Hülya GÜLER
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2010 00:00
İzmir’in önde gelen yatırımcılarından Özgörkey Ailesi’nden Erdoğan Özgörkey ve oğullarının kurduğu Erdoğan Özgörkey Grubu, dondurulmuş gıda alanında büyüme planları yapıyor.
Projeleri hayata geçirirken karşılaştıkları güçlüklerin heveslerini kırdığını, ancak ısrarla yatırıma devam ettiklerini belirten Erdoğan Özgörkey Grubu’nun Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özgörkey, dondurulmuş gıdaya 10 yılda 100 milyon
Euro yatırım yaptıklarına dikkat çekti. Halen yıllık 2 kilogram olan kişi başı tüketimi bir büyüme işareti olarak kabul ettiklerini aktaran Özgörkey, bu pazarın büyümesi içinde tüketicinin bilinçlenmesinin şart olduğuna dikkat çekti.
Ortak oldukları Coca-Cola İçecek’deki hisselerini 1998’de satmalarının ardından tarım, dondurulmuş gıda, otomotiv ve turizmde faaliyet gösteren grubun bu faaliyetleri hakkında bilgi veren Murat Özgörkey, şunları söyledi: “Erdoğan Özgörkey Grubu olarak geçen yıl 150 milyon dolarlık bir ciroya ulaştık. İzmir’de bazı yatırımlar yapmak hedefi ile yola çıktık ancak karşılaştığımız güçlükler nedeni ile tam olarak istediğimiz noktaya gelemedik. Bunlar hevesimizi biraz kırdı ama yine de ısrar ediyoruz farklı alanlara yöneldik, gıdaya ağırlık vermeye başladık. Ayrıca turizme yatırım yaptık, daha da yapacağız.”
Kapasite 2 katına çıkacakOtomotivde Borusan’ın en büyük üçüncü bayisi olarak faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Murat Özgörkey, şöyle konuştu: “10 yıldır dondurulmuş gıda sektöründeyiz. Bu konuda özellikle otel, restoran, okul kantinleri gibi toplu tüketim alanında yüzde 50 pazar payımızla lideriz. Bugüne kadar 100 milyon
Euro’luk yatırım gerçekleştirdik. Geçen yıl Feast markası ile de perakendeye girdik. Şu ana kadar iyi gitti. Perakende de amacımız pazar lideri olmak. Bunu için de önümüzdeki yıllarda 100 bin ton olan kapasitemizi iki katına çıkaracağız.”
Bilinç artar, pazar büyür
Türkiye’nin dondurulmuş gıda tüketimi konusunda daha yolun çok başında olduğunu kaydeden Murat Özgörkey, şunları dile getirdi: “Pazar inanılmaz bir hızla büyüyor. Ancak hâlâ gidilecek çok yol var. ABD’de kişi başı tüketim 55 kilogramı, Avrupa’da ise 25-30 kilogramı aşarken Türkiye’de bu rakam 2 kilogram. Bunun da perakende tüketimi toplam tüketimin sadece 6’da biri. Dolayısıyla çok hızlı büyüyecek pazar. Pazarın büyümesi için tüketicinin dondurulmuş gıda konusunda daha fazla bilinçlenmesi ve ürünlerin ilk günkü kadar taze ve sağlıklı olduğuna inanması gerekiyor. Hâlâ daha sebzenin tazesi iyi zannediliyor. Oysa dondurulmuş ürünler toplandıkları anda ayıklanıp donduruldukları için çok daha sağlıklı. Hem de ekonomik çünkü üründe hiç kayıp yok. Aldığınız gibi tencereye koyabilirsiniz.”
Engellere rağmen İzmir’e koleksiyon müzesi açacağız İZMİR’e yatırım yapma konusunda bazı sıkıntılar yaşadıkları halde yeni projelerden de vazgeçemediklerini söyleyen Murat Özgörkey, babalarının 80 yaşına basacağı 2013 yılına yetiştirmek üzere bir müze kurma hazırlığı içinde olduklarını açıkladı. Birkaç farklı konuda çok iyi koleksiyonlara sahip olduklarını kaydeden Özgörkey, koleksiyonlarını sergileyecekleri müze ile ilgili şunları anlattı: “Çok iyi bir klasik araba koleksiyonumuz var. 100’den fazla arabanın yer aldığı bu koleksiyon belki de Türkiye’nin en büyüğü. Çok değerli bir kalem koleksiyonum da var. dünyanın iddialı koleksiyonlarından biri. Tahta gemi, satranç tahtası koleksiyonlarımın yanı sıra 7 binin üzerinde maket arabadan oluşan bir koleksiyonum daha var. Hatta bununla önümüzdeki dönemde Guinnes Rekorları kitabına da başvurmayı düşünüyorum. Bütün bunları sergileyeceğimiz bir müze kurmak istiyoruz. Bir koleksiyon müzesi olacak bu. Arabaların çok yer kaplaması nedeniyle müzeyi dondurulmuş gıda tesislerinin bulunduğu Torbalı’da 15 bin metrekarelik bir alanda kuracağız. Katlı bir bina istemiyoruz, şehir içinde de yer olmadığı için burayı seçtik. Şimdiden çalışmalara başladık. Öncelikle Erdoğan Özgörkey Vakfı’nı kuracağız ardından da işlemlere başlayacağız.”
