1 trilyon dolarlık adres verdi konuta ‘yatırım ajansı’ istedi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 2010 00:00
Dünyada 50 bini aşkın gayrimenkul profesyonelinin üye olduğu ULI’ın Türkiye Başkanı Haluk Sur, konut politikalarının partiler üstü olmasını istedi. Sur, “Yenilenmesi gereken 8-10 milyon konut için 1 trilyon dolar gerekiyor. Konuta özel bir ‘yatırım ajansı’ kuralım, Türkiye’yi bu konuda cazibe merkezi yapalım” dedi.
TÜRKİYE’nin önde gelen gayrimenkul şirketlerinde yöneticilik, bir dönem de Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nde (GYODER) başkanlık yapan ULI Türkiye Başkanı Haluk Sur, Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu gerçeğinden hareketle, konut politikalarının yeniden belirlenmesi gerektiğini söyledi. TOKİ’nin 6-7 yılda 430-440 bin konut yaptığını hatırlatan Haluk Sur, “TOKİ, yılda 60-70 bin konut yaptırıyor. Özel sektörün de projeleri var ama, alt gelir grubuna inmeliyiz. Türkiye’de 8-10 milyon konut yenilenmeli. TOKİ güzel işler yaptı ama bu hızla konut stoku, ancak 80 yılda yenilenebilir. Bu süreyi 10-15 yıla indirmeliyiz” dedi.
Konut yatırım ajansı
Tüm dünyada 90’ı aşkın ülkede 50 bin gayrimenkul profesyonelinin üye olduğu Urban Land Institute’ın Türkiye Ofisi Başkanı Haluk Sur, Türkiye’nin konut politikasını yeniden belirlemesi gerektiğini belirtti. Sur, şöyle konuştu: “Konutta milli seferberlik ilan etmeliyiz. Deprem gerçeği ortada. Mutlaka bir ‘kalkınma ajansı’ kurup, bu ajans marifetiyle politika yürütmeliyiz. Deprem, tüm Türkiye’nin gerçeği. İstanbul’da 2 milyon konut risk altındaysa, Türkiye’de 8-10 milyonu bulur.”
Virgülüne karışmasınlar
Haluk Sur, şöyle devam etti: “Türkiye’nin gayrimenkul ve konut politikalarını belirleyecek kalkınma ajansı, TSK gibi partiler ve siyaset üstü, hatta başbakanlar üstü olmalı. MGK veya belki Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olabilir. Başbakanlığa da bağlı olabilir ama öyle olmalı ki; noktasıyla ve virgülüyle kimse oynamamalı. Yüzlerce milyar dolarlık değer yaratıp, kaynak bulacak üst kuruluş olmalı. 8-10 milyon konutu yenilemek 1 trilyon dolar, bunun ekonomiye yaratacağı katma değer 2.5-3 trilyon dolar diyoruz; ama bu kaynağı kendi insanımızdan mı emeceğiz, yoksa değer yaratıp kaynak mı çekeceğiz? Doğru adım atar ve ülkeyi cazibe merkezi, güvenli liman haline getirirsek bu sektör, Türkiye’nin dış borcunu öder.”
İlginç öneriler
Haluk Sur, en az 5 milyon konutu, 20 milyon nüfusu ilgilendiren ‘sosyal yara’da daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini bildirdi. Haluk Sur, şu öneriyi getirdi: “Alım gücü düşük olan, ihtiyacı talebe dönüşemeyen kesim var. Bu kesimin ihtiyacı için, TOKİ’nin bu hızla 80 yıl daha çalışması lazım. 80 yılda nüfus en az 2’ye katlanır. Hazine arazileri imara açılıp özel sektöre devredilirken, ‘500 milyon dolardan, 5-10 bin konuttan büyük projelerde arsa payını proje bitiminde alacağım’ denebilir. Özel arazideki projeler de teşvik edilir: 10 bin konutluk projenin yüzde 25-30’unu alt gelir grubuna ayrılanlara 2 yerine 2.5 emsal verilebilir. 80 yıl yerine, 10-15 yılda da bu işi başarabiliriz.”
