “8-9 şiddetindeki havanın, 5-6 şiddetine düştüğünü” vurgulayarak “Ama hava her zaman dönebilir” dedi. Dışarıya bakıldığında havanın günlük güneşlik olduğunu anlatan Binali Yıldırım, şöyle konuştu: “Ama lodos tekneleri kasıp kavuruyor. Dolayısıyla güneşe, gökyüzüne bakarak havanın nasıl olduğuna karar vermek kolay değil. Lodosa bakarsınız Marmara’da boğazlarda kıyamet kopuyor. Bandırma’ya bakarsanız süt liman. Çünkü lodos varsa poyraz yok. Poyraz varsa lodos yok. İşin bir tarafına bakıp öbür tarafı görmezseniz o zaman vereceğiniz karar da yanlış olur. uzmanlık işte bunu gerektiriyor. Uzmanlık için 3 boyut yetmez 4’üncü boyutu görmek gerekiyor. Yani x, y ve z’yi herkes görüyor. T’yi zaman boyutunu artık herkesin görmesi lazım.”