Güncelleme Tarihi:
Toplantıya Yıldız Teknik Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı'ndan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Zerrin Bayraktar, Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, Kuzey Ormanları Savunması 3. Havalimanı Raporu Çalışma Grubu sözcüsü Cihan Uzunçarşılı Baysal ve gazeteci yazar Mustafa Sönmez katıldı. Toplantıyı çok sayıda basın mensubunun yanı sıra CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur da takip etti.
MAHKEMEYE DELİL OLARAK SUNULACAK
Daha önce çeşitli meslek odaları ve STK’ların raporlarıyla ayrı ayrı hazırlanan 3. havalimanına ilişkin bulgular 'Kuzey Ormanları Savunması' tarafından tek bir rapor altında birleştirildi. Birleştirilen rapor 3. havalimanı imar planı iptali ve ÇED olumlu raporunun iptaline ilişkin açılan davalarda delil olarak sunulacak. İngilizceye çevrilen rapor, uluslararası kurumlara ve konuyla ilgili meslek insanlarına da gönderilecek.
ADI ‘AĞAÇLI’ OLAN KÖY ARTIK AĞAÇSIZ
Kuzey Ormanları Savunması’nın 3. havalimanı ile ilgili hazırladığı rapora katkı sunmak üzere söz alan Ağaçlı sakini Nezih Beceral,
“Adı ‘Ağaçlı’ olan köy şu anda ağaçsız. Oraya ‘Ağaçsız Köyü’ diye tabela asacağım. Bizde ağaç kalmadı. Ağaçları canlı olarak görmüyorlar. Orası yüzyıllık bir ormandı, ormanı yok ettiler. O ormanda ekolojik bir bütünlük vardı, bunları yok ettiler" diye konuştu. Ağaçlı, Çiftalan deresi ve Akpınar deresinin bulunduğu kumsalın talan edildiğini söyleyen Beceral, “Bu kumsal talan ediliyor. On binlerce kamyon kum çalınıyor. Kıyıya iki istasyon kurdular. Kumları yıkayıp satıyorlar" dedi. Eskiden sahilde denize girip, piknik yaptıklarını anlatan Beceral, “Yoksul ve orta halli insanlar o kıyılara gelip piknik yaparlardı. Şu anda köyde oturuyoruz ve denize gidemiyoruz. Çünkü orayı şantiye haline getirdiler, kıyıya ulaşamıyoruz" diye konuştu.
ULAŞIM DEĞİL İNŞAAT PROJESİ
3. Havalimanı Projesi'nin bir ulaşım projesi değil, İstanbul’un bakir kuzeyini yağmaya açmak üzere planlanmış bir inşaat projesi olduğunun iddia edildiği basın açıklamasını Prof. Dr. Zerrin Bayraktar okudu. Sayıştay’ın ‘2013 Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Denetim Raporu’na değinen Bayraktar “DHMİ son 4 yılda toplam 1 milyar 328 milyon lira zarar etmiş durumda ve bu projenin altından kalkabilecek mali yapıya sahip görünmüyor. Sayıştay, DHMİ’nin işlettiği 47 havalimanından (Hakkâri hariç) sadece 7 tanesinin kâr ettiğini de belgeliyor" diye konuştu.