Yabancıya sınır kalksın 5 yıllık para 1 yılda gelir
TÜRKİYE’nin gayrimenkul piyasasına son 4-5 yılda 14-15 milyar dolar dış kaynak çekebildiğini hatırlatan Haluk Sur, doğru adımlar atılması ve özel arazilerdeki büyük projelerin desteklenmesi ile hem yabancı yatırımcıların hem inşaat ile ilgilenmeyen büyük grupların da sektöre çekilebileceğini bildirdi. Yabancılara gayrimenkul satışındaki sınırlamaların da ortadan kalkması gerektiğini düşünen Haluk Sur, şöyle devam etti: “Türkiye, 5 yılda çektiği sermayeyi 1 yılda çekebilir. Siyaset üstü politikalarla, hızlı adım atmalıyız. Mütekabiliyet (karşılıklılık) prensibi yüzünden, Türk vatandaşlarının mülk alamadığı ülkelerin vatandaşları bizim ülkemizden gayrimenkul alamıyor. Bunu ortadan kaldırmalıyız. Bence hiç gerek yok. Öyle ülkeler var ki, Türkiye’den gidip orada yatırım yapanlar, iklimin zor, sıcak çok fazla diye gitmiyor bile. Ama o ülkelerde (Körfez) ciddi kaynak var. Buradan oraya 10 kişi giderse, oradan buraya en az 3 katı alım için gelir. Mütekabiliyet esası yüzünden gelecek olana ‘Gelme’ diyoruz. O da dolambaçlı yola giriyor. Oysa tamamen sınırlamayı kaldırıp, 10-15 yılda, onlarca milyar dolar çekebiliriz.”
Meksika, başardı biz de yapabiliriz
TÜRKİYE’nin önünde gayrimenkul konusunda Meksika ve Brezilya örneği olduğunu söyleyen Haluk Sur, “Bu ülkeler Dünya Bankası projesini uyguluyor. Biz de Dünya Bankası’ndan uzun vadeli kaynak bulabiliriz. Meksika’da tek bir şirket, alt gelir grubuna senede 100 bin konut üretebiliyor. Böyle 5 büyük oyuncu düşünün. Biri 100 bin konut üretirken, bir diğeri 60 bin, diğer üçü 40-50’şer bin konut üretse bile, 5 firmayla ciddi rakama ulaşılır” dedi. Meksika modelinde, konut alıcısının, konutu aldıktan sonra parayı proje yapan firmaya ödeyeceğinin garantisini, üçgenin ortasındaki, ağırlık merkezindeki kuruluşun garanti ettiğini hatırlatan Haluk Sur, “Benim de önerdiğim kalkınma ajansı konumundaki kuruluş, orada arazi geliştiriyor, proje sahipleriyle ilişki kuruyor, finans kuruluşlarıyla tüketici arasında köprü-garantör oluyor” ifadelerini kullandı.
