10 yaşında üvey annesinden kaçtı, 22 yıllık ’Yelken’i bağladı

Güncelleme Tarihi:

10 yaşında üvey annesinden kaçtı, 22 yıllık ’Yelken’i bağladı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2009 00:00

Zaralı Yüksel Karakış, 10 yaşındayken köyden kaçıp Topkapı’ya indi. 6 ay bir büfede bulaşıkçılık yaptı.

Hasır’da 15, Balıkçı Hasan’da 12 yıl çalıştı. 1999’da ilk balıkçı restoranını açan Yüksel Karakış, eski TOBB Başkanı Fuat Miras’a ait 22 yıllık Yeşilköy Yelken restoranı satın aldı ve kendi tabelasını astı.

1979’da 10 yaşındayken Zara’nın Büyükkaya Köyü’nden kaçan ve ’kurbanlık koyun’ taşıyan bir kamyonda yolculuk yaparak Topkapı’ya inen Yüksel Karakış, 6 ay bir büfede bulaşıkçılık yapar. Sonra bir hemşehrisinin Büyükçekmece’deki restoranında iş bulan Karakış, Hasır’da 15, Balıkçı Hasan’da 12 yıl çalışıp, aşçılıktan, garsonluğa ve işletmeciliğe kadar bir restoranda ne varsa hepsini öğrenir. 1999’da Yeşilköy’de ilk restoranını açan Yüksel Karakış, 4 ay önce de eski TOBB Başkanı Fuat Miras’a ait Yeşilköy Yelken restoranı satın aldı. Karakış’ın yanyana iki restoranında 93 kişi çalışıyor. Karakış "3-5 ay içinde üçüncü balıkçı restoranımı açacağım ve Boğaz’a da demir atacağım" diyor.

Babam cici anne alınca

"Biz 12 kardeşiz, çünkü annemiz ölünce babam bir kez daha evlendi" diye söze başlayan Yüksel Karakış, şöyle devam ediyor: "Sivas Zaralıyım. Babam köyde fakir bir çiftçiydi. Annemiz vefat edince babam ikinci evliliğini yaptı ve bize ’cici anne’ almak için geçim kaynağımız hayvanlarımızı sattı. O böyle yapınca ben de kızdım ve daha ilkokul 4’üncü sınıfta bir çocuk olmama rağmen İstabul’a kaçmaya karar verdim. Kurbanlık koyun götüren bir kamyonun içine saklandım ve koyunlarla birlikte Topkapı’ya indim. Topkapı’nın adını duymuştum, İstanbul’da da hiç tanıdığım yoktu. Polis abiler karnımı doyurdu. Topkapı’daki bir büfde de bulaşıkçılık işi buldular. Kalan artıklarla karnımı doyurdum bir süre. Geceleri büfede iki sandalyeyi birleştirip uyuyordum. Bu büfede çalışırken tesadüfen bir Sivaslı hemşerimle tanıştım. Büyükçekmece’de kebap dükkanı varmış. Elif Kebap. ’Gel sen benim yanımda çalış’ dedi. 1 yıl da orada çalıştım."

Hasır’da 15, Hasan’da 12 yıl

İstanbul’da kimsesiz bir çocuk olarak ilk başta bulduğu işe mesleğe sebat ettiğini anlatan Yüksel Karakış, şöyle konuşuyor: "O dönemde ağabeyim askerdeydi. Askerliği bitince o da İstanbul’a geldi. Beraber bekar evi tuttuk ve orada kalmaya başladık. Ben bulaşıkçılık, komilik, çıraklık, aşçılık garsonluk yaparak hep lokantalarda yola devam ettim. Hasır Restoran’da 15 yıl çalıştım. Orada işletmeciliği öğrendim. Balıkçı Hasan’da ise 12 yıl çalıştım ve balığın ustası oldum. Hasan Diridiri ustamdır. Bana ’mutlaka taze balık satmalısın, sakın bayat balığı pişirme müşteriyi kaybedeceğine balığı kaybet daha iyi’ derdi. Şu anda yanımda Balıkçı Hasan’daki ekibimden 40 kişi çalışıyor. Hasır’da ise eğitime çok önem verilirdi ve ben orada mesleğimin bütün branşlarında eğitimlere katıldım, sertifikalarımı aldım. Yabancı dil dahil."

Armani balık yemeye geldi, tekstilci yer verdi

YÜKSEL Balık’ın çok ünlü yerli ve yabancı müşterileri olduğunu anlatan Yüksel Karakış, şöyle konuşuyor: "Biz de Giorgio Armani de Maradona da balık yedi. Giorgio Armani geldiğinde çok ilginç bir olay yaşadık. Bizim garson Giorgio Armani’nin rezervasyonunu alırken de kendisini tanımamış, ismi aşina gelmemiş ve ’Gevorge için 15 kişilik rezervasyon’ yazmış. Akşam burada duruyoruz birden bir limuzin geldi, korumalar güzel genç kızlar bir kalabalık oldu. Ben kendisini tanımıyorum, onlar rezervasyonları olduğunu söylüyor. İş karıştı ve biz çözmeye çalışırken Masera Holding’in sahibi Ahme Sert, Armani’yi tanıdığı için müdahale etti, kendi grubuyla kalkıp Armani için yer açtı. Rezervasyon notuna baktım utandım tabii ki."

Hayalim Yelken gibi bir yeri almak, kendi tabelamı asmaktı

1999’da Balıkçı Hasan’dan ayrılıp, birikimleriyle Yeşilköy’de ’iş yapamayan’ bir balıkçı restoranını alarak girişimci olan Yüksel Karakış, Bundan sonraki macerasını da şöyle özetliyor: "100 kişilik bir yerdi ve biraz içerde ara sokaktaydı. Restoranı aldım ve kısa sürede çok güzel iş yapmaya başladım. Baktım işim yolunda, sahilde yer tutmaya karar verdim. 2001’de yeni yerimi ’Yüksel’ adıyla açtım. Burada da çok başırılı olunca hayalim olan Yelken Balık’ı almaya karar verdim. Satın alma, restorasyon dahil 4 milyon dolara yakın bir yatırım yaptım. Eski TOBB Başkanı Fuat Miras ve Reşit Karabacak’tan aldım, tadilatımı tamamlayıp 4 Nisan’da da servisime başladım. Yelken 22 yıllık restorandı ama kendime çok güveniyordum ve ’Yüksel’ tabelasını astım. Şu anda iki restoranda 93 kişilik istihdamımız var. Boğaz’da da bir Yüksel açacağız, Kuruçeşme’de bir mekanla pazarlık halindeyim, 5-7 milyon dolarlık bir yatırım olacak."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!