Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2004 01:33
Kayınpederinin yanında mermer işini öğrenen Ali Kayhaoğlu, annesinden aldığı 1 milyon 200 bin liralık sermayeyle önce Hayati Benabib'le Merpa'yı kurdu. Şirket 1988’de 'mermer ihracatı şampiyonu' oldu.
O ortaklıktan ayrıldıktan sonra Berat Mermer’i kuran ve Çin'e ihracat yapan Kahyaoğlu, şimdi ABD'ye ihracata hazırlanıyor.
TÜRKİYE'nin 1980'lerde başlayan mermer ihracatı birkaç yıl içinde 1 milyar doları devirecek. Mermer ihracatına 1983'te kayınpederinin şirketinde başlayan sonra Hayati ve Mois Benabib ile 'mermer ihracatının şampiyon şirketi Merpa'yı kuran Ali Kahyaoğlu'nun son şirketi Berat Mermer Sanayi ve Ticaret Limited, Çin'e ihracat yapıyor. Kahyaoğlu yakında Bilecik'te Bej Ocağı açacak ve Bilecik Organize Sanayii'nde işleme tesisi kuracak. Hedef Amerika pazarına da mermer satmak. Çocuklar için 'mermerle ilgili masallar' bile yazan Ali Kahyaoğlu şöyle başlıyor anlatmaya:
"Mermer işine 1983'te başladım. İşletme mezunu bir genç olarak Eczacıbaşı Girişim Pazarlama'da çalışıyordum. Eşimin babasının mermer fabrikası vardı ve askerden geldikten sonra kendimi mermer fabrikasının başında buldum."
KAYINPEDERDEN AYRILIK
Ali Kahyaoğlu, kayınpederinin mermer fabrikasında Hayati Benabib ile ilk ihracat deneyimini yaşar ancak, 1 yıl sonra kayınpederiyle anlaşmazlığa düşer. Ali ile Hayati 1984 Ağustos'unda şirketten ayrılmaya karar verirler. Ali, Eczacıbaşı'na, Hayati ise eski çalıştığı fabrikaya dönme kararı alır. İki genç işten ayrılıp evlerine giderken 'birlikte iş kurmayı' tartışırlar. Ali Kahyaoğlu, "Hayati'ye 'beraber iş kuralım' dedim. Hayati 'hayır yapamayız' dedi. Ceplerimizde son aldığımız maaşlar vardı ve sermayemiz yoktu. Hayati ile Kozyatağı'nda, onun evinin önünde 3 saat bu konuyu tartıştık. Sonunda Hayati'yi ikna etmeyi başardım" diyor.
SERMAYE ANNEDEN
Ali Kahyaoğlu, Hayati Benabib ile iş kurmaya kararlıdır ancak sermaye yoktur. Bunun üzerine annesinden borç ister. Kahyaoğlu'nun annesi 'faiziyle geçindiği 1 milyon 200 bin lirayı bankadan çeker ve oğluna verir. Ali Kahyaoğlu, "Kadıköy'de Derya İş Merkezi'nde bir ofis kiraladık. Merpa'yı (Mermer Pazarlama) kurduk. Ağustos 1984'te işe başladık. İnanılmaz bir iş hacmiyle karşılaştık ve eylül ayında altımıza 2 milyon 50 bin liraya sıfır kilometre Tofaş Kartal otomobil aldık" diye devam ediyor anlatmaya. İlk ihracatı İtalya'ya yaptıklarını belirten Ali Kahyaoğlu, "Müşterilerle anlaştık. Afyon'dan mal satıyoruz. Ocağımız, fabrikamız yok ama ticaretle çok hızlı büyüyoruz. Ben haftanın 5 günü Afyon'dayım. Hayati ise İtalyanlarla sürekli iletişim halindeydi." diyor.
İş büyüdü, Mois Bey geldi ortak oldu
ALİ Kahyaoğlu ve Hayati Benabib'in Merpa'sı hızlı büyüyünce, Hayati'nin babası Mois Bey de gelir ve iki gence ortak olur. Altıyol'da büyük bir ofis daha kiralanır. Firma 1988'de Türkiye'de mermer ihracatı yapan en büyük firma olur. Kahyaoğlu, "Ancak şirket zirve noktadayken 1988'de Merpa içinde Mois Bey ile anlaşmazlığa düştük. Sonuçta 'şirketi alın veya verin' konumuna geldik" diyor. Ali Kahyaoğlu, Mois Bey'e yanıt vermeden önce Afyon'a gider. Amacı burada görüşlerine değer verdiği 'bazı büyüklerine' danışmaktır. Danışacağı kişiler ise Yılmaz Oruçoğlu ve Bekir Yıldırım'dır. İkisi de 'şirketi bırak çünkü müşteriler Mois Bey'in, biz sana kendi yolunda destek oluruz' der. Otomobillerden birini, bir kompresör ve bir miktar da mermer alıp Merpa'yı Mois Bey'e bırakan Kahyaoğlu, "Sonradan Mois Bey ile barıştık. O sektörün duayeni, çok şey öğrendik ondan ve dargın kalmak yanlış olurdu" diye konuşuyor.
