100 milyar Euro’luk sigorta devleri geliyor

45 ülkeden 800 üye sigorta şirketine araştırma, pazarlama ve dağıtım hizmeti sunan Limra’nın (Life Insurance Marketing and Research Assosication) üyeleri önümüzdeki yıl İstanbul’da toplanıyor. Bu yıl Limra’nın Varşova’da gerçekleştirilen toplantısına katılan tek Türk temsilci Ak Emeklilik Genel Müdürü Meral Ak Egemen Türkiye’nin hızla artan nüfusuyla yabancı yatırımcıdan büyük ilgi gördüğüne dikkat çekerek, "Limra, yılda iki kez gerçekleştirdiği toplantıları düzenleyeceği şehri seçerken, ilgiyi baz alıyor. İlgi hangi ülkede yoğunlaşıyorsa, toplantı da orada yapılıyor. 2007 Eylül’de gerçekleştirilecek olan bu toplantı, yabancı yatırımcının Türkiye’deki potansiyeli daha iyi görmesini sağlayacak" dedi.

YABANCI PAYI YÜZDE 40’I BULUR:

Önümüzdeki 4 yıl içinde sigorta pazarında şu an yüzde 15 olan yabancı payının en az yüzde 40’lara çıkacağına dikkat çeken Egemen, "Hollanda ve Fransa’da sigorta için ödenen bedel yıllık kişi başı 2 bin 500 dolar olurken, bu Türkiye’de 13 dolarda kalıyor" dedi.

ELLERİNİ ÇABUK TUTACAKLAR:

Yabancı yatrımcıların yatırımlar için elini çabuk tutacağına dikkat çeken Egemen, "Pazar kar topu gibi büyüyor. Bir firmanın bir müşteriyi en başından alması ile başka bir firmadan alması arasında 3 kata varan oranlarda maliyet farkı yaşanabiliyor. Ayrıca, Türkiye’deki şirketlerle ortak olmak isteyen sigorta firmaları da şirketler daha fazla değer kazanmadan yatırım yapma arayışında. Bu nedenle, yabancıların maliyet artışlarından kurtulmak için elini çabuk tutması gerekiyor" dedi.

İLGİ SU YÜZÜNE ÇIKACAK:

Limra’nın bir yıl boyuca Bireysel emeklilik ve Hayat sigortası şirketlerinin gündemine Türkiye’yi getireceğini söyleyen Egemen, "Bu Türkiye için büyük tanıtım olcak. Yabancı yatırımcının ilgisi de su yüzüne çıkacak. Yabancılar şu an Türkiye’deki teknolojiye inanamıyor. Dünyanın en büyük sigorta firmaları bile Türkiye’de kullanılan teknolojiye gıpta ediyor" dedi.

1 MİLYON DOLARLIK FON:

Türkiye sigorta pazarında 2003 yılında 40 bin YTL olan aylık fon büyüklüğünün 2006 yılında 1 milyon doları bulduğuna dikkat çeken Meral Ak Egemen "Bu 2009 yılında 15 milyar dolara çıkacak. Türkiye’de en fazla satan sigortaları Kasko ve yangına karşı olanlar oluşturuyor. Şimdi pazarın büyümesini destekleyecek çok sayıda yeni ürün üzerinde çalışıyoruz. Sürekli eğitim sigortasıyla ebeveynere birşey olması durumunda çocuğun eğitimini garanti altına alıyoruz. Uzun dönemli hayat sigortası ile de yıllık yerine 25 yıla kadar sigorta yaparak primleri düşürüyoruz. Ayrıca, geçici iş kaybı gibi paketlere olan ilginin de artmasını bekiyoruz" dedi. Egemen, sigorta şirketlerinin hazinenin ardından BDDK’ya bağlanmak üzere olduğunu da ekledi.

Şirketin ismi değişti, lideri oldu

AK Emekliliğin 2003 yılına kadar Ak Hayat olarak anıldığını söyleyen Egemen, "2006 yılında isim Ak emeklilik olarak değiştikten sonra Pazar payımız yüzde 16’ya çıktı. Pazarda lider olduk. Şu an 102 bin Bireysel Emeklili müşterisine ve 217 milyon euroluk emeklilik fonuna sahibiz" dedi.

