Zorunlu eğitim 12 yıl olacak

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 9 il'e yeni üniversite açılacağını duyurdu.

İŞTE YENİ ÜNİVERSİTE AÇILACAK İLLER:

- Şırnak
- Hakkari
- Iğdır
- Ardahan
- Gümüşhane
- Bayburt
- Tunceli
- Yalova
- Bartın

YENİ DÖNEMDE İSTEYEN HER ÖĞRENCİYE KREDİ VE BURS

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yeni eğitim öğretim döneminde bütçe'de en büyük pay'ın Milli Eğitim'e ayrılacağını belirtti.

Hüseyin Çelik, yeni eğitim öğretim döneminde isteyen her öğrenciye burs ve kredi de verileceğini açıkladı. 

Okul öncesi eğitime katılım %11 iken hükümet döneminde %25,2'ye ulaşıldığını belirtti. Ayrıca ilköğretim'de %100'lük okullaşma hedeflediklerini belirtti.

Okullara 407 spor salonu yapıldığını, yeni 91 öğretmen evi ile 452 anaokulu inşa ettiklerini anlatan Çelik, “2 bin 331 ilköğretim okulu, 363 genel lise açılmıştır. 425 Anadolu Lisesi varken, hükümetimiz döneminde 411 yeni Anadolu Lisesi açılmıştır. Göreve başladığımızda 103 adet Anadolu Öğretmen Lisesi mevcuttu. Buna 76 yeni Anadolu Öğretmen Lisesi ilave edilmiştir. Şu anda 179 Anadolu Öğretmen Lisesi mevcuttur. Bu sayıyı 200'e çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

2012'DE ZORUNLU EĞİTİM 12 YIL OLACAK
Çelik, “Biz 2012 yılında ortaöğretimde yüzde 90'lık okullaşma oranına vardığımız zaman, artık Türkiye kesintili olmak üzere 12 yıllık zorunlu eğitime geçebilir. Hükümetimiz bunu da hedef olarak koymuştur” diye konuştu.

“Hazırlanan Sivil Anayasa çerçevesinde yükseköğretimle ilgili 130. ve 131. madde de gerekli değişikliklerin yapılacağını” ifade eden Çelik, “Yükseköğretimin ihtiyaç duyduğu o üniversite reformu da gerçekleştirilecektir” dedi.

Teknolojik altyapının eğitimin olmazsa olmazı olduğuna dikkati çeken Çelik, geçen süreçte eğitime 550 bin yeni bilgisayar kazandırdıklarını vurguladı.
İlköğretim müfredatını değiştirdiklerini, ortaöğretim müfredatında da çalışmaların sürdüğünü anlatan Çelik, her iki müfredatın kökleşmesinin ve içselleştirilmesinin sağlanacağını ifade etti.

TÜRKİYE E-DEVLET UYGULAMASINDA DÜNYA 8.'Sİ

Milli Eğitim Bakanlığı olarak e-devlet uygulamasını yaygın şekilde kullandıklarını ifade eden Hüseyin Çelik, Brown Üniversitesi'nin yayınladığı gelişme raporunda Türkiye'nin Almanya'yı da geçerek dünya'da e-devlet uygulamasında 8. sırada yer aldığını açıkladı.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, hazırlanan Sivil Anayasa çerçevesinde yükseköğretimle ilgili 130. ve 131. maddede gerekli değişikliklerin yapılacağını ifade ederek “Yükseköğretimin ihtiyaç duyduğu o üniversite reformu da gerçekleştirilecektir” dedi.

FEN LİSE'SİZ İL KALMAYACAK
Türkiye'de ilk defa sosyal bilimler lisesi açıldığını anımsatan Çelik, 58 ilde fen lisesi olduğunu buna 24 fen lisesi daha ilave ettiklerini, önümüzdeki dönemde 81 vilayetin her birinde de fen lisesi olacak şekilde planlama yaptıklarını bildirdi. Çelik, ihtiyaç olması halinde büyük şehirlerde birden fazla fen lisesi olabileceğini söyledi.