20 yıllık boş arsadaki 25 milyon dolarlık projeye izin alamadıBAZI projeleri hayata geçirememekten yakınan Murat Özgörkey, örnek olarak Alsancak’ta dededen kalma bir arsa için izin alamayışlarını gösterdi. Özgörkey, bu konuda şunları söyledi: “1980’li yıllara kadar tütün fabrikası olarak kullanılan ve üzerinde 20 yıldır boş duran 1500 metrekarelik bir binanın bulunduğu yere, 25 milyon dolarlık anıtsal bir proje yapmak istiyoruz. Manevi değeri olduğu için ticari kaygılarla değil, İzmir’e özel bir bina kazandırmak amacıyla önce bir otel yapalım dedik izin verilmedi, rezidans ve iş merkezi yapalım istedik, izin verilmedi. Etrafı yüksek binalarla çevrili metruk bir bina. Neden izin verilmiyor anlayamadık. Tam karşısında 25 katlı Hilton Oteli ve etrafında da yine yüksek binalar olan bir yer. Biz de çevresindekilere uygun bir proje yaptık. Bu kez tamam diyorduk ama yine olmadı. Geçtiğimiz günlerde proje İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden geçmedi, nedenini anlayamadık. Aynı şekilde bu yıl tamamlamayı hedeflediğimiz butik otel inşaatında da zorlandık. Biz kurallar çerçevesinde her türlü öneriye açığız ancak bir türlü işbirliği yapmak yönünde bir yaklaşım göremedik. İzmir’e yatırım yapmak bu kadar zor olmamalı. Birçok yatırımcı için durum aynı, bir de İzmir niye gelişmiyor diyorlar. Biz bugüne kadar 7-8 kez aynı yer için farklı projeler hazırladık, bunların hepsi maliyet, hepsi zaman kaybı. İzmir’e anıtsal bir bina kazandırmak istedik, rezidans ve iş merkezi olarak kullanılacaktı. Şimdi mahkemeye gitmeye hazırlanıyoruz çünkü bize gösterilen haklı bir gerekçe yok. Bu şekilde karşılık bulursa kimse İzmir’e yatırım yapmaz.”
Alsancak’a 35 odalı butik ‘Key Otel’ geliyorMURAT Özgörkey, grubun 2010 yılında devreye girecek butik otel projesi için, “İzmir’in Alsancak’ta en güzel lokasyonlarından birine sahip eski
Merkez Bankası binasını butik otele çevirmek üzere satın almıştık. 35 odalı çok lüks bir otel yapmak üzere kolları sıvadık. Sit alanı oluşu nedeni ile projeye izin almamız 3-4 yılı geçti. Sonrasında ise binayı güçlendirme zaman aldı. Orayı yıkıp yeniden yapsaydık çok daha hızlı ve yarı maliyetine bir otel yapabilirdik. Aslına sadık kalarak yeniden yapalım dedik, ama izin verilmedi o nedenle de yatırımımız epeyce uzadı. Biraz da özeniyoruz, artık bu yıl biter diye düşünüyorum” dedi. Otelin ismini şimdiden söylemek istemeyen Özgörkey sadece içinde kendi soyadlarına da gönderme yapacak şekilde İngilizce’de de anahtar anlamına gelen ‘key’in olacağını belirtti.
İlk Coca-Cola fabrikasını satamadı çamaşırhane yaptıGRUBUN otel yatırımları ile birlikte turizm sektöründe faaliyet gösteren bir başka şirketi olan Özgörkey Loundry’den de söz eden Murat Özgörkey, şirketin öyküsünü şöyle anlattı: “Biz Coca-Cola’dan ayrılırken o fabrikayı satın aldık. Babamın ilk göz ağrısı idi biz de geri aldık. Yeri çok güzeldi elden çıksın istemedik. Orayı bir şekilde değerlendirelim dedik otel olabilecek bir yer değildi. Biz de çamaşırhane yaptık. Antalya’da Türkiye’nin en büyük çamaşırhanesini kurduk. Günlük 100 ton kapasitesi var. Tamamen otomatik bir sistemle çamaşırlar el değmeden yıkanıyor. Çok büyük olmayan ancak bizim için niş bir işimiz.”