Sigorta satmayı yeni öğreniyoruz

DÜNYADA sigorta satış ve pazarlama tekniklerinin duygular üzerinde yoğunlaştığını söyleyen Meral Ak Egemen, "Türkiye’de sigorta satışı için özelikle vergi avantajı konusuna dikkat çekiliyor. Oysa Avrupa’da ’sana birşey olursa, çocuğun ne olacak’ diye soruluyor. Konu çocukları ve sevdikleri olunca kimse sigortaya hayır diyemiyor. Türkiye’de bizler satış yapmayı bilmiyoruz. Ancak, yeni yeni öğreniyoruz" dedi.

Konutta patlama hayat sigortasına doping oldu

TÜRKİYE’de iki yıldır patlama yaşanan konut sektörünün hayat sigortası pazarını her yıl yüzde 50 büyüttüğüne dikkat çeken Meral Ak Egemen, "Bizler de motgage’ı bekliyoruz. Ancak, Türkiye’de bankalar hálá sigortadaki kárlılığın farkına varamadı. Bankalar arasında kızışan ekabet, sektördeki kár marjlarını hızla düşürüyor. Oysa Akbank’ta net kárın yüzde 10’u sigortaclıktan geliyor. Bankalarla çalışmak dağırım kanalı konusunda sigorta şirketlerine de büyük kolaylıklar sağlıyor. Bu yolla maliyetler önemli ölçüde düşüyor. Sigortanın geleceği de banka sigortacılığında yatıyor" dedi. Egemen, Avrupa’da Türkiye’nin aksine bankların sigorta şirketi sahibi değil, sigorta şirketlerinin banka sahibi olduğuna da dikkat çekti.

Kurumsal müşteriler için Sakıp Bey’i ikna ettim

TÜRKİYE’de sigorta pazarında kurumsal müşterilerin payının yüzde 15’lerde olduğunu söyleyen Egemen, "2003 yılında kurumsal pazara ağırlık vermeye karar verdiğimizde ilk önce rahmetli Sakıp Bey’i ikna ettim. Ona ’Sabancı Grubu kendi şirketlerini sigortalamadan nasıl kurusal müşterilere ulaşırız’ dedim. O da hemen kabul etti. Böylece kurumsalın şirketimizdeki payı bir anda toplam içinde yüzde 35’e ulaştı. Ancak, ilerleyen zamanda bu pay yüzde 25’e indi" dedi. Türkiye’de kurumsal pazara özellikle uluslararası zincirlerin ilgi gösterdiğini söyleyen Egemen şunları söyledi: "Uluslararası şirketler tüm çalışanlarına aynı sosyal hakları vermek istiyor. Bu da BES’in gelişimini sağlıyor. Şu an kurumsal müşteriler vergi muafiyeti ve hakediş süresi konusundaki gelişmeleri bekliyor. Hakediş süresinin yıl sonunda belirlenmesi bekleniyor. Ancak, vergi konusu hala belirsizliğini koruyor. Asgari ücretle sınırlı olan vergi muafiyetinin 1000 YTL’ye çıkartılması için Bakanlar Kurulu’nun onayı bekleniyor. Kurumlar bireysel emeklilik için çalışanının da katkısını şart koşuyor. Primlerin yarısını işveren, yarısını da çalışan ödüyor. Türkiye’de BES primi olarak ortalama brüt maaşın yüzde 3’ü ödenirken bu son aylarda yüzde 5’e çıktı. Avrupa’da ise bu oran yüzde 10’u buluyor" dedi.

Sigorta medeniyete ortam hazırlıyor

SİGORTA’nın anlaşmazlıklara çözüm getirerek sorun yaşanma olasılığını azalttığını söyleyen Egemen, "Türkiye’de hala sigortaya karşı bir ön yargı var. Ancak, aslında sigorta medeniyeti de beraberinde getiriyor. Avrupa’da Türkiye’nin aksine herhangi bir sorun veya kaza yaşanması durumunda insanlar kavga etmek yerine sigortalarının sorunu kapsayıp kapsamadığını soruyor" dedi.