1 Temmuz Kabotaj Bayramı kutlandı

1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla deniz araçları İstanbul Boğazı'nda su gösterisi yaptı, Beşiktaş İskelesi'nden deniz şehitleri anısına suya çelenk bırakıldı.

Beşiktaş Meydanı'ndaki Barbaros Hayreddin Paşa Anıtı önünde, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Özkan Poyraz, İstanbul Vali Yardımcısı Emin Çolak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Erman Tuncer, Beşiktaş Kaymakamı Abdullah Kalkan, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Deniz Albay İlyas Gültaş, Liman Başkanı Muhammed Erdoğan ve vatandaşların katılımıyla tören düzenlendi.

Poyraz, törende yaptığı konuşmada 1 Temmuz'un, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ciddi menfaat ve ticari kazanç sağlayışının 89. yıl dönümü olduğunu belirterek, deniz gücünün sadece donanma değil, ticaret filosu, gemi inşaa sanayisi ve limancılık faaliyetleriyle bir bütün olduğunun ilk kez kanun düzeyinde bir devlet stratejisiyle teşvik edilmesinin de yıl dönümü olduğunu anlattı.

Poyraz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün, Türk sahipli 27,5 milyon DWT'lik deniz ticaret filomuzla dünya sıralamasında 13. ülke olarak diğer denizci ülkelerle yarışır konuma gelmiş durumdayız. Biz de bakanlık olarak diğer kurumlarımızla birlikte, çevre denizleri ve ekonomileri izleyerek deniz ticaret filomuzu ve denizcilikten aldığımız payın arttırılmasının ancak aktif inisiyatif alarak deniz taşımacılığımızı ve gemi sanayini desteklemekten geçtiğini ve hepsinden önemlisi denizi kullanmayı bilen amatör ve profesyonel denizci gençleri yetiştirmek yoluyla sağlanabileceğini biliyor ve bunun sorumluluğunu daima omuzlarımızda hissediyoruz.

Bu amaçla 12 yıl önce kabotaj hattında çalışan yük ve yolcu gemilerimizin, ticari yatlarımızın, hizmet ve balıkçı gemilerimizin kullandıkları akaryakıt üzerinden alınan Özel Tüketim Vergisi'ne (ÖTV) son verilmiştir. O günden bugüne denizciliğimize tam 4,5 milyar liralık ÖTV desteği sağlanmıştır."

Poyraz, 2008'de yaşanan küresel krizden etkilenen deniz ticaret filosunun rekabet gücüne yeniden kavuşabilmesi için bakanlığın mali kaynaklarından, yaşlı gemilerin hurdaya ayrılarak hurda bedeli kadar Türk Bayraklı yeni gemi inşası için nakdi destek için çaba sarf ettiklerini kaydetti.

Kosterlerin Akdeniz'de baskın taşıma gücünü yitirmemesi için uygulanacak bu projeyle ilk etapta 5 yıl içinde Türk Bayraklı 50 civarında geminin yenilenebileceğini öngördüklerini ifade eden Poyraz, yine bakanlıkça, Hazine Müsteşarlığı nezdinde yürütülen girişimler sonucunda, ihraç edilecek gemiler için 2 milyar lira tutarında kredi garanti fonu kefalet desteği sağlanmasına yasal zemin oluşturulduğunu aktardı.

Bugün her 200 kişiden birinin özel teknesinin olmasının, halkın denize olan ilgisinin gittikçe büyüdüğünü ortaya koyduğunu belirten Poyraz, Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin kaldırılmasıyla tekne sahipliğinin biraz daha kolaylaştığını ifade etti.

Poyraz, bayrak, barınak, bağlama kütüğü ve belge olarak isimlendirilen 4B'nin geliştirilmesi ve denizi daha fazla kullanmayı sağlamak için yaşanan sorunları azaltıcı önlemler almaya devam edeceklerini vurguladı.

IMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan da denizcilik adına çok şeyin yapıldığını ancak daha iyisinin yapılabileceğini söyledi.

Konuşmaların ardından Beşiktaş Belediye Başkanı Hazinedar, Liman Başkanlığı'na Barbaros Hayreddin Paşa'nın resmini armağan ederken, Beşiktaş Belediyesi Bando Ekibi, İTÜ Denizcilik Fakültesi Boru Trampet Takımı, Bahçeşehir Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu gösteri sundu.

Törenin ardından protokol üyeleri, Barbaros Hayreddin Paşa Türbesi'ni ziyaret ederek, özel defteri imzaladı, deniz şehitleri anısına Beşiktaş İskelesi'nden suya çelenk bıraktı.

Deniz araçları İstanbul Boğazı'nda su gösterisi yaparken, etkinlikler kapsamında Dolmabahçe'deki harp gemisi vatandaşların ziyaretine açıldı.

Bu arada etkinlikler sırasında Bebek Semt Girişimi üyeleri Bebek Koyu'na ve kıyılarına 300 teknelik ve 150 araçlık Tekne Park yapılmasını protesto etmek için, "Tekne Park'a Hayır" başlıklı broşür dağıttı.

Broşürde, Tekne Park'ın ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olduğu, can, mal kaybına yol açacağı ve kent yaşamına, tarihi, doğal kültür mirasına telafisi imkansız zararlar vereceği iddialarına yer verildi.