Güncelleme Tarihi:
AKARYAKIT dağıtım şirketleri düşük kârlılıktan şikayetçi oldu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) tavan fiyat ve fiyat takibi kararının kârları erittiğine dikkat çeken sektör temsilcileri 2014’ün ardından 2015 yılını da zararla
DÜNYADA EN İYİ VERGİ AKARYAKITTAN
PETDER Başkanı Thomsen, bir grup enerji muhabiri ile bir araya geldi. Akaryakıttaki ÖTV ve KDV’ye dikkat çeken Thomsen, “Akaryakıt ürünleri dünyada en iyi vergi toplama aracı. Yılda sektörümüz 60 milyar TL’lik vergi topluyor. Diğer ülkelerde de durum böyle. Çözüm vergiler midir? Ben bulunduğum hiçbir ülkede bunu söylemedim. O zaman çözüm ne? Çözüm yavaş yavaş ilerleyerek, daha önceki dönemlere kıyasla EPDK ile daha fazla diyalog içerisinde olmalıyız” diye konuştu. Uluslararası bir danışmanlık firması tarafından yapılan bir çalışmayı EPDK’ya sunduklarını aktaran Thomsen, “Bir teknik komite oluşturarak PETDER ile EPDK’nın birlikte çalışmasını sağlıyoruz. Birbirimizi anlamaya çalışıyoruz. Firmaların neyi sevmediğini söyleyeyim: Her şeyin her sene değişmesinden ve önümüzü görememekten hoşlanmıyoruz” dedi.
BİR BANKA KADAR KAR EDEMEDİK
PETDER Genel Sekreteri Niyazi İlter, 2014 yılında şirketlerin zarar ettiğini belirterek 160 milyar liralık bir pazarın bir banka kadar kâr elde etmediğini söyledi. Akaryakıt dağıtım şirketlerinin Kurumlar Vergisi rekortmenleri arasında yer almadığını dile getirdi. Türkiye’de diğer ülkelerde olmayan maliyetler bulunduğunu ifade eden İlter, kaçakçılığın bunlardan biri olduğunu kaydetti. Ürünü pazara sunmadan önce ulusal marker eklendiğini dile getiren İlter, her bir litre için ekleme maliyetinin 0,1 kuruş olduğunu aktardı. Kaçakçılıkla mücadele verdiklerini dile getiren İlter, “10 numara yağ konusunda da ciddi bir iyileşme var ama bu sorun maalesef halen devam ediyor. 2014 yılında baz yağ talep fazlası 288 bin tona düştü. 2011 yılında bu 1 milyon 100 bin tondu. Dolayısıyla baz yağ kalemi bile başlı başına 10 numara yağa giden yağ miktarını gösteren önemli bir gösterge. Ülkemizin jeopolitik konumu dikkate alındığında ve vergiden dolayı bu rant bu sektörde olduğu müddetçe kaçakçılığın bu sektörde biteceğini düşünmek mümkün değil” diye konuştu.
SEKTÖRÜN NEFES ALMAYA İHTİYACI VAR
İLTER, toplam dağıtım kar marjının arttırılması için EPDK ile teknik bir çalışma yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Anlaşamadığımız noktalar var tabii. Kurduğumuz teknik komite şu anda maliyetleri nasıl aşağı düşürürüz diye çalışıyor. Ama ülkemizin gerçekleri diğer ülkelerden farklı. Bu çok kolay bir şey değil, çünkü çok küçük rakamlar üzerinde uğraşıyoruz. Türkiye’nin kendine özgü ilave maliyetleri var. Türkiye piyasasının mukayese edildiği ülkelerle doğrudan bir kıyaslama yapılmanın yanlış olduğunu düşünüyoruz. EPDK ile sürekli görüşüyoruz, teknik komitelerde maliyetleri daha aşağı nasıl düşürebiliriz diye çalışıyorum ama bu gerçekten kolay bir şey değil. Sektörün de şu anda nefes almaya ihtiyacı var”
VERGİ YÜKSELDİKÇE KAÇAKÇILIĞA YOL AÇIYOR
KÂR marjının toplam fiyat içindeki payının yüzde 10 olduğunu dile getiren İlter, “Yani biz 4 liralık bir üründe 40 kuruştan bahsediyoruz. 40 kuruşta 2-3 kuruş arttı mı azaldı mı diye tartışıyoruz. Sektörün içinde bulunduğu durum, sektörün önemi ve büyüklüğü düşünüldüğünde aslında çok küçük rakamlardan bahsediyoruz. Oysa dolar kurundaki en ufak bir değişiklikte fiyatlar 5-10 kuruş artıyor ya da azalıyor zaten. Dolayısıyla marjımız içindeki düşürmeye çalıştığımız kısımlar tüketici için anlamlı ve kalıcı bir fiyat düşüşüne yol açmaz. Tüketiciler açısından anlamlı ve kalıcı bir fayda sağlayacaksak ilk düşünmemiz gereken unsur vergilerdir. Vergi yükseldikçe kaçakçılığa yol açıyor. Belki orta vadede gittikçe azalan bir biçimde ister maktu ister oransal olarak vergi yükünü azaltmak doğru olacaktır” dedi.