15 spor lisesi, 6 güzel sanatlar lisesi ve imam hatip liseleri hariç 750 sektörel mesleki ve teknik eğitim okulu açıldığını belirten Çelik, “Hükümetimiz döneminde 32 devlet, 7 vakıf üniversitesi kurulmuştur. Bunlar gelişim sürecindedirler. 60. hükümet döneminde, seçimden önce söylediğimiz gibi üniversite bulunmayan 9 vilayete de üniversite açacağız

“OKUL ÖNCESİNDE CİDDİ MESAFE KAYDETTİK”
Okulöncesi eğitimde ciddi mesafe kaydettiklerini açıklayan Çelik, okul öncesi eğitimde yüzde 25.05'lik okullaşma oranına ulaşıldığını söyledi. Çelik, 2012 yılı hedefinin yüzde 50 olduğunu kaydetti.

İlköğretimde yüzde 100'lük okullaşma oranı hedeflediklerini anlatan Çelik, ortaöğretim, mesleki eğitimde de yüzde 90'lık bir oranı hedeflediklerini söyledi.
Mesleki eğitimde de ilerleme olduğunu belirten Çelik, bu sene bazı vilayetlerde 'patlama düzeyinde' mesleki eğitime rağbetin arttığını bildirdi. Birçok büyük şehirde mesleki ve teknik eğitimde ikili eğitime geçme hazırlıkları yaptıklarını açıklayan Çelik, sektörel ve mesleki eğitimin bu dönem öncelikli konular arasında yer alacağını belirtti.

OKS SON KEZ UYGULANACAK
Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme Sınavı'nın (OKS) bu yıl son kez yapılacağını hatırlatan Çelik, 8. sınıf öğrencilerinin son kez bu sınava gireceklerini ve OKS'nin bugünkü haliyle tarihe karışacağını bildirdi. 6, 7 ve 8. sınıflarda Seviye Belirleme Sınavı (SBS) yapacaklarını anlatan Çelik, soruların yeni müfredatın içeriğine uygun olarak hazırlanacağını, okuldaki dersleri iyi takip eden öğrencilerin daha avantajlı hale geleceklerini ifade etti. Çelik, yabancı dil sorularının da sınavda yer alacağını belirterek, “Geçen sene aniden çocuklar bir şokla karşılaşmasın diye 6. sınıfta yapmamız gereken SBS yapılmadı. Sınav bu yıl iki sınıfa birden uygulanacak” diye konuştu.

KÜTÜPHANESİZ OKUL KALMAYACAK
Bakan Çelik, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının yapacağı işbirliğiyle kütüphanesiz okul kalmayacağını da bildirdi.
Türkiye'de taşımalı eğitimin hiç bir zaman kalkmayacağını belirten Çelik, amaçlarının taşınan yerleşim birimi sayısını azaltmak olduğunu söyledi.

“PROGRAM ÇEŞİTLİLİĞİ...”
Bütçeye köy okullarının yakıt masrafı için para koyduklarını anımsatan Çelik, bunun 2008 bütçesine de konacağını bildirdi.
Hükümet programında kamuoyuna vadedilen “okul çeşitliliğinden çok, program çeşitliliğini esas alan bir ortaöğretim reformu” yapacaklarını da belirten Çelik, şöyle devam etti:
“Çok çeşitli lise türlerinden ziyade, program türlerini daha çok yaygınlaştıran, ekonomiklik anlayışıyla, fiziki mekanlarımızı, laboratuvarlarımızı daha verimli kullanmak için bir ortaöğretim reformu yapılacaktır. Ortaöğretim projesi adı altında Dünya Bankası'ndan bu konuyla ilgili bir miktar kredi alınmıştır.”
60. hükümet döneminde yaygın eğitime de önem vereceklerini belirten Çelik, okuma-yazma, biçki-dikiş kursları açacaklarını söyledi.
“Milli Eğitim Akademisi Kanunu”nu geçen dönem hazırladıklarını hatırlatan Çelik, bu dönem bu kanunu çıkaracaklarını ve böylelikle yıllardır yokluğu hissedilen bu kurumun kurulmuş olacağını kaydetti.
Bakan Çelik, teftiş mekanizmasında ciddi sıkıntılar olduğunu belirterek, ilköğretim müfettişliğini eğitim müfettişliğine çevireceklerini, bu konuda yeni düzenlemeler getireceklerini anlattı.
Yeni dönemde Bilim Sanat Merkezlerini 81 ilin tamamında kuracaklarını belirten Çelik, özürlü eğitiminde yüzde 200'lik artış olduğuna da dikkati çekti.

