1 Nisan’dan sonra eczaneden ilaç alamayabilirsiniz

ECZANELERLE, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) arasındaki sözleşme 31 Mart Perşembe günü sona eriyor. Eczaneler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan talep ettikleri 13 maddelik paketin kabul edilmemesi halinde yeni sözleşmeyi imzalamayacakları ve SGK reçetelerini karşılamayacakları uyarısı yaptı. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Cenap Sarıalioğlu, son 3.5 yıldır eczanelere yönelik hiçbir ekonomik iyileştirme yapılmadığını söyledi. Genel Sağlık Sigortası’nın zorunlu hale getirilmesiyle nüfusunun tamamı SGK kapsamı altında olan tüm Türkiye 1 Nisan’dan itibaren eczanelerden ilaç alamama tehdidi altında. İstanbul Eczacı Odası yönetim kurulu üyeleriyle dün bir basın toplantısı yapan Sarıalioğlu, bütçe oylama sürecinin tamamlanması için kendilerinden zaman istendiğini, bu nedenle Ocak’da 3 aylık geçici protokol imzaladıklarını söyledi.

TALEP KARŞILANMAYACAK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’ya SGK yetkilileriyle yapılan görüşmelerde sorunlarını detaylı aktardıklarını belirten Sarıalioğlu, “SGK bürokratları, eczacı milletvekilleri ve en son yaklaşık 200 meslektaşımız önünde Sayın Soylu taleplerimizde haklı olduğumuzu bizlere beyan etti. Aynı toplantıda, taleplerimizin Ekonomi Koordinasyon Kurulu tarafından bütçe açısından değerlendirilerek onaylanması gerektiği ifade edildi. Görüşmeler devam ediyor. Ancak taleplerimiz karşılanacak gibi görülmüyor. Taleplerimizin ciddiye alınması için uyarıyoruz” diye konuştu.�
Taleplerinin karışlanmaması halinde yeni sözleşme imzalamayacaklarını ve bu durumda SGK’lıların reçetelerini ücretini ödemeleri halinde karşılayacaklarını belirten Sarıalioğlu, “Faturalı döneme geçiyoruz. Hastalar reçete bedellerini eczaneye ödeyecekler, bizden aldıkları faturayla SGK’dan talep edecekler” dedi.

YILLIK 970 MİLYON TL

Eczacıların taleplerinin karşılanmasının yıllık bütçeye maliyetinin 970 milyon lira olacağını anlatan Sarıalioğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’de eczanelerin yüzde 54’ü yoksulluk sınırının altında bir gelirle, neredeyse tamamı kredi-borç sarmalıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Bunların 2 bin 500’ü açlık sınırının altında yani ayda bin 500 liradan az kazanıyor. Sadece geçen yıl bin 700 eczane tasfiye oldu. 13 bin eczane batma noktasında. Ekonomik iyileştirme talebimiz tarafımıza bağışlanacak bir lütuf değil. Bu talebi, 2005’ten bu yana ‘sağlıkta dönüşüm politikaları’nı hiçbir önlem almadan, eczacıları ekonomik çıkmaza sürükleyerek uygulayan siyasilerin eczacılara bir borcu olarak görüyoruz. Kaldı ki 3-5 işadamının bir kalemde silinen vergi borcu 3 milyar lira iken, makam otolarına ‘çerez parası’ diye adlandırılan 3 milyar lira harcanabilirken, üçüncü havalimanı ihalesinde yapılan yanlış kot hesabı için 4.5 milyar Euro zarar karşılanabilirken, SGK’nın tahsil edemediği prim alacağı 5 milyar lira iken yaklaşık 80 milyon sigortalıya sunulacak ilaç hizmetinin sağlıklı yürümesi ve 24 bin 500 eczanenin, 71 bin çalışanıyla ayakta kalabilmesi adına istenen iyileştirme talebi için Ekonomi Koordinasyon Kurulu’ndaki bakanlarımızın bütçeyi bahane etme
lüksleri yok.”

Eczaneler ne istiyor?

Muayene ücretlerinin eczaneler üzerinden tahsilatının kaldırılması (yılda 3.5 milyar liralık ücreti eczaneler topluyor)
Reçete başına hizmet bedelinin artırılması (halen kademeli olarak reçete başına 25 ve 75 kuruşluk bedel alınıyor)
SGK iskontolarının toplam ciro üzerinden değil, SGK cirosu üzerinden yapılması,
Satış hasılatı baremlerinin artırılması,
Majistral (el yapımı ilaç) tarifede yer alan fiyatların güncellenmesi,
Enjektör bedellerinin artırılması,
Mobil reçetelerde reçete başı hizmet bedeli ödenmesi,
Mesai saatleri dışında yazılmış nöbetçi eczanelerce karşılanan reçeteler için hizmet bedelinin yüzde 50 artırılması.