Ağaoğlu, ‘akademi’ kurdu, müşteriye ‘özel’ yöneldi
AĞAOĞLU Şirketler Grubu’nun Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Tuncel, konut satış ekibini yeniden ele aldıklarını belirterek, “Halen 16 kişi olan ekibi, 26’ya çıkarıyoruz. Müşteriyle daha fazla ilişki kuracağız, bankaların müteri temsilcileri gibi, birebir pazarlama yapacağız. Müşteriye ‘yatırım danışmanlığı’ yapacağız” dedi. Ağaoğlu Grubu’nun kayıt sisteminde 260 bin kişinin bilgilerinin bulunduğunu aktaran Kürşat Tuncel, “Ekibimiz 260 bin kişiyi analiz ediyor. Randevu için aramalara başladık. Her 100 randevu talebinin 95’i olumlu sonuçlanıyor” diye konuştu. Kürşat Tuncel, satış ve pazarlama ekibinin yeni dönemini şöyle anlattı:
Rakibe danışmanlık
“Ağaoğlu bünyesinde tabiri caizse ‘Ağaoğlu Akademisi’ kurduk. Ekibimiz eğitimlere katılıyor. Müşterilerle çok özel ilişki kuracağız. Başka inşaat firmalarının projeleri için de danışmanlık vereceğiz, yol göstereceğiz. Farklı bir vizyona sahip olacağız. Güven ilişkisi kuracağız. B Plus olan kesim, bankacılık hizmeti alırken, birebir bankaya gitmez. Biz de müşterinin bizimle ilişki içinde olmasını istiyoruz. Özel müşterilere biz de özel yaklaşacağız. Bizden, özel davranmamızı ekleyen müşteriye bu farklılığı yaşatacağız.”
1 milyar dolar
Tuncel, Ağaoğlu Grubu’nun 2009 yılında yüzde 80’den fazlası konuttan olmak üzere 1 milyar TL civarında ciro elde ettiğini, bu rakamın 2010’da 1 milyar dolar olmasının hedeflendiğini aktardı. Satışı devam eden ve satışa hazırlanılan projelerdeki toplam konut sayısının 12 bin olduğunu hatırlatan Kürşat Tuncel, yaklaşık 2 bin 500 konutluk Ataşehir My Towerland projesinde dairelerin yüzde 15’ini sattıklarını belirtti.
Yüksel İnşaat Katar’da ‘Salwa Yolu’nu üstlendi
YÜKSEL İnşaat, Katar’da Salwa Yolu Projesi kapsamında hayata geçirilecek ‘Doha Expressway Package 7’ ile Orta Doğu ülkelerinde üstlendiği projelere bir yenisini daha ekledi. Yüksel İnşaat liderliğinde Katar yerel firmalarından Midmac ortak girişimi ile hayata geçirilecek, Katar’ın en stratejik yollarından biri olan projenin sözleşmesi imzalandı. Teklif bedeli 437 milyon dolar olan projenin öngörülen tamamlanma süresi, 31 Aralık 2012 olarak hedefleniyor. Yüksel İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emin Sazak, Salwa Yolu projesi ile Katar’daki gerçekleştirdikleri yapı projelerine bir yenisini daha eklediklerini ifade ederek, verimli işbirlikleri ile bölgede üstlendikleri iş hacmini artırmak ve iki ülke arası ticari ilişkileri canlı tutmak hedefinde olduklarını belirtti.
Konut yatırım ajansı
Tüm dünyada 90’ı aşkın ülkede 50 bin gayrimenkul profesyonelinin üye olduğu Urban Land Institute’ın Türkiye Ofisi Başkanı Haluk Sur, Türkiye’nin konut politikasını yeniden belirlemesi gerektiğini belirtti. Sur, şöyle konuştu: “Konutta milli seferberlik ilan etmeliyiz. Deprem gerçeği ortada. Mutlaka bir ‘kalkınma ajansı’ kurup, bu ajans marifetiyle politika yürütmeliyiz. Deprem, tüm Türkiye’nin gerçeği. İstanbul’da 2 milyon konut risk altındaysa, Türkiye’de 8-10 milyonu bulur.”
Virgülüne karışmasınlar
Haluk Sur, şöyle devam etti: “Türkiye’nin gayrimenkul ve konut politikalarını belirleyecek kalkınma ajansı, TSK gibi partiler ve siyaset üstü, hatta başbakanlar üstü olmalı. MGK veya belki Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olabilir. Başbakanlığa da bağlı olabilir ama öyle olmalı ki; noktasıyla ve virgülüyle kimse oynamamalı. Yüzlerce milyar dolarlık değer yaratıp, kaynak bulacak üst kuruluş olmalı. 8-10 milyon konutu yenilemek 1 trilyon dolar, bunun ekonomiye yaratacağı katma değer 2.5-3 trilyon dolar diyoruz; ama bu kaynağı kendi insanımızdan mı emeceğiz, yoksa değer yaratıp kaynak mı çekeceğiz? Doğru adım atar ve ülkeyi cazibe merkezi, güvenli liman haline getirirsek bu sektör, Türkiye’nin dış borcunu öder.”