ÖĞRETMEN AÇIĞI
Son günlerde 'öğretmen açığı' konusunun çok tartışılır bir konu haline geldiğini belirten Çelik, 2005 yılında bir milletvekilinin sorusu üzerine 'norm kadroya göre 2005 yılında 165 bin öğretmene ihtiyaç duyulduğunu' ifade ettiklerini söyledi.

“Norm kadro ile bugünün gerçek ihtiyacını birbirine karıştırmamanın gerektiğini” dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
“O günden bu yana 100 bin öğretmen ataması yapmışız. 'Sözleşmeli öğretmenler kadroya geçmiştir. Bu hesabın içinde bu var mıdır?' Kadroya geçen sözleşmeli öğretmenin yerine de sözleşmeli öğretmen tekrar alınmıştır.

Türkiye'de depo öğretmen kavramı vardı. Aşağı yukarı 22 bin 500 öğretmenimiz maalesef kendi suçları olmadan bazı okullarda bankamatik öğretmeni hale getirilmişti. Bu kavram ortadan kaldırıldı.57 bin yöneticimiz hiç derse girmiyordu, okuldaki yöneticilerin müdürler dahil 6 saat derse girmesi mecburi hale getirilmiştir.Bugün 25 bin öğretmene ihtiyacımız var. Özellikle branş öğretmenliklerinde 12 bin fazlamız var.”

“Milli Eğitim Bakanlığı bundan sonraki süreçte öğretmen almayacak mı, şu an boşta olan öğretmenliğe talip 182 bin aday var, bunların durumu ne olacak diye sorulabilir” diyen Çelik, önümüzdeki yıl kaç öğretmenin emekli olacağını bilmediklerini, ihtiyaç duyulan alanlara atama yapacaklarını söyledi.

150-180 bin öğretmene ihtiyaç olduğunun söylendiğini belirten Çelik, bunların gerçekle bağdaşmadığını vurguladı. Çelik, 50-60 bin öğretmen ataması yapıldığında öğretmenlerin ek ders ücreti alamayacaklarına dikkat çekti.

Hüseyin Çelik, geçen günlerde 30 bin öğretmen ataması yaptıklarını, önümüzdeki günlerde de 10 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapacaklarını bildirdi. Atamaların ihtiyaca göre yapılacağını anlatan Çelik, en fazla atamanın sırasıyla İstanbul, Şanlıurfa, Van, Hakkari ve Ağrı illerine yapılacağını dile getirdi.

“EN FAZLA İHTİYAÇ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BRANŞINDA”
Öğretmen ihtiyacının en fazla sınıf öğretmenliği branşında olduğunu belirten Çelik, bu branşta 4 bin 500 öğretmene ihtiyaç olduğunu söyledi.
Çelik, en fazla ihtiyaç olan diğer branşları ise şöyle sıraladı: “İngilizce, Resim-İş, Müzik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Teknoloji ve Tasarım ve Beden Eğitimi.”
Öğretmen fazlasına da değinen Çelik, 12 bin 278 fazla branş öğretmeni olduğunu, en büyük fazlalığın bin 340 kişilik fazlalıkla Matematik-2'de olduğunu belirtti.
Çelik, “Bin 133 Çocuk Gelişimi ve Eğitimi öğretmenliğinde, bin 53 makine, tasfiye, kalıp öğretmenliğinde fazla var. 981 kişi elektrik öğretmenliğinde, bin 127 kişi fizik öğretmenliğinde ve 808 kişi kimya öğretmenliğinde fazla” diye konuştu.