İHALENİN ÜZERİNDEN 1,5 YIL GEÇTİ HALEN YER TESLİMİ YAPILMADI
Bayraktar konuşmasına şöyle devam etti:
“Sayıştay, raporunda ihalenin üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen halen yer teslimi yapılamadığını vurgulamaktadır. Yer teslimi yapılmayan projenin temeli nasıl atılmıştır? Temel atma töreni sırasında havalimanını içeren imar planları askıya törenden 10 gün sonra (17 Haziran 2014) çıkmıştır. Dava konusu edilen imar planları mahkeme sürecinde değiştirilerek hukuktan kaçırılmıştır. Çevre Kanunu ve ÇED Yönetmeliği’ne aykırı olarak, havalimanının ihalesi ÇED raporu askıdan inmeden ve onaylanmadan yapılmıştır"
KOT DÜŞÜRÜLEREK UÇUŞ GÜVENLİĞİ HİÇE SAYILDI
İhale şartlarına göre deniz seviyesinden 105 metre yüksekte olması gereken kot yüksekliğinin ihaleden sonra 70 metreye düşürüldüğünü hatırlatan Bayraktar, “Uçuş güvenliği hiçe sayılmış ve tahminlere göre bu değişiklikle yaklaşık 3 milyar Euro olan dolgu maliyeti 1 milyar Euroya düşürtülerek tek işlemle müteahhitlere 2 milyar Euro kazandırılmış ve kamu zarara uğratılmıştır. Bunun yanı sıra, yer tesliminin 1,5 seneden uzun süre geciktirilmesi ve bugün dahi hala açıklanmamış olması, tahminlere göre müteahhitlere 1 milyar euro üzerinde ayrıca kazanç sağlamıştır" iddialarında bulundu.
* Dünyanın en yüksek yolcu kapasiteli havalimanı olan Atlanta Havalimanı, 95 milyon yolcu kapasitesiyle 1,625 hektar üzerine kurulu. Buna göre, 150 milyon yolcuya hizmet etmesi planlanan 3. havalimanına 3 bin 500 hektar yetmekteyken proje neden 7650 hektar üzerinde planlandı.
* Ulaşım projesi olarak pazarlanan 3. Havalimanı, aslında İstanbul'un kuzeyinde inşaat sektörü için bir cazibe merkezi yaratma girişimi ve 3.Köprü ve Kanal ile birlikte bir pakettir. Bu projelerin her biri diğerini beslemek üzere planlanmıştır.
* Yüzde 90'ı sulak alanlar ve ormanlarla kaplı bu özel bölge, havalimanı inşaatıyla Yüzde 90'ı beton bir alana dönüşmüş olacaktır. ÇED raporuna göre proje için belirlenen alanın yüzde 81’i orman alanı, yüzde 9’u göl ve gölet. İstanbul’un ormanları dünyadaki 200 önemli ekolojik bölgeden biri, Avrupa’da ise acil korunması gereken 100 ormandan biridir.
* Projenin sebep olacağı araç trafiği artışı, orman tahribatı ve yapılaşma dolayısıyla İstanbul’un önemli su kaynaklarından Terkos, Alibeyköy ve Pirinççi barajlarındaki su seviyelerinde azalma, ayrıca akarsulara karışacak kirliliğin de barajlara taşınması bekleniyor.
* Ornitologlar Kuzey Ormanları içinde en az 200 türü görüldüğünü belirtiyor. En önemli kuş göç yollarından birinin üzerine yapılacak havalimanından kalkış ve inişler sırasında uçakların kuş sürülerine girerek kaza yapma ihtimali birçok kez dile getirildi. Pistlerin dünyanın en sisli yerlerinden Karadeniz kıyılarına komşu olması, iniş kalkışlarda gecikmelerin yanı sıra pistten çıkma gibi çeşitli sorunlara ve tehlikelere işaret etmekte. Bunun yanında kentin iki ana rüzgarı olan Lodos ve Poyraz’ı yandan alarak yağmurlu ve fırtınalı havalarda iniş yaparken kanat katlanması ve türbülans ile savrulmalara maruz kalma ihtimalleri uçuş güvenliği açısından ciddi riskler teşkil ediyor.
* Proje alanının zemini sorunludur. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası hazırladığı raporda bu kadar devasa bir dolgunun stabil hale gelmesinin olanaksızlığına dikkat çekti.
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu (İKK) 3.Havalimanı Teknik Raporu ise proje kotunun 105 metreden 70 metreye düşürülmesi sonucunda 70 metre kotundaki pistlerden iniş kalkışın mümkün olamayacağını vurgulamaktadır.