İlginç öneriler
Haluk Sur, en az 5 milyon konutu, 20 milyon nüfusu ilgilendiren ‘sosyal yara’da daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini bildirdi. Haluk Sur, şu öneriyi getirdi: “Alım gücü düşük olan, ihtiyacı talebe dönüşemeyen kesim var. Bu kesimin ihtiyacı için, TOKİ’nin bu hızla 80 yıl daha çalışması lazım. 80 yılda nüfus en az 2’ye katlanır. Hazine arazileri imara açılıp özel sektöre devredilirken, ‘500 milyon dolardan, 5-10 bin konuttan büyük projelerde arsa payını proje bitiminde alacağım’ denebilir. Özel arazideki projeler de teşvik edilir: 10 bin konutluk projenin yüzde 25-30’unu alt gelir grubuna ayrılanlara 2 yerine 2.5 emsal verilebilir. 80 yıl yerine, 10-15 yılda da bu işi başarabiliriz.”
Yabancıya sınır kalksın 5 yıllık para 1 yılda gelir
TÜRKİYE’nin gayrimenkul piyasasına son 4-5 yılda 14-15 milyar dolar dış kaynak çekebildiğini hatırlatan Haluk Sur, doğru adımlar atılması ve özel arazilerdeki büyük projelerin desteklenmesi ile hem yabancı yatırımcıların hem inşaat ile ilgilenmeyen büyük grupların da sektöre çekilebileceğini bildirdi. Yabancılara gayrimenkul satışındaki sınırlamaların da ortadan kalkması gerektiğini düşünen Haluk Sur, şöyle devam etti: “Türkiye, 5 yılda çektiği sermayeyi 1 yılda çekebilir. Siyaset üstü politikalarla, hızlı adım atmalıyız. Mütekabiliyet (karşılıklılık) prensibi yüzünden, Türk vatandaşlarının mülk alamadığı ülkelerin vatandaşları bizim ülkemizden gayrimenkul alamıyor. Bunu ortadan kaldırmalıyız. Bence hiç gerek yok. Öyle ülkeler var ki, Türkiye’den gidip orada yatırım yapanlar, iklimin zor, sıcak çok fazla diye gitmiyor bile. Ama o ülkelerde (Körfez) ciddi kaynak var. Buradan oraya 10 kişi giderse, oradan buraya en az 3 katı alım için gelir. Mütekabiliyet esası yüzünden gelecek olana ‘Gelme’ diyoruz. O da dolambaçlı yola giriyor. Oysa tamamen sınırlamayı kaldırıp, 10-15 yılda, onlarca milyar dolar çekebiliriz.”
Meksika, başardı biz de yapabiliriz
TÜRKİYE’nin önünde gayrimenkul konusunda Meksika ve Brezilya örneği olduğunu söyleyen Haluk Sur, “Bu ülkeler Dünya Bankası projesini uyguluyor. Biz de Dünya Bankası’ndan uzun vadeli kaynak bulabiliriz. Meksika’da tek bir şirket, alt gelir grubuna senede 100 bin konut üretebiliyor. Böyle 5 büyük oyuncu düşünün. Biri 100 bin konut üretirken, bir diğeri 60 bin, diğer üçü 40-50’şer bin konut üretse bile, 5 firmayla ciddi rakama ulaşılır” dedi. Meksika modelinde, konut alıcısının, konutu aldıktan sonra parayı proje yapan firmaya ödeyeceğinin garantisini, üçgenin ortasındaki, ağırlık merkezindeki kuruluşun garanti ettiğini hatırlatan Haluk Sur, “Benim de önerdiğim kalkınma ajansı konumundaki kuruluş, orada arazi geliştiriyor, proje sahipleriyle ilişki kuruyor, finans kuruluşlarıyla tüketici arasında köprü-garantör oluyor” ifadelerini kullandı.
