Güncelleme Tarihi:
EDİRNE Keşan’ın Kaymakamı Bekir Dınkırcı, ilçedeki ilk günlerinde personeli topladı:
- Size birer kasa limon vereceğim. Cumartesi pazarına gideceksiniz. Sabah 10.00’a kadar bir kasa limonu satan, müdürse müdür olarak. 11.00’e kadar bitirebilen şefliği kurtarır. 12.00’ye kadar satabilen memurluğu sürdürebilir. 12.00’den sonraya kalan hiç dönmesin.
Personelin şaşkın bakışları arasında sürdürdü:
- Ben verimli ve sonuç odaklı çalışmayı severim. Sizden de bunu beklerim. Bir kasa limon örneğini de bunun için verdim.
Keşanlı Yönetici ve İşadamları Derneği (KEYİAD) Başkanı Ahmet Eler’in daveti, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Helvacıoğlu’nun ev sahipliğinde ilçeye “Değişen Ekonomide Markalaşma” paneli için gittiğimde Dınkırcı, telefon görüşmesinden tanıştığımızı anımsattı:
- Çok iyi bir Bafralı olan Hasan Kılıç (Hürriyet Gazetesi Tüzel Kişi Temsilcisi) aramış, telefonla görüşmemizi sağlamıştı. O zaman Bafra Kaymakamı idim.
Ardından panelin konuşmacıları Derimod Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Zaim, Esse Yönetim Kurulu Başkanı Semih Şeftali, TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Türk-Ukrayna İş Konseyi Başkanı Ruşen Çetin, CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Yüksel Alioğlu, Başkan Yardımcısı Sevtap Engin, Hayrabolu Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ömer Şükrü Coşar ve Mishka CEO’su Berna Tanyolaç’ın aralarında yer aldığı grupla sohbete başladık.
Dınkırcı, Keşan’ın ekilebilir alanlarına dikkat çekti:
- 564 bin dönüm arazimiz var. Yüzde 70’i birinci sınıf tarım arazisi. Ancak, işletme ölçekleri çok küçük. O nedenle sahiplerinin geçimine yetmiyor.
İlçenin nüfusuna değindi:
- Nüfusumuz 80 bin. 60 bini ilçe merkezinde yaşıyor. 45 köyümüz var, sadece 17’sinin nüfusu 400’ün üzerinde. İlçemizde buğday, ayçiçeği ve çeltik ön planda.
Cep telefonundan bir fotoğraf gösterdi:
- Burası Vietnam. Bakın, çeltik tarlaları nasıl dikey alanlarda oluşturulmuş. Biz verimli alanlarımızı vahşi sulamayla ölüme sürüklüyoruz.
Doğru yerde, doğru ürün ve sulamayla daha iyi verim elde edilebildiğini vurguladı:
- Örneğin 20-50 dönüm büyüklüğündeki tarlaya çeltik ekerseniz sizi geçindirmesi zordur.
Doğum yeri Keşan’da 1500 dönüm alanda tarım-hayvancılık yapan Semih Şeftali’ye sordu:
- Siz hiç 110 dönümlük dereotu tarlası gördünüz mü?
Yanıtı kendisi verdi:
- Ben gördüm. Daha önce Kaymakamlık yaptığım Gönen’de 110 dönümlük dereotu tarlası gezdim. Dönüm başına gelir 1000 lira düzeyindeydi.
Şeftali, Kaymakam’ın tarım-hayvancılıktaki bilgi düzeyine hayran kaldı:
- Sizi dinledikçe kendimden utandım. Tarımı, hayvancılığı bildiğimi sanırdım. Hiçbirşey bilmediğimi anladım.
Panele geçerken Dınkırcı’nın bir kasa limon örneğini düşündüm:
- Bir kasa limonu sabah 10.00’a kadar satabilen müdürlüğü kurtarır.
Kamu kesiminin tümünde bir gün bu düzeyde “sonuç odaklı-verimli” çalışma düzeni oturur mu?
MERDİVENLİ KRİZ
ESSE Yönetim Kurulu Başkanı Semih Şeftali, Türkiye’nin “merdivenli kriz” yaşadığını savundu, basamakları sıraladı:
- Gezi olayları, 17 Aralık süreci, 30 Mart yerel seçimleri, cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim. Üstelik bu basamaklar ekonomiyi hep aşağı doğru götürüyor.
Ardından şu çağrıyı yaptı:
- Dövizle işi olan, olmayan herkes doları, Euro’yu izliyor. Sabah akşam döviz kurlarıyla yatıp kalkıyoruz. Kurtulalım şu döviz manyaklığından...