“Felsefe öğretmenlerinin az, din kültürü öğretmenlerinin çok tayin edildiği” konusunda itirazlar olduğunu anlatan Çelik, felsefenin lisenin belli bölümlerinde okutulduğuna ancak din kültürü dersinin ilköğretimden lise son sınıfa kadar zorunlu okutulduğuna dikkati çekti.
600 küsur öğretmenin Diyanet İşleri Başkanlığından naklen atandığını ifade eden Çelik, atananların ilahiyat fakültesi mezunu olduğunu ve pedagojik formasyonu bulunduğunu kaydetti. Çelik, “(Diyanet İşleri Başkanlığından Milli Eğitim Bakanlığına personel aktarımı yapılmaktadır) şeklindeki iddialar zeminsizdir, gerçekle bağdaşmamaktadır” diye konuştu.

“EN AVANTAJLI İL TUNCELİ”
Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı itibariyle Türkiye'nin en avantajlı illerini sıralayan Çelik, en avantajlı ilin 14 öğrenciyle Tunceli olduğunu, arkasından Batman'ın, Bayburt'un, Isparta'nın geldiğini söyledi.

Öğretmen başına düşen öğrenci sayısına göre Şırnak'ın 39 öğrenciyle dezavantajlı il olduğunu belirten Çelik, ikinci sırada Şanlıurfa'nın, üçüncü sırada ise Van, Hakkari ve Ağrı'nın yer aldığını kaydetti.

“AFLAR, SİSTEME YARAR SAĞLAMIYOR”
Çelik, “okul kayıt döneminde alınan paralarla ilgili” soruya da, “Bu dönem bu konuyla ilgili tartışmalar az olmuştur. Sebebi de 16 ilde e-kayıt dönemine geçilmesidir. Bunun sıfır olması bizim hedefimizdir” diye yanıt verdi.

Öğrenci aflarıyla ilgili bir soruyu ise Çelik, “Afların Milli Eğitim Bakanlığı sistemine yarar sağlamadığını düşünüyorum. Ben taraftar değilim. Ancak sağlam gerekçelerle gelinirse son sözü söyleriz. Çıkarılan aflar çocukları disiplinsizliğe itiyor. Okullarda disiplinsizliğe neden olanlar bu tip çocuklardır” şeklinde yanıtladı.
“Anayasa değişikliğinin ardından beklenen üniversite reformunun gerçekleşeceğini söylediniz. Bu reform nasıl olacak? Bakanlık olarak yargı konusunda sıkıntılı bir dönem geçirdiniz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu Çelik, şöyle yanıtladı:
“ Geçen dönemlerde hazırlanan hazırlanan YÖK kanunları, değişiklik yapılması yönünde hazırlanan tasarılar Anayasa değişikliğini esas alan tasarılar değildi.
Anayasalarda temel ilkeler belirtilir, yasalar bu ilkelere göre hazırlanır. Fakat bu YÖK'te tersine olmuştur. 2547 sayılı yasa 1981'de çıktı. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunundaki bütün unsurlar Anayasa'nın 130. ve 131. maddelerine boca edildi. Önce kanun çıktı. O kanun da Anayasa ile garanti altına alındı.
Dün değerli bir bilim adamı diyor ki 'Ben bu Sivil Anayasa söylemini içime sindiremiyorum.' Bu, bana hiç garip gelmiyor. Ben açıkçası içime sindiriyorum. 'Sivil Anayasa' sözü kesinlikle beni rahatsız etmiyor.

Yargı ile ilgili olarak da şunu söyleyeyim. Milli Eğitim Bakanlığında, çoğunlukla personel hareketlerine dayalı olarak yargı süreci yaşanmıştır. Bu sadece benim Bakanlığım döneminde değil, eskiden beri en fazla yargıya müracaat edilen... Şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin memur kitlesinin yüzde 50'sinden fazlası Milli Eğitim Bakanlığında çalışıyor mu arkadaşlar. İdare mahkemelerine açılan 100 davanın 50'sinin Milli Eğitim Bakanlığından olması anormal değildir. Bunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Türkiye bir hukuk devletidir, biz de yargı gereğini yaptık”