Güncelleme Tarihi:
Z kuramı, bilinen akımlar içinde yer alan X ve Y kuramlarına alternatif olarak ortaya çıktı. “Z” isimi de buradan geliyor.
Z Teorisi Nedir ve Kim Tarafından Ortaya Atılmıştır?
Z Teorisi, bilinen X ve Y görüşlerinin insanı hemen hemen hiç dikkate almayan ve tamamen örgüt odaklı görüşlerinin tam tersine bireyin, önemsendiği hatta her türlü yönetim sürecine aktif bir şekilde dahil edildiği bir bakış açısı getirir. Buradan bakıldığı zaman klasik teorilere daha yakın bir anlayış sergiler. Ama bilinen yaklaşımların aksine bütüncül bir bakışla toplum içindeki kişilerin kendisi de dikkate alınır. Z Teorisi, klasik teorilerin şekillendiği bir dönemin içinde Douglas McGregor tarafından oluşturulan X ve Y kuramlarının verilerinden yararlanılarak bir alternatif oluşturur.
Z Teorisi Örnekleri ve Hakkında Bilgiler
İnsan tembel ya da çalışkan bir yapıya sahip değildir. Fakat karar verme, düşünme ve azmetme yeteneklerine sahiptir.
İnsanı motive eden en en temel unsurlar aslında çalıştığı ortam ve çevresel koşullardır.
İnsanı iyimser ya da kötümser bir şekilde değil, tarafsız olarak değerlendirmek gerekir.
Motivasyon iç ya da dış zorlamalarla sağlanamaz. İnsan sadece mantık ve açıklamalarla ikna edilebilir.
Salt felsefi olarak bakıldığı zaman insan doğuştan ne iyidir, ne de kötüdür. Yani insanlar, dürtülere göre her ikisine de oldukça yatkındır.
Z Teorisi ile Şekillenen Yönetim Sistemi Özellikleri
Uzmanlaşmamış (Yarı Uzmanlaşmış) Mesleki gelişme
Ömür boyu istihdam ve iş güvencesi
Ortak sorumluluk
Rotasyon ve işletme içi yer değiştirme
Yavaş değerleme ve terfi
Z Teorisinde, klasik yönetim anlayışındaki emir ve komuta zinciri, hiyerarşik yapı ilkelerinin aksine, ortak karar verme ve karar alma durumları da söz konusu olur. Devletle ilgili olan tüm işlerin yürütülmesi yaklaşımdaki formelleştirilmiş (biçimsellik) ve kişisel olmayan iş anlayışının önemli bir oranda reddedildiği Z Teorisinde, en önemli unsur çalışanların işlerini benimsemeleridir.
Bireysel sorumluluğun temel olduğu Bürokratik yönetimlerin tam aksine Japonlarda Ortak Sorumluluk duygusu bulunur. Z Teorisi, bireyi çevresi ile birlikte değerlendirmeyi ve özellikle de bütünsel bir bakış açısını benimsemiştir. Çalışanı etkileyen çevresel faktörlere de çok önem vermiştir. İş yeri içinde bulunan sosyal olanaklar buna örnek verilebilir.