Ağaoğlu, ‘akademi’ kurdu, müşteriye ‘özel’ yöneldi
AĞAOĞLU Şirketler Grubu’nun Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Tuncel, konut satış ekibini yeniden ele aldıklarını belirterek, “Halen 16 kişi olan ekibi, 26’ya çıkarıyoruz. Müşteriyle daha fazla ilişki kuracağız, bankaların müteri temsilcileri gibi, birebir pazarlama yapacağız. Müşteriye ‘yatırım danışmanlığı’ yapacağız” dedi. Ağaoğlu Grubu’nun kayıt sisteminde 260 bin kişinin bilgilerinin bulunduğunu aktaran Kürşat Tuncel, “Ekibimiz 260 bin kişiyi analiz ediyor. Randevu için aramalara başladık. Her 100 randevu talebinin 95’i olumlu sonuçlanıyor” diye konuştu. Kürşat Tuncel, satış ve pazarlama ekibinin yeni dönemini şöyle anlattı:
Rakibe danışmanlık
“Ağaoğlu bünyesinde tabiri caizse ‘Ağaoğlu Akademisi’ kurduk. Ekibimiz eğitimlere katılıyor. Müşterilerle çok özel ilişki kuracağız. Başka inşaat firmalarının projeleri için de danışmanlık vereceğiz, yol göstereceğiz. Farklı bir vizyona sahip olacağız. Güven ilişkisi kuracağız. B Plus olan kesim, bankacılık hizmeti alırken, birebir bankaya gitmez. Biz de müşterinin bizimle ilişki içinde olmasını istiyoruz. Özel müşterilere biz de özel yaklaşacağız. Bizden, özel davranmamızı ekleyen müşteriye bu farklılığı yaşatacağız.”
1 milyar dolar
Tuncel, Ağaoğlu Grubu’nun 2009 yılında yüzde 80’den fazlası konuttan olmak üzere 1 milyar TL civarında ciro elde ettiğini, bu rakamın 2010’da 1 milyar dolar olmasının hedeflendiğini aktardı. Satışı devam eden ve satışa hazırlanılan projelerdeki toplam konut sayısının 12 bin olduğunu hatırlatan Kürşat Tuncel, yaklaşık 2 bin 500 konutluk Ataşehir My Towerland projesinde dairelerin yüzde 15’ini sattıklarını belirtti.
Yüksel İnşaat Katar’da ‘Salwa Yolu’nu üstlendi
YÜKSEL İnşaat, Katar’da Salwa Yolu Projesi kapsamında hayata geçirilecek ‘Doha Expressway Package 7’ ile Orta Doğu ülkelerinde üstlendiği projelere bir yenisini daha ekledi. Yüksel İnşaat liderliğinde Katar yerel firmalarından Midmac ortak girişimi ile hayata geçirilecek, Katar’ın en stratejik yollarından biri olan projenin sözleşmesi imzalandı. Teklif bedeli 437 milyon dolar olan projenin öngörülen tamamlanma süresi, 31 Aralık 2012 olarak hedefleniyor. Yüksel İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emin Sazak, Salwa Yolu projesi ile Katar’daki gerçekleştirdikleri yapı projelerine bir yenisini daha eklediklerini ifade ederek, verimli işbirlikleri ile bölgede üstlendikleri iş hacmini artırmak ve iki ülke arası ticari ilişkileri canlı tutmak hedefinde olduklarını belirtti.