STFA zora girince ben de batıyordum
ALİ Kahyaoğlu, tek başına yeniden yola çıkar ve bir mermer teşhir dükkanı açar. Yılmaz Oruçoğlu da bir kamyon konsinye mermer gönderir. O dönemde yurtdışında çok büyük inşaat projeleri yürüten STFA'ya da 100 milyon liralık mermer satmayı başarır. Tam bu sırada STFA mali güçlüğe düşer. Kahyaoğlu ticaret serüveninin en kritik günlerini şöyle özetliyor: "Ticaretim tıkandı. Ertesi gün 10 milyonluk bir çeki ödemem gerekiyor. Gece yarısı Yılmaz Ağabeyi aradım. 'Yarın 10 milyonluk çekim var ödeyemiyorum' dedim. Sabah saat 09.00'da bankaya baktığımda para gelmişti. Bir süre sonra STFA'dan param da döndü ve bir anda elime 100 milyon lira geçti. Hemen bir atölye açtım ve iç payasaya çalışmaya, 1996'da da Çin'e ihracata başladım.
Fatih 'meskûn mahal'den 'turizm alanı'na geçiyor
ESKİ İstanbul'un 'derin semti' Fatih'te kentsel dönüşüm projeleri için plan değişikliği yapılıyor. Turizme yatırım yapacak girişimcileri Fatih'e beklediklerini söyleyen Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, "Fatih'in tarihi ve turistik potansiyeli adeta yok farzedilmiş. Planda da 'meskun mahal' olarak belirlenmiş. Tarihi hazinelerimizi kurtarmak ve dünya turizmine açmak istiyoruz. Bazı bölgeleri, 'turizm alanı'na dönüştürmek için Büyükşehir'e müracaat ettik. Restorasyon projelerini belediyeler ve Turizm Bakanlığı olarak birlikte yapacağız. Tarihi dokuya uygun otel, restoran ve kafeler açılmasını bekliyoruz. Hedefimiz Fatih'i uluslararası turizm markası yapmak" dedi. Fatih'in Avrupa Birliği kavramının küçük bir nüvesi olduğunu da söyleyen Başkan Demir şöyle devam etti: "Burada 500 yıldır farklı din ve kültürlerden oluşmuş mahalleler uyum içinde yaşıyor. Almanya'da Hıristiyan Demokratlara ve bizi ziyarete gelen Yeşiller'e bunu anlattık. İstanbul'u Boğaz'dan ve Sultanahmet'ten ibaret sanıyorlardı. Gördüklerinden çok etkilendiler."
Elazığ'ın 'vişne mermeri', teşvikli yatırım bekliyor
ELAZIĞ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Öztürk, kentin Teşvik Yasası kapsamı dışında bırakılmasını eleştirerek, "Keban Barajı'nın geliri de bizim kişi başına düşen milli gelir hesabımıza ekleniyor. Bu hesaba göre, biz Kayseri'den, Malatya'dan daha zenginiz. Oysa bizim kişi başına düşen milli gelirimiz 1500 doların altında" dedi. Öztürk, Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde bulunan Karakoçanlar Derneği'nin bu hesap hatası nedeniyle Devlet İstatistik Enstitüsü'ne dava açtığını hatırlatarak, hukuki sürecin uzun olmasının Elazığ'ın ve yatırımcıların zararına işlediğini belirtti. 2 yıl içerisinde Teşvik Yasası kapsamına girmeleri halinde 100 milyon dolarlık yatırımla 25 tesisin açılmasını ve toplamda 3 bin kişiye istihdam yaratılmasını beklediklerini ifade eden Öztürk, özellikle mermerde 5 adet ciddi yatırım planlandığını dile getirdi. Elazığ'da 14 çeşit mermer çıkarıldığını söyleyen Öztürk, rengi nedeniyle 'vişne mermeri' olarak adlandırılan özel mermerin dünyada sadece Elazığ'da bulunduğunu kaydetti. Öztürk, "Vişne mermerini işlenmiş veya blok halde başta Çin olmak üzere 36 ülkeye ihraç ediyoruz. Bu ihracat Teşvik Yasası kapsamına girilmesi halinde ciddi anlamda artacaktır" diye konuştu.