Güncelleme Tarihi:
“ONE man’s trash is another man’s treasure” yani “Bir adamın çöpü başkasının hazinesidir”. Aslında döngüsel ekonomi kavramının temelinde bu deyim yatıyor denebilir. İlk olarak İsveçli perakende devi H&M’in Close The Loop (Döngüyü Kapat) kampanyası hakkında yazarken karşılaştığım bu kavram, bugünlerde Davos’un da başlıca gündemlerinden. Davos’ta Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) tarafından yapılan açıklamada, toplam geliri 1.3 trilyon dolar olan 30 şirketin döngüsel ekonomiyi uygulamak için güçlerini birleştirdiği kaydedildi. Factor10 ismiyle hayata geçen bu girişim, geleneksel “Al, Yap ve At” esasına dayalı ekonomi modelinden, tasarımla yenilenen bir ekonomi modeline geçerek, şirketlerin ürettiği, kullandığı ve imha ettiği, küresel ticareti oluşturan maddeleri elden geçirme şeklini yeniden oluşturmayı amaçlıyor. Malum bugün yaygın olan ekonomi modelinde çok miktarda atık üretilmesinin yanı sıra çevresel bozulma, iklim değişikliği, doğal kaynakların hızlı tüketimi, ithal hammadde ve yakıt ihtiyacının artması gibi dezavantajlar var. Nihai hedef ise atıkların ortadan kaldırıldığı bir sisteme geçmek…
Accenture’a göre, 2030’a kadar döngüsel ekonomiye geçmek 4.5 trilyon dolarlık iş fırsatı yaratabilir ve Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için önemli. Mevcut iş yapma biçimlerinin ötesine geçmek isteyen Factor10 isimli girişim ise kaynakların akıllıca kullanıldığı, hiçbir şeyin boşa gitmediği çözümler üretmeyi; şirketleri daha fazla atığı ortadan kaldıran sistemleri benimsemeye ikna etmeyi ya da ilk etapta çöp oluşumunu önlemeyi amaçlıyor. WBCSD Başkanı Peter Bakker, “Factor10, döngüsel ekonomiyi küresel ölçekte uygulamak için gerekli olan kritik özel sektör desteğini temsil ediyor. İlgili şirketlerin sürdürülebilir bir geleceğe geçiş sürecini şekillendirmesini dört gözle bekliyoruz” diyor. Şirketlerin ise hemen yola koyulması bekleniyor. Girişimde yer alacak şirketler arasında BMW, ExxonMobil, Honda, Dow gibi devler var. Sıfır atık ekonomisinin, şirketler için tüketici ile kurdukları ilişki bakımından da önemi var. Bugün giderek daha fazla sayıda tüketici, bir şey alırken, daha sürdürülebilir olduğunu düşündüğü markaları tercih ediyor.
YENİ TAAHHÜT
Diğer yandan, Davos’ta aralarında Coca-Cola, Evian, Walmart, Marks & Spencer gibi markaların bulunduğu 11 şirket, 2025 yılına kadar yüzde 100 yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir ya da gübreleşebilen ambalaj için yeni taahhütte bulundu veya taahhüt yeniledi. Bu 11 şirket toplamda her yıl altı milyon tondan fazla plastik ambalaj üretiyor. Ayrıca yine Davos’ta döngüsel ekonomi konusunda alarm verici yeni bir rapor açıklandı. Raporda, lineer ekonominin doğal kaynaklar üzerinde baskıya neden olduğu, kullanılan hammaddelerin yüzde 90’dan fazlasının ekonomiye geri dönmediği iddia ediliyor. Raporda, döngüsel bir ekonominin doğal kaynak kullanımını yüzde 28 azaltacağı, sera gazı emisyonlarını yüzde 72 düşürülebileceği gösteriliyor.
DÖNGÜSEL EKONOMİ NEDİR?
DÖNGÜSEL (circular) ekonomi, hiç atık olmaması üzerine bir model. Aslında döngüsel ekonomi, geleneksel lineer ekonomi modelinin panzehri niteliğinde. Çünkü lineer modelde her şey sıfırdan üretiliyor, ancak döngüsel ekonomide geri dönüşüm ön planda. Bu ekonomik model, herhangi bir malın bütün girdilerinin, o malın ekonomik ömrü dolduktan sonra yeni alanlarda hammadde olarak kullanılması ve bu suretle ekonomiye yeni ürünler katılması üzerine kurulu. Döngüsel ekonomi modelinde “üretim-tüketim-atık yönetimi ve atıktan kaynağa dönüşüm” halkası sayesinde doğal kaynak kullanımını da azalmış oluyor.
JAVİER BARDEM ANTARKTİKA’DA
OSCAR ödüllü dünyaca ünlü oyuncu Javier Bardem, Greenpeace’in “Antarktika Okyanusu’nu Koru” sloganıyla Antarktika’da dünyanın en büyük koruma alanının oluşturulması için gemiyle çıktığı sefere katıldı. Greenpeace’in Antarktika Okyanusu elçisi olarak Güney Kutbu’na giden ünlü oyuncu, kampanyaya destek vermek için de ilk defa Twitter ve Instagram hesabı açtı. Bardem gemideki kamarasında, “Dünyaya sadece bir ekranın ardından bakmamak için bugüne kadar sosyal medyaya hiç dahil olmadım. Ve şimdi tam da bu nedenle sosyal medyaya dahil oldum” diye yazdı.